5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediyenin yetkileri ve imtiyazları” başlıklı 15’inci maddesinde;

“… Nüfusu 10.000'i geçen belediyeler, meclis kararıyla; … sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla taşınmaz tahsis edebilir.” hükmü yer almaktadır.

Kurum tarafından yapılan taşınmaz tahsislerinin incelenmesi sonucunda; 10.03.2011 tarih ve 69 sayılı Belediye Meclis Kararıyla Ardıçevler Mahallesi 428 ada 1 parselde bulunan 25.029,96 m2’lik, plan fonksiyonu üniversite alanı olan İdareye ait taşınmazın asli görev ve hizmetlerinde kullanılmak şartıyla Yeşilköy 2001 Eğitim Kültür Sağlık Vakfına tahsis edildiği, söz konusu tahsis için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından onay alınması gerekirken gerekli onayın alınmadığı, tahsis tarihinden bu yana taşınmaz üzerinde herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, bu haliyle tahsisin plandaki fonksiyon amacına aykırı kullanılma riskinin


bulunduğu tespit edilmiştir.


İdare tarafından lehine arazi tahsis edilen Vakfın, İstanbul Esenyurt Üniversitesinin kurucu vakfı olduğu görülmüştür. İstanbul Esenyurt Üniversitesi; T.C. Anayasası, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümleri doğrultusunda kurulan tüzel kişiliği haiz bir vakıf üniversitesidir.

5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinde yer alan hükme göre, belediyeler tarafından eğitimi geliştirecek projeler için taşınmaz tahsis edilmesinin ön koşulu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınmasıdır. Yine madde metninde geçen “… sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projeler” ifadesinden belediye meclisinin alacağı tahsis kararının bir projeye dayanması gerektiği, bir diğer ifadeyle ortaya konulmuş bir proje için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınarak meclis kararıyla taşınmaz tahsis edilebileceği açıktır.

Yapılan incelemede, taşınmaz tahsis edilmesine ilişkin 10.03.2011 tarih ve 69 sayılı Belediye Meclis Kararına esas alınan bir proje bulunmadığı, tahsis için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınmadığı tespit edilmiştir. Proje olmaksızın, Bakanlık onayı alınmaksızın yapılan tahsis işlemi bu haliyle 5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesi hükmüne açık aykırılık teşkil etmektedir.

Nitekim, yerinde yapılan incelemede tahsis edilen alanda söz konusu vakıf tarafından 2011 yılından bu yana herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, tahsis üzerinden geçen yaklaşık 8 yıllık süreçte tahsisin amacına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür.

Bahsi geçen Meclis Kararının incelenmesinden, plan fonksiyonu üniversite alanı olan tahsise konu alanın, adına tahsis yapılan Vakfın asli görev ve hizmetleri için tahsis edildiği görülmektedir. Söz konusu Vakıf, eğitim sağlık ve kültür alanında hizmet vermek üzere kurulmuş bir vakıf olduğundan, eğitim hizmetleri dışında asli görev ve hizmetleri de bulunduğu açıktır. Buna göre, söz konusu Vakfın asli görev ve hizmetleri için tahsis edilen ve plan fonksiyonu üniversite alanı olan söz konusu yerin plan fonksiyonuna aykırı kullanımı da muhtemeldir.

Yukarıda yer alan açıklamalar ve mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapılan tahsis işleminin mevcut haliyle yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Buna rağmen tahsis işleminin devam ettirilmesi, iptali için herhangi bir işlem yapılmamasında hukuka uyarlık görülmemektedir.


Kamu idaresi cevabında; özetle raporda belirtilen 428 ada 1 parselde tahsis tarihinden bu yana taşınmaz üzerinde herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından söz konusu tahsis için onay alınmadığı, bu nedenle tahsis kararının iptali yönünde karar alınması hususunda işlemlerin başlatılacağı belirtilmiştir.

“Başkanlığınız denetim raporlarında, “Yapılan incelemede, taşınmaz tahsis edilmesine ilişkin 10.03.2011 tarih ve 69 sayılı Belediye Meclis Kararına esas alınan bir proje bulunmadığı, tahsis için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınmadığı tespit edilmiştir. Proje olmaksızın, Bakanlık onayı alınmaksızın yapılan tahsis işlemi bu haliyle 5393 sayılı Kanunun 15’inci maddesi hükmüne açık aykırılık teşkil etmektedir.

Yukarıda yer alan açıklamalar ve mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapılan tahsis işleminin mevcut haliyle yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine aykırı olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır. Buna rağmen tahsis işleminin devam ettirilmesi, iptali için herhangi bir işlem yapılmamasında hukuka uyarlık görülmemektedir.” ifadesi kullanıldığı görülmüştür.

Raporda belirtilen 428 ada 1 parselde tahsis tarihinden bu yana taşınmaz üzerinde herhangi bir faaliyette bulunulmadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan söz konusu tahsis için onay alınmadığı için tahsis kararının iptali yönünde karar alınması hususunda işlemler başlatılacaktır.” denilmiştir.

Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında, bulguda belirtilen 428 ada 1 parselde tahsis tarihinden bu yana herhangi bir faaliyette bulunulmadığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan söz konusu tahsis için onay alınmadığı için tahsis kararının iptali yönünde karar alınması hususunda işlemler başlatılacağı belirtilmiş, ancak düzeltmelerin yapıldığına ilişkin kanıtlayıcı herhangi bir bilgi ve belge gönderilmemiştir. Bu nedenle bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?