Karar Künyesi
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, mahallî müşterek nitelikteki hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde taşınmaz almak, kamulaştırmak, satmak, kiralamak veya kiraya vermek, trampa etmek, tahsis etmek, bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesis etmek belediyenin yetkileri arasında sayılmıştır.
5393 sayılı Kanun’un 18’inci maddesine göre, belediye meclisinin görevleri arasında da taşınmaz mal alımına, satımına, takasına, tahsisine, tahsis şeklinin değiştirilmesine veya tahsisli bir taşınmazın kamu hizmetinde ihtiyaç duyulmaması hâlinde tahsisin kaldırılmasına; üç yıldan fazla kiralanmasına ve süresi otuz yılı geçmemek kaydıyla bunlar üzerinde sınırlı aynî hak tesisine karar vermek bulunmaktadır.
Mezkûr Kanun’un 15’inci maddesine göre, belediyeler, meclis kararıyla, sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve turizmi geliştirecek projelere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile ücretsiz veya düşük bir bedelle amacı dışında kullanılmamak kaydıyla taşınmaz tahsis edebilir.
5393 sayılı Kanun’un “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75’inci maddesinde ise;
“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;
d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya
süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür” hükmü yer almaktadır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Taşınmaz tahsisi” başlıklı 47’nci maddesinde ise;
“Kamu idareleri, kanunlarında belirtilen kamu hizmetlerini yerine getirebilmek için mülkiyetlerindeki taşınmazlarla Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerleri, birbirlerine ve köy tüzel kişiliklerine bedelsiz olarak tahsis edebilirler. Tahsis edilen taşınmaz, amaç dışı kullanılamaz.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre, eğitim amacıyla taşınmaz tahsis edilebilmesi için Kanun’un 15’inci maddesine göre, tahsis amacının dışında kullanılmamak kaydıyla; meclis kararı alınması, eğitimi geliştirecek proje bulunması ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınması gerekmektedir. Taşınmaz tahsisi Kanun’un 75’inci maddesine göre yapılacak ise; meclis kararı alınması, tahsisin mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına yapılması ve tahsis süresinin 25 yılı geçmemesi gerekmektedir.
Yapılan incelemede, özel bir vakfın dilekçesi üzerine 2017/1111 sayılı Encümen Kararı ile belediyeye ait taşınmazın Vakıf bağışçılarına ve bursiyerlerine hizmet vermek amacıyla Bodrum ilçesinde yeni bir şube açmak için 3 yıl süre ile aylık 110 TL ücretle tahsis edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bahsi geçen vakıf, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar arasında bulunmakla ve yapılacak hizmetin sağladığı toplumsal fayda kamu hizmeti niteliği taşımakla birlikte tahsis yapılan taraf kamu kurum ve kuruluşu olmadığından Kanun’un 75’inci maddesine göre Vakfa taşınmaz tahsisi mümkün bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, Kanun’un 15’inci maddesine göre eğitim amacıyla yapılacak tahsislerde tahsis yapılan tarafın kamu idaresi olması şartı bulunmamakla birlikte bu kez Kanun’un 15’inci maddesine göre alınması gereken meclis kararının alınmadığı, eğitimi geliştirecek proje sunulmadığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının alınması gerekirken alınmadığı tespit edilmiştir.
Söz konusu bulguya 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da yer verilmiş ancak
mevzuata aykırılığın 2018 yılında da devam ettiği tespit edilmiştir.
Kamu idaresi cevabında; “Belediyemiz tarafından yapılan ve yapılacak olan taşınmaz tahsislerinde mevzuat hükümleri ve kamu yararının gözetilmesi sağlanacaktır.” denilmektedir.
Sonuç olarak kamu idaresi cevabında 2017 yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda da yer alan bulgu konusu tespite iştirak edilmiş olmasına rağmen söz konusu taşınmaz adı geçen Vakıf tarafından kullanılmaya devam edilmiştir. Bu bağlamda, İdareye ait taşınmazların tahsisinde ilgili mevzuat hükümlerine uygun hareket edilmesi hususunun yerine getirilip getirilmediği izleyen denetimlerde takip edilecektir.