Karar Künyesi
Şirketten kendi isteği ile ayrılan (istifa eden) personele, İş Kanunu’nda öngörülmemesine rağmen kıdem tazminatı ödendiği tespit edilmiştir.
İş sözleşmesi, işçinin belirli bir iş yapmayı kabul ettiği ve işverenin de karşılığında belirli bir ücret ödeyeceği, her iki tarafa borç yükleyen, iş ve çalışma koşullarının yanı sıra işçi ile işverenin hak ve sorumluluklarını düzenleyen bir özel hukuk sözleşmesidir.
Anayasa’nın 48’inci maddesinde, “Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir.” hükmü yer almaktadır. Temel hak ve özgürlükler kapsamında yer alan sözleşme özgürlüğü (serbestisi), genel bir ilke olup, hukuk düzeninin çizdiği sınırlar içinde kişilerin karşılıklı serbest iradeleri ile istedikleri hukuki sonucu meydana getirebilme özgürlüğünü ifade etmektedir. Dolayısıyla sözleşme özgürlüğü ilkesi kapsamında işçi de dilediği gibi iş sözleşmesini bildirimli ya da bildirimsiz feshedebilme hakkına sahiptir.
İş sözleşmesinin sona ermesinin hukuksal sonuçlarından biri ve en önemlisi kıdem tazminatı olup, kıdem tazminatı, yasada vurgulanan asgari çalışma süresini dolduran işçinin iş sözleşmesinin yine yasada öngörülen nedenlerden biriyle son bulması durumunda işverence işçiye veya mirasçılarına ödenen paradır.
Yargıtay kararlarında kıdem tazminatı, işverene ait işyeri ya da işyerlerinde belli bir süre çalışmış olan işçinin, işini kaybetmesi halinde, işinde yıpranması ve yeni bir iş edinmede karşılaşacağı güçlükler ve işyerine sağladığı katkı göz önüne alınarak, geçmiş hizmetlerine karşılık olmak üzere, kanuni esaslar dahilinde işverence işçiye verilen toplu para olarak tanımlanmıştır.
Kıdem tazminatı iş akdinin sona erdiği her durumda değil, yasada öngörülen hallerde, belirli bir kıdeme sahip olan işçilere, kıdemleri oranında ve son ücretleri göz önünde tutularak ödenmektedir.
01.09.1971 tarihli ve 13943 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre, aynı işverene bağlı olarak en az 1 yıl çalışması ön koşulu ile birlikte;
- İşveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle iş sözleşmesinin feshedilmesi,
-İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle sözleşmesinin feshedilmesi,
-Askerlik görevi nedeniyle işten ayrılma,
-Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile işten ayrılma,
-Kadının evlenmesi halinde 1 yıl içinde kendi arzusu ile işten ayrılma,
-İşçinin ölümü, koşullarından birinin gerçekleşmesi halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.
1475 sayılı İş Kanunu’nun kıdem tazminatına hak kazanma koşulları arasında işçinin kendi isteği ile işyerinden ayrılma (istifa etme) durumu belirtilmemiştir. Bu kapsamda işçinin haklı bir sebebe dayanmaksızın istifa yoluyla iş akdini feshetmesi halinde işçi kıdem tazminatına hak kazanamayacak olup, işveren tarafından işçiye kıdem tazminatı ödenmemesi gerekmektedir.
Ancak Şirket Yönetim Kurulunun; 20.01.2023 tarihli ve 2023/4, 20.01.2023 tarihli ve 2023/5, 14.04.2023 tarihli 2023/26, 26.04.2023 tarihli ve 2023/32, 26.04.2023 tarihli ve 2023/33, 08.05.2023 tarihli ve 2023/37, 01.06.2023 tarihli ve 2023/42, 25.08.2023 tarihli ve 2023/69, 18.09.2023 tarihli ve 2023/75, 18.09.2023 tarihli ve 2023/76, 05.10.2023 tarihli ve 2023/87 sayılı kararları ile kendi isteği ile Şirketten ayrılmak isteyen personele kıdem tazminatı ödemesi yapılmıştır.
İş Kanunu uyarınca işten kendi isteğiyle ayrılan (istifa eden) işçinin, herhangi bir tazminat hakkı oluşmadığı için, işten kendi isteğiyle ayrılan (istifa eden) işçilere kıdem tazminatı ödenmemesi gerekmektedir.