Taşınır Mal Yönetmeliği kapsamında yapılan fiili ve fiziki denetimler sonucunda; belediye tarafından üretilen tarımsal ürünlerin taşınır kayıtlarının yapılmadığı, belediye şirket personelinin taşınır kayıt yetkilisi olarak görevlendirildiği, ortak alan kullanım sorumlusu belirlenmediği ve dayanıklı taşınır listesi düzenlenmediği, ilk madde ve malzeme alımlarında hatalı hesapların kullanıldığı, taşınırların kaydi durumu ve fiili duruma arasında farklılıkların bulunduğu tespit edilmiştir.

  1. Belediye Tarafından Üretilen Tarımsal Ürünlerin Taşınır Kayıt İşlemlerinin Yapılmaması

    Taşınır Mal Yönetmeliği’nin “İç imkanlarla üretilen taşınırlar ile kazı veya müsadere yoluyla edinilen taşınırların giriş işlemleri” başlıklı 21’inci maddesinde; bu maddede belirtildiği şekilde edinilen taşınırların, değer tespit komisyonu tarafından belirlenecek gerçeğe uygun değer üzerinden Taşınır İşlem Fişi düzenlenerek giriş kaydedileceği belirtilmiş olup maddenin (b) bendinde kamu idarelerinin mülkiyetindeki arazilerde yetiştirilen ağaçlardan üretilen ekonomik değere sahip kereste, odun, meyve gibi ürünlere yer verilmiştir.

    Bu kapsamda Belediyenin Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde üretmiş olduğu buğday unu, mandalina, portakal, zeytinyağı ve lavanta gibi tarımsal ürünlere Taşınır İşlem Fişi düzenlenmediği tespit edilmiştir.

    İdarenin, yapılan üretimi kayıtlara almaması bu yönetmeliğin amacı olan, kaynağına ve edinme yöntemine bakılmaksızın kamu idarelerine ait taşınır malların kaydı, muhafazası ve kullanımı ile yönetim hesabının verilmesi ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.

    Kamu idaresi tarafından, eksikliklerinin mevzuata uygun şekilde giderileceği ifade edilmiştir.


    Sonuç olarak, yapılan üretimin değer tespit komisyonu tarafından belirlenecek gerçeğe uygun değer üzerinden Taşınır İşlem Fişi düzenlenerek giriş ve çıkış işlemlerinin kaydedilmesi gerektiği düşünülmektedir.

  2. Belediye Şirket Personelinin Taşınır Kayıt Yetkilisi Olarak Görevlendirilmesi

    Taşınır Mal Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesinde taşınır kayıt yetkililerinin, harcama yetkililerince, memuriyet veya çalışma unvanına bağlı kalmaksızın, taşınır kayıt ve işlemlerini bu Yönetmelikte belirtilen usule uygun şekilde yapabilecek bilgi ve niteliklere sahip personel arasından görevlendirileceği belirtilmiştir. Aynı maddede Taşınır kayıt yetkililerinin görev ve sorumlulukları tek tek sıralanmıştır.

    2489 sayılı Kefalet Kanunu’nun 1’inci maddesine göre, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na ekli (I) ve (II) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı döner sermayeli kuruluşlarda para, menkul kıymet ve ayniyatı alıp veren ve elinde tutan; memur, sözleşmeli personel ve işçiler (geçici işçiler hariç) için müteselsil kefalet usulü kabul edilmiş ve bu maksatla tüzel kişiliği haiz Kefalet Sandığı kurulduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin devamında ise bu Kanundaki memur ve müstahdem ibarelerinden bu fıkrada geçen kefalete tabi personel anlaşılacağı ifade edilmiştir.

    Muhasebat Genel Müdürlüğü’nün 30 Sıra No’lu Taşınır Kayıt Ve Kontrol Yetkilileri Tebliği’nde; kamu idarelerinde görevlendirilen taşınır kayıt ve kontrol yetkililerinin de kefalete bağlanarak aylık ve ücretlerinden 2489 sayılı Kanun’un değişik 2’nci maddesinde belirtilen tutarda kefalet aidatı kesilmesi ve Kefalet Sandığı hesabına gönderilmesi zorunlu olduğu belirtilmiştir.

    Yukarıdaki mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde taşınır kayıt yetkililerinden kefalet aidatı kesileceği ve bu sebeple taşınır kayıt yetkililerin kefalet aidatı kesilebilecek kişiler arasından seçilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Açıklanan nedenle kefalet aidatı kesintisi yapılmayan ve belediye bünyesinde personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında çalıştırılan personelinin taşınır kayıt yetkilisi olarak görevlendirilmemesi gerekmektedir.

    Kamu idaresi tarafından, Yönetmelik’te belirtilen bilgi ve niteliklere sahip personelin olmaması nedeniyle şirket personeli statüsünde çalışanlarında taşınır kayıt yetkilisi olarak


    görevlendirildiği, devam eden görevlendirmelerde ise mevzuat hükümlerine dikkat edileceği ifade edilmiştir.

    Bu itibarla, her ne kadar Yönetmelik’te “memuriyet veya çalışma unvanına bağlı kalmaksızın” ifadesi kullanılsa da taşınır kayıt yetkililiği görevi, sorumluluk gerektiren, kefalete tabi bir görev olduğundan Kefalet Kanunu’na tabi personel eliyle yürütülerek kefalet aidatı kesilmesi gerektiği düşünülmektedir.

  3. Ortak Alan Kullanım Sorumlusu Belirlenmemesi ve Dayanıklı Taşınır Listesi Düzenlenmemesi

    Taşınır Mal Yönetmeliği’nin "Belge ve cetveller" başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde; Taşınır Kod Listesinin (B) bölümünde gösterilen taşınırlardan oda, büro, bölüm, geçit, atölye, garaj ve servislere tahsis edilenler için dayanıklı taşınır listesi düzenleneceği belirtilmiştir. Bunlar için “Taşınır Teslim Belgesi” düzenlenmeyeceği, listenin istek yapan birim yetkilisi ve/veya varsa ortak kullanım alanı sorumlusu tarafından imzalanacağı ifade edilmiştir.

    Aynı Yönetmelik’in “Dayanıklı taşınırların kullanıma verilmesi” başlıklı 23’üncü maddesinde de benzer hükme yer verilerek dayanıklı taşınırların oda, büro, bölüm, geçit, salon, atölye, garaj ve servis gibi ortak kullanım alanlarına Dayanıklı Taşınırlar Listesi düzenlenerek verileceği belirtilmiştir.

    Belediye taşınırları üzerinde yapılan incelemelerde; Büro, oda, garaj gibi ortak kullanım alanlarında yer alan taşınırların kontrolünün ve takibinin sağlanması amacıyla belirlenmesi gereken ortak alan sorumlusunun belirlenmediği ve dayanıklı taşınırların kullanıma verilirken ortak kullanım alanının sorumlusu veya yöneticisine imzası alınarak teslim edilmediği ve Dayanıklı Taşınırlar Listesi düzenlenmediği tespit edilmiştir.

    Kamu idaresi tarafından, Yönetmelik’e uygun olarak ortak alan kullanım sorumlusu belirlendikten sonra Dayanıklı Taşınırlar Listesi’nin düzenleneceği ifade edilmiştir.

    Sonuç olarak, ortak kullanım alanlarında kullanılmak üzere verilen taşınırların hangi mahalde ve hangi birimin sorumluluğunda olduğunun kontrolünün sağlanması için Dayanıklı Taşınırlar Listesi’nin düzenlenmesi sağlanmalıdır.


  4. İlk Madde ve Malzeme Alımlarında Hatalı Hesapların Kullanılması


    Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 150 İlk madde ve malzeme hesabına ilişkin “Hesabın niteliği” başlıklı 115’inci maddesinde; bu hesabın, kurumlarca satılmak, üretimde veya diğer faaliyetlerde kullanılmak ya da tüketilmek üzere edinilen ilk madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mal, artık ve hurda gibi bir yıl veya faaliyet dönemi içinde tüketilecek veya paraya çevrilecek olan varlıkların izlenmesi için kullanılacağı belirtilmiştir.

    Mezkur Yönetmelik’in 372’nci maddesinde 630 Giderler Hesabının, bütçe ile ilgili olsun veya olmasın Devlet Muhasebesi Standartları Kurulu tarafından belirlenen uluslararası genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine göre tahakkuk ettirilen her türlü giderin izlenmesi için kullanılacağı hüküm altına alınmıştır.

    Aynı Yönetmelik’in 204’üncü maddesinde ise 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabının, yapımı süren maddi duran varlıklar için yapılan her türlü madde ve malzeme ile işçilik ve genel giderlerin; geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihte, diğer hallerde işin fiilen tamamlandığını gösteren belgenin düzenlendiği tarihte, ilgili maddi duran varlık hesabına aktarılıncaya kadar izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiştir.

    İdarenin hesaplarının incelenmesi neticesinde, ilk kaydında 150 İlk Madde ve Malzeme Hesabında izlenip tüketime verildikçe ilgili hesaplara alınması gereken bazı alımların doğrudan 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabında bazılarınınsa 630 Giderler Hesabında izlendiği görülmüştür.

    Tüketilmek ve idare tarafından faaliyetlerde kullanılmak üzere satın alınan ilk madde ve malzemenin 150 İlk Madde ve Malzeme Hesabında takip edilmemesi muhasebe kayıtları üzerinde stok kontrolünü olanaksız hale getirmektedir. Bu sebeple, satın alınan ilk madde ve malzemenin öncelikle 150 İlk Madde ve Malzeme Hesabına kaydedilmesi; sonrasında tüketilmek amacıyla kamu idaresinin ilgili birimlerine verilen veya kullanılan ilk madde ve malzemeler için bu hesaba alacak, 630 Giderler Hesabına borç kaydı yapılmalıdır. Ayrıca yapım işinde kullanılmak üzere ambardan çıkışı yapılan inşaat malzemelerinin 150 İlk Madde ve Malzemeler Hesabına alacak, 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar Hesabına ise borç kaydı yapılmalıdır.


    Kamu idaresi tarafından, hatalı hesapların kullanımlarına ilişkin Yönetmelik hükümlerine uyulacağı ifade edilmiştir.

    Sonuç olarak ilk madde ve malzeme hesabında izlenmesi gereken taşınır malların bu hesapta izlenmemesi, taşınırların takibinin yapılmasına engel olmakta ve bu durum taşınır yönetimini olumsuz etkilemektedir. Ayrıca hatalı yapılan bu işlemler hesaplardaki tutarların farklı olmasına sebebiyet vererek mali tablo kullanıcıları açısından doğru bilginin üretilmemesine sebep olmaktadır.

  5. Taşınırların Kaydi Durumu ve Fiili Duruma Arasında Farklılıkların Bulunması

Taşınır Mal Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinin (n) bendinde taşınır kayıt yetkilisi; taşınırları teslim alan, sorumluluğundaki ambarlarda muhafaza eden, kullanıcılarına ve kullanım yerlerine teslim eden, bu Yönetmelik’te belirtilen esas ve usullere göre kayıtları tutan, bunlara ilişkin belge ve cetvelleri düzenleyen ve bu hususlarda hesap verme sorumluluğu çerçevesinde taşınır kontrol yetkilisi ve harcama yetkilisine karşı sorumlu olan görevli olarak tanımlanmaktadır.

Aynı maddenin (p) bendinde ise Taşınır kontrol yetkilisi: Taşınır kayıt yetkilisinin yapmış olduğu kayıt ve işlemler ile düzenlediği belge ve cetvellerin mevzuata ve mali tablolara uygunluğunu kontrol eden, Harcama Birimi Taşınır Mal Yönetim Hesabı Cetvelini imzalayan ve bu konularda harcama yetkilisine karşı sorumlu olan görevli olarak tanımlanmaktadır.

Aynı Yönetmelik’in “Taşınır kayıt yetkilileri ve taşınır kontrol yetkilileri” başlıklı 6’ncı maddesinin (d) bendinde; Taşınırların yangına, ıslanmaya, bozulmaya, çalınmaya ve benzeri tehlikelere karşı korunması için gerekli tedbirleri almak ve alınmasını sağlamak olduğu, (g) bendinde ise; kullanımda bulunan dayanıklı taşınırları bulundukları yerde kontrol etmek, sayımlarını yapmak ve yaptırmak olduğu belirtilmiştir.

Belediyenin ambar ve depolarında yapılan tespitlerde örneklem olarak seçilen 2 adet ürün grubunun fiili durumu ve kaydi durumunun karşılaştırılması neticesinde; ilk üründe 355 adet, ikinci üründe ise 168 adet fark olduğu tespit edilmiştir. Ortaya çıkan bu sonuçlar taşınırların takip ve muhafazasını olumsuz etkilemekte ve taşınır mal yönetiminin etkili ve verimli yürütülmediğini göstermektedir.


Kamu idaresi tarafından, kaydı durumu ile fiili durumun aynı olması için Yönetmelik hükümlerine uyulacağı ifade edilmiştir.

Sonuç olarak, anılan Yönetmelik’e uygun bir şekilde taşınır mal yönetiminin sağlanması için taşınır kontrol ve kayıt yetkililerinin mevzuattaki hususlara dikkat ederek sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?