Karar Künyesi
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 59’uncu maddesinde “İstisnai memurluklar” belirtilmiş ve bunların içinde özel kalem müdürlükleri de sayılmıştır.
“İstisnai memurluklara atanmada aranacak şartlar” başlıklı 60’ıncı maddesinde:
“İstisnai Devlet memurluklarına 48 inci maddede yazılı genel şartları taşıyan kimselerden atanmalar yapılabilir.
Kuruluş kanunlarındaki veya Cumhurbaşkanlığı kararnamelerindeki özel hükümler saklıdır.
Ancak, Devlet sanatçılarında aranacak nitelikler bir yönetmelikle belirtilir. Dışişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliğine atanabilmek için ise, bir yabancı dili çok iyi bilmek ve özel yönetmeliğinde belirtilecek diğer nitelikleri taşımak şarttır”
denilmektedir.
“İstisnai memurluklara atananlara bu Kanunun uygulanacak hükümleri” başlıklı 61’inci maddesinde:
“60 ıncı madde gereğince istisnai memurluklara atananlar hakkında bu Kanunun atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesi dışında kalan bütün hükümleri uygulanır.
Ancak istisnai bir memuriyet kadrosuna atananlar, atandıkları kadronun derece aylığının ilk kademesini kazanılmış hak olarak elde ettikleri tarihten itibaren, haklarında bu kanunun kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine dair hükümleri uygulanır.
Şu kadar ki, Bakanlıklar özel kalem müdürlüklerine, valiliklere, büyükelçiliklere, elçiliklere, daimi temsilciliklere atananların, atandıkları derecelerde geçirdikleri süreler, kazanılmış hak sayılmamak şartıyla, kademe ilerlemesinde (üst dereceye atanmaları halinde 161 inci maddenin A bendi uyarınca) değerlendirilir.
hükmü yer almaktadır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümlerinden anlaşılacağı üzere Devlet Memurları Kanunu; atanma, sınavlar, kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine ilişkin hükümleriyle bağlı olmaksızın bazı görevlere memur atanabileceğini kabul etmiştir. Kamu yönetimine siyasi ve idari açıdan özellik taşıyan bazı görevlere yine belli bazı siyasi ve idari nedenlerle personel rejimine bağlı kalmaksızın memur atanabilme olanağı sağlayan bu gibi görev kadrolarına “istisnai memuriyetler” adı verilmektedir.
İstisnai memuriyet kadrosundan birisi olan özel kalem müdürlüğü kadrosu hususunda; İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü B.05.0.MAH.0.08.01.00/900-14626 sayı ve 03.06.2009 tarihli Özel Kalem Müdürü konulu Genelgesi’nde, belediye ve bağlı kuruluşlarında özel kalem müdürlüğü kadrolarına yapılacak açıktan ve naklen atamaların, Belediye ve Bağlı Kuruluşları İle Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılmasını sağlamak üzere, usul ve esaslar belirlenmiştir. Bu Genelge’de; özel kalem müdürlüğüne atanacakların öncelikle belediyede çalışan memurlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar arasından seçilmesinin esas olduğu, özel kalem müdürlüğüne yapılacak açıktan atamaların ise İçişleri Bakanlığının izni ile yapılacağı belirtilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 59’uncu maddesi kapsamına tanınan atama yetkisi, sınırsız bir yetki olmayıp, bu yetkinin memuriyete sınavsız girişin bir yöntemi gibi kullanımına hukuken imkan bulunmadığının, bu sebeple özel kalem müdürlüğü kadrolarına atanacakların seçiminde, belediye başkanlarının bir seçim dönemi boyunca çalışabilecekleri ehliyet ve liyakat sahibi kişileri seçmelerinin esas olduğunun altı önemle çizilmiştir.
Sayıştay Genel Kurulunun 04.04.2005 tarih ve 5119/1 numaralı kararında; istisnai memuriyete açıktan atandıktan sonra, diğer memur kadrolarına atanma hususuna ilişkin 657 sayılı Kanun’da açık bir düzenlemenin olmadığı, ancak açıktan istisnai memuriyete atanan kişinin naklen diğer memur kadrolarına atabilecekleri kabul edilse bile, bu konuda açılmış sınavlara girmiş ve başarılı olmuş kişilerin atamayı bekledikleri bir durumda, bu sınavlara girmediği halde bazı kişilerin istisnai memurluklar kullanılarak diğer memurluk kadrolarına atanmaları, Devlet memurluğu alımı için duyurulan sınava katılarak başarılı olmuş ve atamayı bekleyen kişiler aleyhine haksız bir durum yarattığı, ayrıca, sınavlarda başarılı olarak atanmayı bekleyenler varken, istisnai memurluk kadrolarının sınavsız devlet memurluğu teminine yönelik uygulamaya dönüştürülmesi, bu memuriyete atanmada tanınan kolaylığın istismarı
anlamına da geldiği belirtilmiştir. Bu durumun Anayasa’nın kişilerin kanun önünde eşitlik ve kamu hizmetine girmede eşitlik ilkelerini ihlal edici nitelikte olduğunun altı çizilmiştir. Kararın sonuç bölümünde: “…Sadece hizmetin gereği olarak kullanılması gereken istisnai memurluk kadrolarının, devlet memurluğuna girmede esas olan sınav sistemini aşmaya yönelik olarak diğer memur kadrolarına naklen atanma amacıyla kullanılması, Anayasa ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile getirilmiş bulunan kanun önünde eşitlik ile liyakat ilkesinin ihlali anlamına geldiğinden, bu yolla devlet memurluğu kadrolarının liyakat esasına uymayan ve bu kadroların gerektirdiği niteliklere sahip bulunmayan kişilerin atanmasına imkân sağlayabileceğinden, 657 sayılı Kanunun anılan 59 uncu maddesi hükümleri uyarınca açıktan istisnai memurluk kadrolarına atananların bir müddet sonra devlet memurluğuna alınma için açılmış bulunan sınavlara katılmadan ve dolayısıyla bu sınavlarda başarılı olmadan diğer memurluk kadrolarına atanmaları hususu, uygulama ve sonuçları bakımından Hazine menfaatlerini zarar uğratıcı nitelikte bulunduğunun TBMM’ye sunulmasına…” denmiştir.
Yukarıda yer verilen Sayıştay Genel Kurul Kararı ve İçişleri Bakanlığı Genelgesi’nden anlaşılacağı üzere; belediye özel kalem müdürlüğüne atama yetkisinin sınırsız bir yetki olmadığı, bu kadroya yapılacak atamaların bir takım esas ve usullerinin olduğu ayrıca bu kadronun memuriyete sınavsız atama yolu olarak kullanılamayacağı belirtilmiştir. Belediye özel kalem müdürlüğüne atanacakların öncelikle belediyede çalışan memurlar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar arasından seçilmesi esas olduğu yine Özel Kalem Müdürlüğü kadrosuna atanan özel kalem müdürünün bir seçim dönemi boyunca görev yapması amacıyla atanacağının esas olduğu belirtilmiştir.
Ancak son yıllarda özel kalem müdürlüğü kadroları amacı dışında kullanılmakta, genel olarak boş tutulan bu kadrolar, bazı şahıslara memuriyet statüsü kazandırılmak veya ilgili idarecinin izniyle diğer kurumlara naklen atamaları bu yolla sağlamak amacıyla kullanılmaktadır. Bu fiili durum yukarıda gerekçeleri ile belirtildiği üzere Kanun önünde eşitlik, kamu hizmetine girmede eşitlik ve liyakat ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Tablo 16: Özel Kalem Müdürlüklerine Yapılan Atamalar
Adı Soyadı | Atama Tarihi | Sonraki Görevi | Nakil Gittiği Kurum | Nakil Tarihi | |
1 | E. D. | 05.06.2014 | Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürü | - | - |
2 | Y.G. | 20.11.2015 | - | Düzce Belediyesi | 27.09.2016 |
3 | İ. M. | 14.03.2016 | - | Antalya Büyükşehir Belediyesi | 27.07.2016 |
4 | Z. M. | 26.12.2016 | Memur (Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü) | - | - |
5 | S. T. | 02.01.2018 | Memur (Park ve Bahçeler Müdürlüğü) | - | - |
6 | Z. D. | 05.06.2018 | Özel Kalem Müdürü | - | - |
Kurumun Özel Kalem Müdürlüğü kadrosuna son 5 yıl içerisinde toplam altı kişi açıktan atanmış olup bu kişiler daha sonra Kurum içerisindeki memuriyet kadrolarına sınavsız olarak atanmışlardır. Bu atamalarda; İçişleri Bakanlığından izin alınmakla birlikte öncelikle Kurumda çalışan memurlardan ya da diğer kamu kurum kuruluşlarında çalışan memurlardan atama yapılması gerekliliğine uyulmadığı, bir seçim dönemi boyunca çalıştırılması esasına riayet edilmeyerek bu kadronun memuriyete sınavsız atama yolu olarak kullanılır hale geldiği, değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “İstisnai kadrolara yapılacak atamalarda 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 59 uncu maddesi hükümleri uyarınca Belediye Başkanının bir seçim dönemi boyunca çalışabileceği ehliyet ve liyakat sahibi kişiler seçilmesi ilkesi çerçevesinde yapılan atama sonrası sınavla girilebilecek kadrolara naklen atama yapılmayacak, istisnai kadrolara da tekraren atamalar zorunlu haller haricinde yapılmayacaktır.”
denilmektedir.
Sonuç olarak Kamu İdaresince bulgu konusu hususa katılınmakta olup, istisnai kadrolara yapılacak atamaların mevzuata uygun bir şekilde gerçekleştirileceği belirtilmiştir.
İstisnai memuriyet kadrolarına öncelikle kurumda çalışan memurlardan ya da diğer kamu kurum kuruluşlarında çalışan memurlardan atama yapılması gerekli olup bu kişilerin bir seçim dönemi boyunca çalıştırılması esasına riayet edilmesi ve memuriyete sınavsız atama yolu haline gelen bu uygulamadan vazgeçilmesi önerilir.