Karar Künyesi
Kamu idaresi tarafından 13.05.2006 tarihinden itibaren alınması gereken evsel katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretine ait tarifenin 14.11.2011 tarihine kadar belirlenmediği, bu tarihten itibaren ücret tarifesinin belirlendiği, tahakkuk ve tahsilatların 2012 yılı ile 2014 arasında gerçekleştirildiği ve bu dönem için 28 milyon TL gelir tahakkuku yapıldığı, 2015 yılından itibaren herhangi bir tahakkuk kaydının yapılmadığı görülmüştür.
2872 sayılı Çevre Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinde ise “Kirleten” tanımının “faaliyetleri sırasında veya sonrasında doğrudan veya dolaylı olarak çevre kirliliğine, ekolojik dengenin ve çevrenin bozulmasına neden olan gerçek ve tüzel kişileri”, “Evsel katı atık” tanımının ise “tehlikeli ve zararlı atık kapsamına girmeyen konut, sanayi, işyeri, piknik alanları gibi yerlerden gelen katı atıkları” ifade ettiği belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un “İlkeler” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde;
”Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır. Kirletenin kirlenmeyi veya bozulmayı durdurmak, gidermek veya azaltmak için gerekli önlemleri almaması veya bu önlemlerin yetkili makamlarca doğrudan alınması nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan gerekli harcamalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir.”
Aynı Kanun’un 11’inci maddesinin on birinci fıkrasında;
“Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.” denilerek
belediyelerin evsel katı atık dolayısıyla yapacakları harcamaların, bu hizmetten yararlanan kişilerden, yani kirlenmeye, evsel katı atıkların oluşmasına sebep olanlardan alınmasını bir zorunluluk haline getirmiştir.
4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinde belediyelerin de dâhil olduğu kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Uyum süreci” başlıklı Geçici 1’inci maddesinde aynen:“26/10/2011 tarihi itibarıyla bu Yönetmeliğe, tarife belirleme, abonelik, sözleşme, teknik alt yapı eksiklikleri ile kendi aralarında maliyet ve bölüşüm hesabı yapmayanlar da dâhil olmak üzere, uyum sağlayamamış olan atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, 31/12/2018 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamakla yükümlüdürler.” denilmektedir. Kamu idaresi uyum süreci çalışmaları babında 2012 yılından itibaren evsel katı atık toplama taşıma ve bertarafı için ücret tarifesini belirlemiş, 2012 yılının başından 2014 yılının mayıs ayına kadar 28 milyonluk tahakkuk işlemini yapmıştır. Denizli İl Belediyesinin Büyükşehir Belediyesine dönüşmesinden sonra her ne kadar toplama taşıma işlemleri ilçe belediyeleri tarafından yerine getirilmiş/getirilecekse de, bertaraf tesisini kurma ve atıkların bertaraf edilmesi büyükşehir belediyesi uhdesindedir. Denizli Büyükşehir Belediyesinin 2014 yılından itibaren söz konusu tarifesini güncelleyerek bu ücreti alması, aldığı bu ücretin toplama ve taşımaya ilişkin kısmını bu maliyetlere katlanan ilçe belediyelerine göndermesi, bertarafa ilişkin olan ücreti ise kendi bünyesinde tutarak uygulaması gerekirdi.
Diğer yandan; İzmir Torbalı İlçe Belediyesinin evsel katı atık ücreti tahakkuk ettirmesi ile ilgili Danıştay 14. Dairesinin 06.02.2017 tarih ve 2017/528 sayılı kararında; “… katı atık bertaraf tesislerinin kurulması, işletilmesi ve buna bağlı olarak bu tesislere dair tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi hususunda Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde bulunan belediyeler bakımından Büyükşehir Belediyelerinin yetkili ve görevli kabul edildiği, ilçe ve/veya ilk kademe belediyelerinin ise bu süreçte sadece katı atıkları toplamak ve aktarma istasyonlarına taşımak ile yükümlü kılındıkları, 2872 Sayılı Kanun'un 11. maddesinde belirtilen ücretin ise; söz konusu bertaraf tesislerinin işletme, bakım ve onarım
masraflarının karşılamak üzere katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretinin alınacağı ifade edilerek katı atık bertaraf sürecindeki oluşan maliyetlerin bir bütün olarak ( toplama, taşıma ve bertaraf ) değerlendirildiği ve bu süreçte oluşan giderlerin bu hizmetten yararlananlardan alınacak katılım ücreti ile karşılanacağı ifade edildiği, diğer yandan meclis kararının alınmasından sonra yürürlüğe giren ilgili Yönetmeliğin de aynı doğrultuda düzenlemeler getirerek görevli bulunan Belediye tarafından kurulacak olan katı atık bertaraf tesisleri için bu tesisin işletme maliyetlerine katılım ve katı atıkların toplanma ve taşınma maliyetlerine dair objektif maliyet hesaplama kuralları getirdiği, sonuç olarak anılan hizmetten yararlananlara yönelik olarak belirlenecek olan tarife uyarınca yapılacak olan ücretlendirme yetkisinin bahsi geçen tesisleri kurma ve işletme sorumluluğu olan Belediyeye ait olduğu görülmektedir.” denilmektedir.
İlgili mevzuat ve söz konusu Danıştay Kararından; evsel katı atık ücret tahakkukunun, bertaraf tesisini kuran belediye tarafından ve gerçek maliyetler üzerinden hesaplanması gerektiği anlaşılmaktadır. Ücret tarifesinin hazırlanmaması, maliyet kısmının çoğunluğunu oluşturan toplama ve taşıma maliyetlerinin ilgili ilçe belediyelerince ücret alınmadan karşılanmasına da neden olmuştur.
Belediyeler tarafından gerçekleştirilen evsel katı atık toplama işi, kirleten kişilere yapılan bir nev’i hizmettir. Zira 2872 sayılı Kanun’da da belirtildiği üzere kirleten kişinin bu kirliliğin giderilmesi için yapılacak harcamaları karşılaması Kanun’un temel prensiplerindendir. Dolayısıyla bu hizmet için ücret tarifesi belirleyip, masrafların kirleten kişilerden alınması gerekirken bunun yapılmaması veya eksik yapılması hem 2872 sayılı Kanun’a hem de 4736 sayılı Kanun’a aykırıdır.
İdarenin 2018 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde; İdare tarafından katı atıkların bertaraf edilmesi için 2014 yılından 2017 yılı sonuna kadar 10.720.867,93 TL’lik bir harcama yapıldığı, buna karşılık aynı dönemde katı atık bertaraf tesisin işletilmesinden 5.906.251,01 TL gelir elde ettiği görülmüştür. Yani İdare kirliliğin önlenmesi amacıyla yaptığı 10.7 milyon TL’lik harcamanın sadece 5.9 milyon TL’lik kısmını kirleten kişilerden alabilmiş, 4.8 milyon TL’lik kısmını ise kendi bütçesinden karşılanmıştır.
Sonuç olarak; 2872 sayılı Kanun’a göre 13.05.2006 tarihinden itibaren belediyeler tarafından katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücret tarifesinin belirlenmesi ve bu ücretlerin kirleten tüm kişilerden alınması gerektiği halde, bu kişilerden katı atık bertaraf ücreti almaması sonucu idare gelirlerinde azalışa neden olunmuştur.
Kamu idaresi cevabında; “2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11’inci maddesinin on birinci fıkrasında;
“Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler evsel katı atık bertaraf tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmekle yükümlüdürler. Bu hizmetten yararlanan ve/veya yararlanacaklar, sorumlu yönetimlerin yapacağı yatırım, işletme, bakım, onarım ve ıslah harcamalarına katılmakla yükümlüdür. Bu hizmetten yararlananlardan, belediye meclisince belirlenecek tarifeye göre katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, katı atıkla ilgili hizmetler dışında kullanılamaz.”
Bu kanuna istinaden; Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Uyum Süreci” başlıklı Geçici 1’inci maddesinde: “26/10/2011 tarihi itibarıyla bu Yönetmeliğe, tarife belirleme, abonelik, sözleşme, teknik alt yapı eksiklikleri ile kendi aralarında maliyet ve bölüşüm hesabı yapmayanlar da dahil olmak üzere, uyum sağlayamamış olan atıksu altyapı yönetimleri ve evsel katı atık idareleri, 31/12/2020 tarihine kadar bu Yönetmeliğe uyum sağlamakla yükümlüdürler.” denilmektedir.
Denizli Büyükşehir Belediyesi olarak ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde belirlenen evsel katı atık bertaraf ücret tarifesi 2014 yılına kadar uygulanmıştır. 2014 yılında Büyükşehir yapılanmasıyla birlikte 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu gereğince evsel katı atıkların toplama ve taşıma işlemleri ilçe belediyelerine geçmiştir. Bu süreç sonrasında; Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’e istinaden evsel katı atık tarife hazırlığımız devam etmekte olup en kısa sürede faaliyete geçirilecektir.” denilmiştir.
Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’e istinaden evsel katı atık tarife hazırlığının devam etmekte olduğu ve en kısa sürede faaliyete geçirileceği belirtildiğinden bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır.
Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.