Karar Künyesi
Kurumun muhtelif harcama birimleri tarafından yapılan bazı mal ve hizmet alımlarının;
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5’inci maddesinde yer alan temel ilkelere aykırı olarak doğrudan temin ve pazarlık usulüyle gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
4734 sayılı Kanun’un “Temel ilkeler” başlıklı 5’inci maddesinde; İdareler; yapacakları ihalelerde rekabeti, eşit muameleyi ve kaynakların verimli kullanılmasını, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını sağlamakla sorumlu tutulmuştur. Aynı maddede, eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin kısımlara bölünemeyeceği ve 4734 sayılı Kanuna göre yapılacak ihalelerde, açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usullerinin temel usuller olduğu, diğer ihale usullerinin ise Kanun’da belirtilen özel hallerin gerçekleşmesi halinde kullanılabileceği ifade edilmiştir.
4734 sayılı Kanuna istinaden çıkarılan Hizmet Alım İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Temel İlkeler” başlıklı 5'inci maddesinin 3’üncü fıkrasında; “Eşik değerlerin veya parasal limitlerin altında kalmak ya da bu Yönetmelikte yer alan diğer hükümlerin uygulanmasından kaçınmak amacıyla hizmet alımları kısımlara bölünemez.” hükmü, Mal Alım İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Temel İlkeler” başlıklı 4’üncü maddesinde aynen korunarak yerini almıştır.
4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin (ı) bendi ile 21/f ve 22/d maddelerine göre yapılacak alımlara sınırlama getirilmiş olup, söz konusu madde ile Kanun kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların 21/f ve 22/d maddelerinde belirtilen parasal limitler dahilinde yapacakları harcamaların yıllık toplamının idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin % 10’unu aşamayacağı öngörülmüştür. Bu düzenlemenin amacı, yapılacak harcamaların 4734 sayılı Kanun’da belirtilen temel ilkelere ve ihale usullerine uygun bir şekilde gerçekleştirilmesidir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri, ihalelerde; rekabeti ve eşit muameleyi, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasının önemini ve parasal limitlerin altında kalmak amacıyla alımların kısımlara bölünemeyeceği ilkelerini açıkça ortaya koymaktadır. Yine 4734 sayılı Kanun’da öngörülen şartların tahakkuku halinde ise pazarlıkla ihale usulünün ve ihale usulü olmayan doğrudan alım yönteminin uygulanabileceğini ortaya koymaktadır.
Yapılan incelemede; kurum muhtelif harcama birimleri tarafından yapılan afiş ve baskı hizmeti alımı işlerinin, muhtelif malzeme alım işlerinin, ilaç alımlarının, kimyasal ve temizlik malzemesi alım işlerinin, gıda yardım paketi alım işlerinin, mali zorunlu trafik sigortası hizmet alımları ile muhtelif inşaat malzemesi alım işlerinin açık ihale usulü kullanılmak yerine pazarlık
usulü ve doğrudan temin yöntemiyle gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
Diğer taraftan Kamu İhale Genel Tebliği’nin (22.5.1.2.) numaralı maddesinde de; “(…) 4734 sayılı Kanunun 19’uncu maddesine göre açık ihale usulü ile temini gereken ihtiyacın, Kanunun 22’nci maddesinin (d) bendi için öngörülen parasal sınırların altında kalacak şekilde, adet bazında veya aynı ihale konusu içinde yer alabilecek nitelikteki mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, kalemlere veya gruplara bölünmek suretiyle aynı Kanunun 22’nci maddesinin
(d) bendine göre temini, 4734 sayılı Kanunun temel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinden, bu yönde uygulamaların sorumluluk doğuracağı hususuna dikkat edilmesi gereklidir.” hükmü karşısında, mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, 4734 sayılı Kanunun 5’inci maddesindeki ilkelere uygun olarak açık ihale usulü ile gerçekleştirilmesini aksi durumun kabulünün idarenin sorumluluğuna yol açacağı düzenlenmiştir.
Bu itibarla; Kurumun muhtelif birimleri tarafından yapılan bazı mal ve hizmet alımlarının açık ihale usulü yerine doğrudan temin ve pazarlık usulüyle gerçekleştirilmesi 4734 sayılı Kanun’a uygun bulunmamaktadır.