Şirketin istihdam ettiği personellerin 2022 yılı SGK primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmediği tespit edilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Primlerin Ödenmesi başlıklı 88’inci maddesinde; 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödeyecekleri, Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun’da belirtilen sürelerde ödenmemesi durumunda ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu

olacakları, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci, 102’nci ve 106’ncı maddeleri hariç, diğer maddelerinin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil usulü Hakkında Kanun’un “Gecikme Zammı, Nispet ve Hesabı” başlıklı 51’inci maddesine göre; amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı %4 oranında gecikme zammı tatbik olunacağı, ay kesirlerine isabet eden gecikme zammının ise günlük olarak hesap edileceği ifade edilmiştir.

Öte yandan Şirket, Türk Ticaret Kanunu’nun 16’ncı ve 18’inci madde hükümlerine göre tacir sıfatını taşımakta olup, bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü bulunmaktadır.

Yapılan incelemede, Şirketin Sosyal Güvenlik Kurumu’na 14.271.431,66 TL prim asıl borcu, 1.771.122,96 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 16.042.554,62 TL tutarında borcu olduğu görülmüştür.

Şirket'in göndermiş olduğu cevapta; işletmenin nakit akışını kontrol etmek ve işçi maaşlarını ödeyebilmek için SGK yükümlülüklerin yerine getirilemediği, vadeli hesapta yer alan paranın ise Samsun halkının biniş hakkı için emanete yatırmış olduğu tutarlardan oluştuğu, bu para ile SGK ödemelerinin yapılmasının hukuki açıdan uygun olmadığı, 2023 yılı itibarıyla vergi ödemelerinin yapılmaya başlandığı, ayrıca geçmiş yıl borçlarının da yapılandırıldığı ifade edilmişse de; muhasebe biriminden alınan verilerden Şirket'in vadesiz, vadeli ve döviz hesaplarında yeterli miktarda nakit parasının bulunduğu, dolayısıyla nakit yetersizliği çekmediği, buna rağmen söz konusu ödemeleri zamanında yapmadığı anlaşılmıştır.

Şirketin borçlarını zamanında ödememesi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 18’inci maddesi gereği her tacirin ticaretine ait tüm işlerde öngörülü ve basiretli bir şekilde hareket etmesi ilkesine uygun düşmemektedir.

Sonuç olarak, söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’a göre gecikme zammı gibi fer’i alacakların doğmasına ve Şirketin ilave mali yük altına girmesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle, bahse konu ödemelerin vadeleri de dikkate alınmak suretiyle zamanında yapılması gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?