Belediyenin yetki ve sorumluluk alanındaki ambalaj atıklarının toplanması, taşınması, ayrıştırılması ve depolanması hizmetlerini içeren imtiyaz; ilgili bütün hizmetler sonuçları itibariyle gelir getirici faaliyetler olmasına rağmen, bir protokolle çevre lisanslı özel kuruluş olan bir firmaya ihalesiz devredilmiştir.

2872 sayılı Çevre Kanunu’nda, atıkların üretiminin ve zararlarının önlenmesi veya azaltılması ile atıkların geri kazanılması ve geri kazanılabilen atıkların kaynağında ayrı toplanmasının esas olduğu; atık yönetim plânlarının hazırlanmasına ilişkin esasların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.

Kanun gereği çıkarılan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nde de atıkların toplanması, taşınması, geri kazanımı, geri dönüşümü ve bertaraf edilmeleri ve maliyetlerin karşılanması konularında 2872 sayılı Kanun’a benzer düzenlemeler yapılmıştır. Mezkur Yönetmelik’te, ambalaj atıklarının ayrı toplanmasından, 5216 sayılı Kanun’un 7’nci maddesi kapsamında büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilçe belediyeleri ve 5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesi kapsamında belediyelerin sorumlu oldukları ifade edilmiştir.

Buna göre Belediyeler, ambalaj atıklarının ayrı toplanması için mevzuatında yer alan hususlara uygun olarak toplama sistemini kurmakla, ambalaj atığı üreticileri tarafından toplama sistemine verilen ambalaj atıklarını ayrı toplamakla veya toplattırmakla; ambalaj atıklarının yönetimi için toplama ayırma tesisi kurmak/kurdurmakla, işletmek/işlettirmekle, kurduğu tesislere çevre lisanslı almak/aldırmakla veya bu faaliyeti çevre lisanslı toplama-ayırma tesisleri ile gerçekleştirmekle; ambalaj atıklarının yetkili olmayan kişiler tarafından toplanmasını önlemek amacıyla gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler.

Diğer yandan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinde katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak belediyenin yetkileri ve imtiyazları arasında sayılmış ve belirtilen hizmetin Danıştayın görüşü ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kararıyla süresi kırkdokuz yılı geçmemek üzere imtiyaz yoluyla devredebileceği belirtilmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre de kira; taşınır ve taşınmaz malların ve hakların kiralanması veya kiraya verilmesi anlamına gelmektedir.


Bu bağlamda katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetlerin sonuçları itibariyle gelir getirici faaliyetler olduğu kabul edilmelidir. Çünkü bahsedilen işlemlerden sonra, ambalaj atıklarının lisanslı geri dönüşüm tesislerine satışı yapılmaktadır. Bu nedenle, mevzuatında imtiyaz olarak belediyelere verilen bir hakkın işletilmek üzere gerçek veya tüzel kişilere devredilmesi belli usul ve esaslar çerçevesinde yapılacaktır. Dolayısıyla, bahsi geçen imtiyazın devredilmesi 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre olabilecektir.

İdarenin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; ambalaj atıklarının toplanması, taşınması, ayrıştırılması ve depolanması hizmetlerini içeren imtiyazın bir protokolle çevre lisanslı özel kuruluş olan bir firmaya aylık 75.000,00 TL bedel karşılığında, ihalesiz devredildiği tespit edilmiştir. Bahsi geçen imtiyaz, gelir getirici özellikte olması nedeniyle, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihale edilerek devredilmesi/kiraya verilmesi gerekmektedir.

Yukarıda yer alan denetim tespitine binaen, İdare tarafından;


-Üniversite, AVM, hastene gibi kendi imkanları ile atık yönetim sistemi kuran yerlerin, temiz atıklarını belediyenin anlaşmalı olduğu firma dışında başka firmalara verebildiği, bunun ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceği,

-İlçede çok fazla sanayi sicil belgesine haiz işletmelerin bulunduğu, bunların temiz atıklarını Belediyeye verme zorunluluğu olmadığı, atıklarını belediyenin anlaştığı firmaya vermediği, bunun da ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceği,

-Sistemin belediye tarafından kurulmasının maliyetli olacağı,


-Hali hazırdaki protokol ile alınan ücretin, ihale edilerek alınacak bedelden yüksek olduğu ve protokol ile devam edilmesinin İdare yararına olacağı,

İfade edilmiştir.


Öncelikle sistemin belediye tarafından kurulmasının maliyetli olacağı açıklaması kabul edilebilir değildir. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun "Belediyenin yetkileri ve imtiyazları" başlıklı 15’inci maddesinde; “Katı atıkların toplanması, taşınması, ayrıştırılması, geri kazanımı, ortadan kaldırılması ve depolanması ile ilgili bütün hizmetleri yapmak ve yaptırmak.” hükmü ile belediyelere seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre bulgu konusu hizmeti, İdareler yapmak veya yaptırmak hakkına sahiptir. Dolayısı ile maliyet faktörünü göz önünde bulundurarak, İdare


menfaatleri gereği hizmeti kendi yapmama tasarrufunda bulunabileceklerdir. Ancak, asıl sorun ve bulgu konusu edilen husus, bu hizmetin başka bir firmaya ihale yapmaksızın, protokol ile devredilmesidir. Bu nedenle sistemin belediye tarafından kurulmasının maliyetli olacağı açıklaması, imtiyazın ihalesiz devredilmesi tespitini karşılamamaktadır.

İdarenin ihale yapılırsa katılımın olmayacağı ya da az olacağı, ayrıca ihale bedelinin protokol bedelinden düşük olacağı açıklamaları varsayımlardan ibarettir. İstanbul ili özelinde düşünüldüğünde, bulgu konusu alanda hizmet veren çok sayıda çevre lisanslı özel kuruluş mevcuttur. Pek tabii rekabetin sağlandığı bir ihalede oluşacak bedel İdare açısından daha yararlı olacaktır. Ayrıca 2886 sayılı Kanun’un 1’inci maddesi çok açıktır. Buna göre, gelir getirici faaliyet olan bulgu konusu imtiyazın ihale ile devredebilmesi ya da kiraya verilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?