İdare tarafından, su ve atık su hizmetleri için ayrı tarifeler yapılmamakta, atık su hizmetleri tarifesi olarak tüketilen su miktarına bağlı olarak uygulanan toplam tarifenin yaklaşık

%35’ine karşılık bir tutar su tarifesine dahil edilmekte ve tarife belirleme hesaplamaları gerçekleşen bütçe rakamları yerine bir sonraki yıl bütçe ödenek cetveli üzerinden yapılmaktadır.

2560 sayılı Kanun, İSKİ yönetim kurulunun su ve kanalizasyon tarifelerini inceleyip belirleyeceğini belirtmektedir. Türkiye’de su ve kanalizasyon idarelerinin tarife düzeylerini ve yapılarını onaylayan kurum olmadığı için, İSKİ’nin tarife teklifinin uygulanması İSKİ Genel Kurulu onayına bağlıdır.

Su ve kanalizasyon idareleri, kullanan öder ve kirleten öder ilkelerine dayalı tam maliyetin karşılanmasına yönelik tarifeleri belirlemekten sorumludur.

2560 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesi birinci fıkrasının (k) bendinde, İSKİ Yönetim Kurulunun görev ve sorumlulukları arasında su ve kanalizasyon tarifelerinin gözden geçirilerek belirlenmesi ve İSKİ Genel Kuruluna onay için sunulması da belirtilmiş olup, İSKİ Genel Kurulunun görev ve sorumlulukları ile ilgili 6’ncı maddesi birinci fıkrasının (k) bendinde ise, Genel Kurulun İSKİ Yönetim Kurulu tarafından önerilen su ve kanalizasyon tarife önerilerini inceleyip karara bağlayacağı ifade edilmiştir.

İSKİ yönetimi tarafından önerilen su/atık su tarifeleri, İSKİ Genel Kurulu tarafından Kasım ayı olağan toplantısında incelenip onaylandıktan sonra 1 Ocak tarihinden itibaren yürürlüğe girerek İSKİ tarafından abonelere uygulanmaya başlanmaktadır.


2560 sayılı Kanun'un 23’üncü maddesinde belirtildiği üzere, su ve kanalizasyon idareleri, maliyetlerin tam olarak karşılanmasını sağlayan tarifeleri belirleyerek su/atık su hizmetlerinin sağlanmasından sorumludur.

Mezkur Kanun’un “Tarife Tespit Esasları” başlıklı 23’üncü maddesinde, su satışı ile kanalizasyon sistemi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması giderleri için ayrı ayrı tarifeler yapılacağı, söz konusu tarifelerde yönetim ve işletme giderleri ile amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilemeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve bir kar oranının esas alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Mezkur Kanun’un verdiği yetkiye istinaden çıkarılan İSKİ Tarifeler Yönetmeliği’nde de tarife tespiti ile ilgili ayrıntılı hükümlere yer verilmiş, abonelerden hangi bedellerin tahsil edileceği, bu bedellerde hangi unsurların yer alacağı ifade edilip gerçek değerlere dayanarak hesaplama yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Ülkemizde su tarifesi belirleme konusunda, ortalama tarifelerin nasıl hesaplanacağı ve tarifelerin farklı tüketici kategorileri arasında nasıl yapılandırılacağı konusunda resmî bir rehber bulunmamaktadır. Bununla birlikte, 5491 sayılı Çevre Kanunu’nun 11’inci maddesi, atık su tarifesi kapsamında kanalizasyon hizmetlerinin maliyetinin karşılanması için yasal temeli oluşturmaktadır. İlgili Kanun maddesinde;

“Atıksu altyapı sistemlerini kullanan ve/veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın (kirleten öder ilkesi), arıtma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atıksu miktarı oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atıksu toplama, arıtma ve bertaraf ücreti alınır.” denilmektedir.

Mülga Çevre ve Orman Bakanlığı, 7.10.2010 tarihli ve 27742 sayılı Resmî Gazete'de “Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliği”ni yayımlamıştır. Tarifelere ilişkin bu Yönetmelik; 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 11’inci maddesi ve 4856 sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 9’uncu maddesi doğrultusunda hazırlanmıştır.

Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’in “Atık su Tarifelerinin Belirlenmesi” başlıklı 17’nci maddesinde;


-Atık su hizmetleri için ücretlendirme yapılırken tam maliyet ve kirleten öder esasları kullanılacağı,

-Atık su hizmetlerine ait ücretler belirlenirken; su sayaçlarından kaydedilen su miktarı, içme ve kullanma suyu kaynağı olarak yeraltı veya yüzey suyu kullanan ve şebekeye bağlı olmayan aboneler için atık su sayacı olan yerlerde ölçüm değeri, olmayan yerlerde idarece belirlenecek atık su miktarı esas alınacağı,

-Sanayiler için ücretlendirme, atık su debisi ve kirlilik yüküne, sanayi dışı aboneler için tüketilen su miktarına ya da idarece belirlenecek atık su miktarlarına göre yapılacağı,

-Atık su hizmetlerinin sürdürülebilirliği için asgari atık su ücretinin 0,30 TL olduğu, belirlenen miktarın bu asgari ücretten daha düşük olması durumunda Bakanlığın uygun görüşünün alınacağı,

-Mevzuattaki yükümlülüklere uygun şekilde atık su hizmetlerinin verilebilmesi için asgari atık su ücretinin yeterli olmaması durumunda tam maliyet esaslı tarifeye göre atık su ücreti belirleneceği belirtilmiştir.

Yönetmelik uyarınca, atık sudan elde edilen gelirlerin, yalnızca atık su hizmetlerinin sağlanmasına tahsis edileceği belirtilmiştir.

Mezkur Yönetmelik’in 13’üncü maddesinde ise, toplam sistem maliyeti; yatırımın finansal maliyeti, sistemin işletilmesi ve bakımı, sabit varlıkların amortisman maliyetleri, yönetim ve izleme giderleri, vergiler, kamulaştırma ve sistemin finansal sürdürülebilirliğini sağlayacak özkaynak getirisinden oluşan tam maliyet olarak tanımlanmaktadır.

Mezkur Yönetmelik’in 19’uncu maddesinde, ücretlendirilebilecek atık su tarife türlerinin;

-Debi ve kirlilik yüküne göre değişken tarife (fatura başına ödeme),


-Abonelerin belirli özelliklerine göre sayaç okuma, vidanjör gibi hizmetler için sabit tarife (hizmet başına ödeme),

-Kanalizasyon sistemine yeni abonelerin bağlanması durumunda alınacak bağlantı ücreti. (Kanalizasyon sistemine yeni abone kaydı sırasında yapılan tek seferlik ödeme.),


Olduğu sayılmış olup, yukarıdaki seçeneklerden birinin kullanabileceği gibi bunları birleştirme yoluna da gidilebileceği belirtilmiştir.

Bu durumda, Madde kapsamında 1 ve 2’nci sıralarda tanımlanan atıksu tarifelerinin düzenli olarak tahsil edileceği, 3’üncü sıradaki atıksu tarifesinin ise sadece yeni abone kaydı sırasında bir defaya mahsus olmak üzere tahsil edileceği belirtilmiştir. Belediyelerin/su ve kanalizasyon idarelerinin, maliyetlerini abonelere yansıtabilmeleri için, 19/1 maddesinde tanımlanan atıksu tarifleri dışında farklı atıksu tarifeleri belirlemelerine de izin verilmektedir.

Madde 19/3 uyarınca, belediyeler/su ve kanalizasyon idarelerinin; her aboneye sadece aldıkları hizmetlerin maliyetlerini dikkate alarak tarife belirleyeceği, bu husus da tarifede farklılaşma sağlanabileceği anlamına gelmektedir.

Yapılan incelemelerde; Kanun ve Yönetmelik’in amir hükümlerinin Kurum tarafından tam olarak yerine getirilmediği, su ve atık su hizmetleri için ayrı ayrı tarifeler yapılmadığı görülmüştür. Kurum; su ve atık su bedeli için ayrı ayrı tarifeler düzenlememiş, tek bir tarife üzerinden (su satış tarifesi) su ve atık su bedellerinin tahsilatını gerçekleştirmiştir. Gerçek maliyetlere dayanan bir hesaplama ile su tarifesi ile atık su tarifesi ayrımı yapılmadığından uygulamada sadece atık su hizmetinden faydalanan abonelerden herhangi bir hesaplamaya dayanmayan, uygulanan toplam tarifenin yaklaşık %35'ine karşılık gelecek şekilde belirlenen tutar su tarifesine dahil edilmiştir. Ayrıca bu durum, bahsi geçen Yönetmelik uyarınca atık sudan elde edilen gelirlerin, yalnızca atık su hizmetlerinin sağlanmasına tahsis edileceği hükmünü de uygulamada engellemektedir. Zira, ne kadar atık su tutarı tahsil edildiği de fiilen bilinmemektedir. Çünkü atık su gelirleri diye bir gelir kalemi de gelirler arasında bulunmamaktadır.

Görüldüğü üzere, İSKİ, abonelerinden 1 m3/ay su tüketimine karşılık, ilgili tarifesi üzerinden sabit bir bedel almaktadır. Bu bedel, su faturasına eklenmektedir.

Sadece konut abonelerine iki kademeli (<= 15 m3/ay ve >15 m3/ay) tarife yapısı uygulanmaktadır. Diğer tüm gruplar, tek birim fiyatı olan bir tarife yapısına sahiptir.

Ayrıca hesaplamaların, gerçekleşen bütçe rakamları yerine bir sonraki yıl bütçe ödenek cetveli üzerinden yapıldığı görülmüştür. Gelecek yıl bütçede öngörülen rakamların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinememektedir. Örnek vermek gerekirse; 2020 yılı bütçesi 7.776.456.000,00 TL olarak belirlenmesine rağmen gerçekleşme 5.844.500.812,30 TL civarında kalmıştır. Dolayısıyla henüz ne kadar gerçekleşeceği belli olmayan tahmini nitelikte


olan bütçe rakamlarının maliyet hesaplamasında kullanılması çok doğru bir yaklaşım değildir.


Maliyete esas toplam gider hesaplandıktan sonra bir sonraki sene satışı yapılması tahmin edilen toplam su miktarına bölünerek 1m³ suyun maliyeti bulunmaktadır. Ayrıca böyle bir uygulama sistemde oluşan kayıp ve kaçak su miktarlarının tarifeye yansıtılması anlamını taşımaktadır. Kayıp miktarlarının önemli bir kısmı sistemsel olduğu ve yüksek basınçlarda engellenmesinin pek mümkün olmadığı düşünüldüğünde tarifeye dâhil edilmesi makul karşılanabilir. Ancak kaçak kullanım miktarlarının da tarifeye yansıtılması, başka kişiler tarafından kaçak kullanım suretiyle kullanılan su bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili anlamını taşıyacağından, adalet ilkesi ile bağdaşmamaktadır. Kaçak su kullanımını engelleme ve kaçak su kullanan kişiyi takip edip bedeli ondan tahsil etme görevi bizzat Kuruma aittir. Kaldı ki, İski Abone Hizmetleri Tarife ve Uygulama Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında da tarifenin belirlenmesinde, üretilen su miktarından kayıplar düşüldükten sonra yapılacağı varsayılan ölçülebilir su satış miktarının ana unsur olduğu belirtilerek kaçak kullanımların tarifeye eklenmemesi gerektiği zımni olarak ifade edilmiştir.

Sonuç olarak; tüketici konumunda olan vatandaşın faturalara yansıtılan bedellere ilişkin maliyet ve kar oranlarını apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Bu kapsamda, Kuruma, su satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas tarifeleri tespit etme görevi verilmiştir. Söz konusu görev verilirken hangi unsurların hesaplamaya dâhil edileceği, hangilerinin dâhil edilmeyeceği ayrıntılı bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle fiyatlandırma konusunda Kuruma sınırsız belirleme yetkisi ve görevi verilmediği açıktır.

Tarifeler belirlenirken Kanun’un öngördüğü gibi gerçek değerlere dayanan ve sadece tarifeyi etkileyen maliyet hesapları yapılmalı, alınacak kar oranlarına karar verilmelidir. Ayrıca kaçak su kullanımlarının tarife içerisine girmesi engellenerek kaçak olarak kullanılan su bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsil edilmesinin önüne geçilmelidir. Ayrıca hesaplamaların gerçekleşen bütçe rakamları veya cari yıl tahmini gerçekleşecek bütçe rakamları üzerinden hesaplanması ve su ve atık su hizmetleri için ayrı tarifeler yapılması gerekmektedir.

Söz konusu denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; bulguda yer alan su ve atıksu tarifelerinin ayrı ayrı belirlenmemesine yönelik tespitimize iştirak edilerek tespitimiz doğrultusunda işlem yapılacağı, su ve atıksu hizmetleri için ayrı ayrı tarifelerin hazırlanarak 2021 yılı Kasım ayı İSKİ Genel Kuruluna sunulacağı belirtilmiştir.


Tarife hesaplamalarının öngörülen ödenekler üzerinden yapıldığı ve bu suretle kaçak su kullanımlarının da maliyetlere dahil edildiği yönündeki tespitimize karşılık olarak ise: Tarife hesaplaması yapılırken bütçe gerçekleşmeleri kesinleşmediğinden öngörülen ödenekler üzerinden hesaplama yapılması yönteminin benimsendiği; su kayıp oranının düşük bir orana sahip olduğu; “tarifenin belirlenmesinde, “üretilen ve kayıplar düşüldükten sonra yapılacağı varsayılan ölçülebilir su satış miktarı ana unsurdur” hükmü gereği söz konusu sistemden gelen veriler esas alınarak, su satış maliyet hesabının belirlendiği; izinsiz ve kaçak su kullanımlarının uzmanlaşmış ekipler tarafından planlı saha taramaları, korelatör, elektronik yer mikrofonları vb. ekipmanlar da kullanılarak bilimsel yöntemlerle tespit edilerek tahakkuku ve tahsilatının yapıldığı; bu sebeple, kaçak su kullanımların su tarifesi maliyetine dâhil edilmediği belirtilmiştir.

Ancak, İdarenin değerlendirmesine katılmak mümkün değildir. Zira; bulguda İdarenin kayıp ve kaçak su kullanımları ile mücadelesinin yeterli olup olmadığı, istenilen oranlara ulaşılıp ulaşılmadığı konu edilmemiştir. Tarife tespiti için “Maliyete esas Toplam Gider” bulunmakta, daha sonra söz konusu tutar bir sonraki sene satışı yapılması tahmin edilen toplam su miktarına bölünerek 1m³ suyun maliyetine ulaşılmaktadır. Böyle bir uygulama, sistemde oluşan kayıp ve kaçak su kullanımlarına ilişkin maliyetlerin de tarifeye yansıtılması sonucunu doğuracaktır. Bulguda kaçak (fiziksel olmayan) su kullanımının diğer müşterilere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir. İdare tarafından fiziksel olmayan kayıplar yani kaçak su kullanımının tarifeye dâhil edilmediği belirtilse de, bu işlemin nasıl yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Yukarıda da bahsedildiği gibi Maliyete Esas Toplam Giderin bir sonraki sene satışı yapılması (tahakkuk etmesi) tahmin edilen toplam su miktarına bölünmesi, toplam sistem maliyetlerinin tamamının kurallara uyan abonelere yansıtılması anlamına gelmektedir ki, bu da kayıp su miktarının yanında kaçak su kullanımına ilişkin maliyetlerin de diğer abonelere yansıtılması sonucunu doğuracaktır.

Ayrıca, yapılan hesaplamalarda gerçekleşen bütçe rakamları yerine bir sonraki yıl bütçe ödenek cetveli üzerinden hesaplama yapılması doğru bir uygulama değildir. Zira, bütçe tahminlerinde öngörülen rakamların gerçekleşip gerçekleşmeyeceği bilinememektedir. 2020 yılı bütçesi 7.776.456.000,00 TL olarak belirlenmesine rağmen gerçekleşme 5.844.500.812,30 TL civarında kalmıştır. Dolayısıyla henüz ne kadar gerçekleşeceği belli olmayan tahmini nitelikte olan bütçe rakamlarının maliyet hesaplamasında kullanılması çok doğru bir yaklaşım değildir.


Bir başka deyişle, tarife hesabında tahmini hesaplamaların kullanılması, hatalı ve yüksek tutarlar üzerinden hesaplama yapılmasına ve doğru ve öngörülebilir kararlar alınamamasına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, henüz ne kadar gerçekleşeceği belli olmayan, tahmini nitelikte olan bütçe rakamlarının maliyet hesaplamasında kullanılmaması isabetli olacaktır.

Netice olarak, yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda; İdare tarafından tarife tespitlerinde maliyet esasına dayalı hesaplama yapılması, ihale bazında detaylı çalışma yapılarak tarifeye girmesi gereken ve gerekmeyen unsurların ayrıştırılması, tahmini bütçe giderleri yerine gerçekleşen bütçe giderlerinin esas alınması, su tarifesi yapılırken atıksu maliyetlerine ilişkin tutarların hesaplamaya dahil edilmemesi, bulunan toplam maliyetin sadece satışı yapılması tahmin edilen su miktarına bölünerek kaçak kullanımlar dahil tüm maliyetin kurallara uyan abonelere yansıtılmasına neden olunmaması önem arz etmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?