Karar Künyesi
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun “Taşınmaz tahsisi'” başlıklı 47'inci maddesinde;
“Kamu idareleri, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanılamaz.” hükmü yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun “Meclisin görev ve yetkileri” başlıklı 18’inci maddesinin (e) bendinde;
“Taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek.” denilmek suretiyle belediye meclisine taşınmaz malları tahsis yetkisi verilmiştir.
Meclisin bu yetkisini nasıl ve ne şekilde kullanacağı ise aynı Kanun’un “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinin (d) bendi ile hüküm altına alınmıştır. Söz konusu 75’inci maddede;
“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
…
(Değişik: 12/11/2012-6360/19 md.) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.
Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.
…” denilmektedir.
Taşınmaz tahsisi ile ilgili düzenlemeler Belediye Kanunu’nda hukukun sınırlı sayma ilkesine göre yoruma yer vermeyecek şekilde düzenlenmiştir. 5393 sayılı Kanun’un "Diğer kuruluşlarla ilişkiler" başlıklı 75’inci maddesinde belediyenin hangi kurum ve kuruluşlarla nasıl ilişkide bulunacağı ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır.
Yukarıda anılan Kanun maddelerinde, belediyeler mülkiyetindeki taşınmazları belediye meclisi kararıyla kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere ancak mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebileceği, tahsis edilen taşınmazların tahsis amacı dışında kullanılamayacağı; belediyelerin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemelerde İdarenin 1 adet mülkiyetinde bulunan, 3 adet ise mülkiyetinde bulunmadığı halde kiralanmak suretiyle edinilen taşınmazı 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesinin (c) fıkrası kapsamında vakıf ve derneklere tahsis ettiği görülmüştür.
Buna göre, 75’inci maddenin (c) fıkrasına bakıldığında; belediyelerin dernek ve vakıflarla ortak hizmet projeleri geliştirebileceğinin belirtildiği ancak vakıf ve derneklere taşınmaz tahsis edebileceğine ilişkin herhangi bir hükmün yer almadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki idarece tahsis edilen taşınmazlardan 3 adedinin kendi mülkiyetinde olmadığı bu taşınmazların ortak hizmet projesine istinaden kiralanarak ilgili dernek ve vakıflara tahsis edildiği anlaşılmıştır. Belediyeler ancak kendilerine ait taşınmazları tahsis edebilecektir.
Bu itibarla yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, derneklere, sivil toplum kuruluşlarına veya meslek kuruluşlarına süresi her ne olursa olsun tahsis işlemi gerçekleştirilmesinin mevzuata uyarlılığı bulunmamaktadır. Bu tüzel kişiliklere ancak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak kiralama işlemi yapılabilecektir.
Kamu idaresi cevabında; "Belediye Meclis Kararına istinaden 5393 sayılı Belediye Kanununun 75. Maddesine göre kamu yararına çalışan Dernekler ve vergi muafiyeti tanınmış Vakıflar ile ilgili Ortak Hizmet Projesi kapsamında taşınmaz kiralanarak tahsis işlemi gerçekleştirilmiştir." denilmiştir.
Sonuç olarak Başkanlığımıza gönderilen kamu idaresi cevabında; Belediye Meclis Kararına istinaden 5393 sayılı Belediye Kanununun 75’inci Maddesine göre yapılan taşınmaz tahsislerinin dernek ve vakıflarla yapılan ortak hizmet projesi kapsamında gerçekleştirildiği ifade edilmiştir.
5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Bütçelerden yardım yapılması” başlıklı 29’uncu maddesinin birinci fıkrasında kamu kurumlarınca gerçek veya tüzel kişilere kanuni dayanağı olmadan kamu kaynağı kullandırılamayacağı, yardımda bulunulamayacağı veya menfaat sağlanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı fıkranın ikinci cümlesinde genel yönetim kapsamında yer alan kurumların bütçelerinde öngörülmesi kaydı ile yukarıda yer alan hususa bir istisna getirilmiş ise de 6360 sayılı Kanun ile Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesine eklenen ek fıkra ile belediyeler bu kapsamdan dahi çıkarılmış ve dernek ve vakıflara yardım yapmasının, menfaat sağlamasının tamamen önüne geçilmiştir.
Yukarıda belirtilen protokollerin incelenmesi sonucunda, meclisten alınan genel bir yetki ile ortak hizmet projesi protokolü (“Öğrenci Barınma ve Konaklama ve Öğrenci Yurt Hizmetinin Sağlanması amacıyla”) kapsamında, 3 adet adet binanın kira bedellerini ödeyerek ilgili dernek ve vakıflara ücretsiz olarak tahsis edildiği anlaşılmıştır.
Mezkûr protokolün idarenin yükümlülükleri kapsamında sadece İdare tarafından bina kiralanması, binaya dair her türlü tefrişatı yapmak ve tefrişata dair demirbaşları temin etmek, ve bina giderlerine dair giderlerin karşınlanması(elektrik, su, gaz vs. ) gibi sadece bina temin edilmesi sayılmaktadır. Söz konusu taşınmazlar 1 yıllığına kiralanmış olup taşınmaz ortak hizmet protokolü kapsamında mezkûr Vakfa ücretsiz olarak tahsis edilmiştir. Bu bir yıllık süre sürekli olarak yenilenerek devam ettirilmektedir. Anlaşılacağı üzere ortak hizmet projesi olarak isimlendirilen bu protokollerde belediyenin görevi yalnızca bina temin edip binaya dair giderleri karşılamak olarak mükellef tutulduğu, bunun dışında ortak hizmet projesi kapsamında idarenin başkaca bir görevi bulunmadığı görülmüştür.
Ortak hizmet projeleri, isminden de anlaşılacağı üzere ortak olarak gerçekleştirilecek bir hizmet projesinin varlığını gerektirmektedir. Bu durumda ortak hizmet gerçekleştirmeye karar veren ve bu hususta protokol imzalayan tarafların her birinin söz konusu ortak hizmet projesi kapsamında yapacakları hizmetleri maddi veya gayri maddi olarak belirlemeleri ve protokolde yer almasını sağlamaları gerekmektedir. Aksi durumda ortak yürütülen bir hizmetten veya projeden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim, Belediye’nin tarafı olduğu ortak hizmet projesi protokollerinin bu haliyle bir projenin gerçekleştirilmesinden çok,
ilgili derneğe veya cemiyete yardım yapılması niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, ortada bir ortak hizmet projesi protokolü olsun veya olmasın 75’inci maddenin
(c) fıkrasına bakıldığında; belediyelerin dernek ve vakıflarla ortak hizmet projeleri geliştirebileceğinin belirtildiği ancak vakıf ve derneklere taşınmaz tahsis edebileceğine ilişkin herhangi bir hükmün yer almadığı anlaşılmaktadır.
Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.