Karar Künyesi
Antalya ili Aksu ilçesi Kumköy sahilinde, 2018 yılından beri kalıcı olarak ahşaptan kaçak derme-çatma yapılmış, düzensiz ve kısmen çardak şeklinde yapıların tesis edildiği ve anılan yıldan günümüze değin kaçak yapılaşmalara yönelik birçok yıkım kararı alındığı halde yerinde yapılan incelemelerde herhangi bir yıkımın yapılmadığı görülmüştür.
Antalya ili, Serik ve Aksu ilçelerinde yer alan, Kumköy Mevkii Deniz Kaplumbağaları Üreme Alanı Doğal Sit Alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakanlık Makamının 04.02.2021 tarihli ve 234360 sayılı Olur’u ile “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tescil edilmiştir.
20.03.2021 tarih ve 31429 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 3696 no.lu Cumharbaşkanı kararında “Antalya İli, Serik İlçesi sınırları içerisinde bulunan Kumköy Mevkii Deniz Kaplumbağaları Üreme Alanı Doğal Sit Alanının koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesi sonucunda, ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilmesine, 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109’uncu maddesi gereğince karar verilmiştir.” denilmek suretiyle Antalya İli Aksu Belediyesinin sınırları içerisinde yer alan ve Cumharbaşkanı kararına ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen alanın kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Aksu Kaymakamlığı tarafından oluşturulan “Kıyı ve Sahil Şeridi Kullanımı Tespit Komisyonu” tarafından Kumköy mahallesi sahilinde (plajında) yapılan incelemelerde; Söz konusu alanın Caretta Caretta kaplumbağalarının yumurtlama alanı olduğu, korumaya alınarak SİT alanı olarak değerlendirildiği, alanda yaklaşık 700 civarında ahşaptan derme-çatma, düzensiz ve kısmen çardak şeklinde yapıların yapıldığı, yapıların karmaşık bir düzende görüntü kirliliği oluşturduğu tutanak altına alınmıştır.
Öte yandan, 2022 yılında Antalya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından “Derme-Çatma Yapılmış Villa Tipli Çardak Şeklinde Ahşap Yapılar”ın yıkılmasına yönelik olarak Aksu Belediyesine iki defa yazı yazıldığı bilinmektedir.
Yine, Aksu Kaymakamlığı tarafından 2018 ve 2022 yıllarında Aksu Belediyesine kaçak yapıların yıkım işlemlerinin yapılması gerektiğini bildirmiştir.
Aksu Belediyesi tarafından 2018-2023 yılları arasında sözü edilen “Derme-Çatma Yapılmış Villa Tipli Çardak Şeklinde Ahşap Yapılar”ın yıkılmasına yönelik 3194 sayılı İmara Kanunu’nun 32’nci maddesine göre yıkım kararları almış ancak yapıların bir bölümünün sahipleri tarafından kaldırıldığı, bir kısmının sökülmesine başlanmış olduğu, hava muhalefeti, malzemelerin zayi olmaması için yapıların sahipleri tarafından sökülmesi, çardakların sezon boyunca halkın kullanımında olduğu ve halen boşaltılmadığı, insanların çardakları tamamen boşaltmasından sonra ileri bir tarihte yıkılma işleminin uygulanmasının uygun olacağı, bir dernek tarafından çardakların bulunduğu alan üzerinde proje yapıldığı gibi hukuki gerekçelere dayanmayan nedenler ileri sürülerek yıkımlar sürekli biçimde ileri bir tarihe ertelenmiştir.
09.05.1985 tarihli ve 18749 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun “Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar” başlıklı 32’nci maddesinde tapu kaydı olanların yapı ruhsatı almadan mevzuata aykırı yapı yapılması hususlarına yer verilmiştir.
775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18’inci maddesinde;
“Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, Hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar, inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır.
Yıkım sırasında lüzum hasıl olduğunda, belediyeler ilgili mülkiye amirlerine başvurarak yardım istiyebilirler. Mülkiye amirleri, Devlet zabıtası ve imkanlarından faydalanmak suretiyle, izinsiz yapıların yıkım konusunda yükümlüdürler.
Özel kişilere veya bu maddenin birinci fıkrasında sözü geçenler dışındaki tüzel kişilere ait arazi ve arsalar üzerinde yapılacak izinsiz yapılar hakkında, arsa sahiplerinin yazılı müracaatları üzerine ve mülkiyet durumlarını tevsik etmeleri şartiyle bu madde hükümleri, aksi halde genel hükümler ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uygulanır.”
Denilmekte iken aynı Kanun’un “Ceza hükümleri” başlıklı 37’nci maddesinde ise;
“Bu Kanun hükümlerinden faydalanmak amacıyla yalan beyanda bulunan veya hakikate aykırı beyanname verenler ile bu Kanunun yayımından sonra belediye sınırları içinde veya dışında belediyelere, Hazineye, özel idarelere veya katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalar üzerinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde izinsiz yapı yapanlar, yaptıranlar, bu gibi yapıları satanlar, bağışlayanlar, rehin edenler veya diğer şekillerde devredenler ve bilerek devir ve satın alanlar, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre cezalandırılır.”
Düzenlemesi yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu’nda konu ile ilgili hükümler birlikte değerlendirildiğinde; incelemeye konu olan Kumköy sahillerindeki izinsiz yapılaşmalar; kıyıda ve “kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilen” alanlardan olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler statüsünde olduğundan İmar Kanunu’nun 32’nci maddesine göre ruhsat gerektirecek bir tapu kaydı olamayacağı dolayısıyla da Gecekondu Kanunu’na göre işlem yapılması gerektiği anlaşılmaktadır.
19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik’in “Kesin korunacak hassas alanların ayırt edici özellikleri” başlıklı 7’nci maddesinde;
“(1) Kesin korunacak hassas alanlar; kaynak değerlerinin korunması için; alan kullanımı ve alana tüm etkilerin sınırlandırıldığı, gerektiğinde insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, (Değişik ibare:RG-5/3/2022-31769) bilimsel araştırma, eğitim ya da çevresel izleme amacıyla özel önlemler alınarak korunacak kara, su, deniz alanları olup, (Değişik ibare:RG-16/3/2020-31070) Cumhurbaşkanı kararı ile ilan (Değişik ibare:RG-5/3/2022- 31769) edilen mutlak korunması gereken alanlardır.
…
(3) Bu alanlarda, kesin yapı yasağı olmakla birlikte faaliyetlerin niteliğine, içeriğine ve zorunluluk haline ilişkin Bölge Komisyonları tarafından yapılacak değerlendirmeye göre;
Kamu menfaati gereği zorunluluk arz eden hallerde mevcut yol güzergâhı kullanılması koşuluyla atıksu, içme suyu, doğal gaz ve elektrik hatları,
Ulusal güvenlik için zaruret arz eden tesisler,
Orman yangın yolu açılmasına, ormanların bakım ve onarımına, biyotik zararlılarla ve abiyotik (yangın, sel, fırtına) etkenlerle mücadele edilmesine yönelik çalışmalar,
ç) Dalyan ve lagün ekosistemlerinde doğal dengenin devamlılığının sağlanması amacıyla ilgili kamu kurum görüşleri doğrultusunda ve herhangi bir yapı yapılmamak şartıyla alanın özelliğinden kaynaklanan geleneksel avcılık yöntemleriyle yapılan balıkçılık faaliyetleri, yapılabilir.”
Düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre, kesin korunacak hassas alanlarda ulusal güvenlik için zaruret arz eden tesisler dışında hiçbir şekilde yapı yapılamayacağı çok açık bir şekilde düzenlenmiştir.
Son olarak, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesinde “Ecrimisil ve tahliye” başlığı altında;
“Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, idarelerin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.”
Denilmek suretiyle fuzuli şagilden ecrimisil alınması esasları düzenlenmiştir.
Sonuç olarak, Antalya İli Aksu İlçesi sınırları içerisinde yer alan Kumköy sahilinde, imar ve yapı işlerini düzenleyen mevzuata ve genel hükümlere bağlı kalınmaksızın, kendisine ait olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler statüsündeki araziler veya arsalar üzerinde yapılan kaçak yapılar ile ilgili, fuzuli şagillerinden 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ecrimisil alınması, 3194 sayılı İmar Kanunu ve 775 sayılı Gecekondu Kanunu hükümlerne göre idari ve cezai işlem yapılması gerekmektedir.