İdarenin bazı TL ve döviz cinsi banka hesaplarının muhasebe sisteminde yer almadığı görülmüştür.

4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un “Nakit, borç ve risk yönetimi” başlıklı 12’nci maddesinin dördüncü fıkrasında, belediyelerin kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynaklarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında veya Cumhurbaşkanının onayıyla belirlenecek esaslar dâhilinde Türkiye’de yerleşik bankalar nezdinde kendi adlarına açtıracakları hesaplarda toplayacağı, tahakkuk etmiş tüm ödemelerini bu hesaplardan yapacağı hüküm altına alınmıştır.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun Muhasebe Sistemi” başlıklı 49’uncu maddesinde, kamu hesaplarının kamu idarelerine ait gelir, gider ve varlıklar ile malî sonuç doğuran ve öz kaynağın artmasına veya azalmasına neden olan her türlü işlemlerle garantilerin ve yükümlülüklerin belirlenmiş bir düzen içinde hesaplara kaydedilerek, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulacağı; Kayıt zamanı” başlıklı 50’nci maddesinde de bütün malî işlemlerin muhasebeleştirilmesinin ve her muhasebe kaydının belgeye dayanmasının şart olduğu ifade edilmiştir.

Anılan Kanun’un “Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleri şeklinde tanımlanmış ve bu işlemlerin muhasebe yetkililerince yürütüleceği belirtilmiştir. Muhasebe yetkilisi, bu hizmetlerin yapılmasından ve muhasebe kayıtlarının usulüne uygun, saydam ve erişilebilir şekilde tutulmasından sorumlu tutulmuştur. Ayrıca maddede, muhasebe yetkilisi adına ve hesabına para ve parayla ifade edilebilen değerleri geçici olarak almaya, vermeye ve göndermeye yetkili olanların muhasebe yetkilisi mutemedi olduğu, muhasebe yetkilisi mutemetlerinin doğrudan muhasebe yetkilisine karşı sorumlu olduğu düzenlemesi de yer almaktadır.

Nitekim aynı Kanun’un “Yetkisiz tahsil ve ödeme” başlıklı 72’nci maddesinde ise kanunların öngördüğü şekilde yetkili kılınmamış hiçbir gerçek veya tüzel kişinin kamu adına tahsilat veya ödeme yapamayacağı ancak yetkisiz tahsilât veya ödeme yapılması, kamu hizmeti karşılığında veya kamu hizmetleriyle ilişkilendirilerek bağış veya yardım toplanması veya başka adlarla tahsilât veya ödeme yapılması halinde; söz konusu tutarların yetkisiz tahsilat veya ödeme yapılanlardan alınarak, ilgisine göre bütçeye gelir kaydedileceği veya ilgililerine iade edilmek üzere emanet hesaplarına kaydedileceği ve bunlar hakkında ilgili kanunları uyarınca adli ve idari yönden gerekli işlemlerin yapılacağı düzenlenmiştir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 102-Banka Hesabını açıklayan 55’inci maddesinde bu hesabın, kurum adına bankaya yatırılan paralar ve bankaya takas için verilen çeklerden, takas işlemi tamamlananlar ile düzenlenen çek ve gönderme emirlerinden ilgililerine ödendiği veya gönderildiği bildirilen çek ve gönderme emri tutarlarının kaydı için kullanılacağı belirtilmiştir.

Aynı Yönetmelik’in 64’üncü maddesinde ise 105-Döviz Hesabının niteliği açıklanmış olup buna göre 105 no.lu hesap, kurum veznelerince tahsil edilen veya her ne şekilde olursa olsun banka hesaplarına intikal eden konvertibl döviz tutarları ile bunlardan yapılan ödeme, iade ve göndermelerin izlenmesi için kullanılmaktadır.

İdarenin hesap ve kayıt düzeninde saydamlık, hesap verilebilirlik ve tekdüzenin sağlanması, işlemlerin kayıt dışında kalmasının önlenmesi, faaliyetlerin gerçek mahiyetlerine uygun olarak sağlıklı ve güvenilir bir biçimde muhasebeleştirilmesi için banka hesaplarından yapılan işlemler ile yılsonunda hesapta bulunan bakiyelerin ilgili muhasebe hesaplarında izlenmesi zorunludur.

Öte yandan söz konusu bu durum kurumun mali tablolarında yer alması gereken bazı gelir ve giderlerin mali tablolarda yer almamasına neden olmakta ve mali tabloların güvenilirliğini zedelemektedir.

Türkiye Bankalar Birliğinden resmi yazı ile İdareye ait tüm banka hesaplarına ilişkin açılış/kapanış tarihleri, türü, son işlem tarihi gibi bilgiler istenmiştir. Bankalardan gelen veriler ile İdarenin muhasebe sisteminde yer alan banka hesabı verileri karşılaştırıldığında, çeşitli bankalarda İdare adına açılmış olan ve hâlihazırda açık olan hesaplardan bazılarının 102-Banka Hesabı/105-Döviz Hesabı altında muhasebeleştirilmediği tespit edilmiştir. Bu kapsamda 102 no.lu hesap 8.215.043,96 TL tutarında eksik görünmektedir.

Yukarıda yer verilen denetim tespiti üzerine İdare tarafından, bulgu üzerine yapılan incelemeler sonucunda ilgili hesapların bankalar tarafından bilgisi iletilmeyen mahkeme kararıyla açılan kira bedellerinin ödeneceği tevdi mahalli hesaplar ile banka tarafından kredi kullanımı, teminat mektubu, vadeli mevduat için otomatik açılan ek hesaplardan oluştuğunun anlaşıldığı ve gerekli çalışmaların başlatıldığı ifade edilmiştir ancak herhangi bir kanıtlayıcı belge gönderilmemiştir.

Sonuç olarak, aktif tüm bankalardan hesap bilgisi detaylarının temin edilerek muhasebe kayıtlarında yer almayan banka hesaplarının kayıtlara alınması veya kapatılması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?