Karar Künyesi
Belediye tarafından bütçe içi işletme kurulmadan işletilen Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı iktisadi faaliyetleri için Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi mükellefiyetinin tesis edilmediği görülmüştür.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun “Verginin konusu” başlıklı 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde, iktisadi kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanun’un “Mükellefler” başlıklı 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği, 2’nci maddenin beşinci fıkrasında ise; iktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet teşekkül etmesi olduğu belirtilmiştir.
03.04.2007 tarihli ve 26483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ’nin “Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler” başlıklı (2.4.)’üncü bölümünde;
“(…)İktisadi işletmenin belirlenmesinde Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında belirlenen koşullar dikkate alınacak olup işletmelerin belirgin özellikleri bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.(…)” denilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Verginin konusunu teşkil eden işlemler” başlıklı 1’inci maddesinin üçüncü fıkrasının (g) bendinde;
“Genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticarî, sınaî, ziraî ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetleri”’ nin KDV’ye tabi olduğu belirtilmiştir.
Yapılan incelemede, Ulaştırma Bakanlığı ile Burhaniye Belediyesi arasında yat limanı işletmeciliğine ilişkin 30 yıl süreli bedelsiz olarak sınırlı ayni hak tesisi edildiği, Belediye tarafından yat limanının ve balıkçı barınağının kullanımına ilişkin ücret tarifesi belirlendiği ve bu ücret tarifesine göre tahsilatın sağlandığı ancak bütçe içi işletme kurulmadan işletilen bu yerlerin iktisadi faaliyetleri için Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi mükellefiyetinin tesis edilmediği tespit edilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara göre, Belediye bünyesinde gerçekleştirilen Yat Limanı ve Balıkçı Barınağı işletilmesi faaliyetlerinin iktisadi faaliyet niteliğinde olduğundan bu faaliyetler için vergi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.