Belediye bünyesinde bulunan otogar işletmesinin Kurumlar Vergisi işlemlerinin tesis edilmediği görülmüştür.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının “c” bendinde, iktisadi kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanun'un 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği belirtilmiştir.

İktisadi işletmenin belirgin özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet teşekkül etmesidir. Otogar işletmesinin faaliyetleri göz önüne alındığında bu özellikleri arz ettiği açıktır.

Yukarıda yer verilen düzenlemeler ve yapılan açıklamalara rağmen; belediyenin sahibi olduğu otogar işletmeleri için Kurumlar Vergisi mükellefiyetinin tesis edilmediği tespit edilmiştir.

Her ne kadar belediye tarafından 2464 sayılı Kanun’un Ücrete Tabi İşler başlıklı 97’inci maddesinde yer alan hükümlere bağlı olarak otogar işletmeceliğinin kamu hizmeti


niteliği ağır basan bir faaliyet olduğu savunulsa da; 5393 sayılı Kanun’un Belediyenin Yetkileri ve İmtiyazları başlıklı 15’inci maddesinin “f” bendinde “Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dâhil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek.” denilerek, belediyelere ulaşımla ilgili imtiyaz verilmiştir ve bu imtiyaz 2464 sayılı Kanun’un 97’inci maddesinde “Belediye'ye tekel olarak verilmiş işler kendi özel hükümlerine tabidir.” hükmü ile vücut bulmuştur ve 5520 sayılı Kanun’un eğer yukarıda yer verilen şartlar oluştuysa alanına girmektedir. Yine 5393 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinin “f” bendinde yer alan “işletmek” ve “işlettirmek” sözcüklerinin anlamlarının kamusal hizmeti işaret etmediği değerlendirilmektedir.

Açıklanan nedenlerle belediye bünyesinde bir iktisadi kamu kuruluşu oluştuğu ve bu iktisadi kamu kuruluşu nezdinde, belediye tüzel kişiliği ile ilişkilendirilmeksizin, kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?