Yapılan incelemede iktisap tarihinden 5 yıl içerisinde devir ve temlik edilen arazilerin arsa olarak vergilendirilmesi gerekirken gerekli kontrollerin ve ek emlak vergisi tahakkuklarının yapılmadığı görülmüştür.

03.07.1984 tarih ve 18447 sayılı 16 Seri No'lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin 7’nci maddesinde; “Arazinin beyan edilmesi gereken tarihten itibaren 5 yıl içinde devir ve temliki halinde yapılacak işlem: Kararın 1 inci maddesinin (a) ve (b) fıkrası kapsamına girmekle birlikte zirai faaliyette kullanıldığı için araziye ait oran üzerinden vergilendirilen arazi ve arazi parçaları en son beyan edilmesi gereken yılı takibeden yıldan itibaren 5 yıl içinde her ne suretle olursa olsun (Kamulaştırmalar hariç) başkalarına devir ve temlik edilirse, zaman aşamı süresi dikkate alınarak, içinde bulunulan yıl ile geçmiş yıllara ait vergileri yukarıdaki esaslara göre arsaya ait oran üzerinden ikmal edilecektir.” hükmü yer almaktadır.

11.03.1983 tarih ve 83/6122 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’nci maddesinde; “Madde 1 – a) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunan, b) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunup da bu imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskûn halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan, parsellenmemiş arazi ve arazi parçaları arsa sayılır.” hükmü ile 3’ncü maddesinde; “1 inci maddenin (a) ve (b) fıkralarında yazılı yerlerde bulunan arazi ve arazi parçaları; d) Beyanda bulunulması gereken yılı izleyen yılbaşından itibaren 5 yıl içinde herhangi bir şekilde ahara devir ve temlik edildikleri, takdirde arsa sayılarak, geçmiş yıl vergileri, 1319 sayılı Kanunun 20’nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü de nazara alınarak arsaya ait nispet üzerinden tarh, tahakkuk ve tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.

Bakanlar Kurulu Kararında atıfta bulunulan 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Verginin tarh ve tahakkuku” başlıklı 20’nci maddesinde; “Arazi vergisi, ilgili belediye tarafından; Dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden yılın Ocak ve Şubat aylarında, 29 uncu maddeye göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak tarh olunur.” hükmü ile “Vergi değeri” başlıklı 29’ncu maddesinde; “a) Arsa ve araziler için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca arsalar için her mahalle ve arsa sayılacak parsellenmemiş arazide her köy için cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgeler (turistik bölgelerdeki cadde,

sokak veya değer bakımından farklı olanlar ilgili valilerce tespit edilecek pafta, ada veya parseller), arazide her il veya ilçe için arazinin cinsi (kıraç, taban, sulak) itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre, hesaplanan bedeldir.” hükmü ile “Nispet” başlıklı 18’nci maddesinde; “Arazi vergisinin oranı binde bir, arsalarda ise binde üçtür.” hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen meri mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, belediye sınırları içerisindeki arazilerden iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde (kamulaştırma nedeniyle devirler hariç) herhangi bir şekilde devir ve temlike konu olan taşınmazlara ilişkin olarak zamanaşımı süresi göz önünde bulundurulmak kaydıyla ek tahakkuk yapılacağı anlaşılmaktadır. Ek tahakkuk yapılırken emlak vergisine esas alınacak oranın binde bir oranından binde üçe artırılması ve matrahın da takdir komisyonu marifetiyle belirlenecek rayiç değer üzerinden hesaplanması gerekmektedir.

Belediye tarafından iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde devir ve temlik edilen arazilerin arsa olarak vergilendirilmesi gerekirken gerekli kontrollerin ve ek emlak vergisi tahakkuklarının yapılmadığı tespit edilmiş olup, devir işlemleri sonucunda emlak vergisi matrahı ve oranının artırılmaması nedeniyle Belediyenin gelir kaybına uğradığı değerlendirilmektedir.