Karar Künyesi
İdarece işletilen çocuk kreşlerine ait iş ve işlemlerin incelenmesi sonucunda, aşağıda belirtilen hatalı uygulamalar tespit edilmiştir:
Mevzuata aykırı ücret tarifesi belirlenmesi
4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 1’inci maddesinin birinci fıkrasında, belediyelerin de içinde olduğu kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticarî indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Aynı maddenin ilerleyen fıkralarında bu hükümden muaf tutulacak kişi ve kurumların ancak Cumhurbaşkanının kararıyla tespit edilebileceği belirtilmiştir.
2018 yılı için Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan (2018-3) sayılı Kamu Sosyal Tesislerine ilişkin Tebliğ’in “Kreş ve çocuk bakımevleri ücretleri” başlıklı 5’inci maddesinde;
“Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kreş ve çocuk bakımevlerine kabul edilecek devlet memurları ile diğer kamu personelinin her çocuğu için aylık bakım ücreti asgari 189,00 TL olarak tespit edilmiştir. Ancak, belirlenen asgari aylık ücretlerin kreş ve çocuk bakımevi hizmetlerinin karşılanmasında yeterli olmadığı durumlarda, kurum ve kuruluşlar belirlenen ücretin üzerinde bedel tespit etmeye yetkilidir.” hükmüne yer verilerek personelden alınacak asgari tutar tespit edilmiştir.
Aynı Tebliğ’in "Ortak hususlar" başlıklı 7’nci maddesinin 8 numaralı fıkrasında ilgili
kurumun emeklileri ve yakınları ile diğer kurumların emekli ve yakınları hakkında uygulanacak tarifeye yer verilmiştir. Söz konusu fıkranın (c) bendinde;
“Diğer kurum ve kuruluşların personeli ve emeklileri ile bunların eşleri, üstsoy ve altsoylarına, kurum personeli için belirlenen tarifenin %25 fazlası uygulanır.” hükmü yer almakta iken 31.05.2018 tarih ve 30437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Tebliğ ile
%25’lik fazlalık kaldırılmış ve tüm kamu personeli için tarifeler eşitlenmiştir.
Yapılan incelemelerde; hem 4736 sayılı Kanun’a hem de ilgili Tebliğ hükümlerine aykırı olarak İdare tarafından değişik konumda bulunan kişilere değişik tutarlar öngören ücret tarifesi düzenlendiği, kurum personeli için mevzuata aykırı olarak “ücretsiz” kullanım hakkı verildiği tespit edilmiştir. Bununla birlikte diğer kamu kurumlarında çalışan personelden 200,00 TL ücret alınması öngörülmüş, ikinci kardeşe % 50 indirim uygulaması getirilmiştir.
2018 yılında personel için belirlenmesi gereken asgari ücret 189,00 TL’dir. Ayrıca İdarenin personeli ile diğer kamu kurum personelleri arasında ayrım yapılması, mevzuatta belirtilmeyen çeşitli indirim kalemleri belirlenmesi veya İdarenin kendi personeli bile olsa üretilen hizmetin ücretsiz sunulması mümkün değildir. Bu nedenle uygulamanın düzeltilerek hem 4736 sayılı Kanun hem de mezkûr Tebliğ hükümlerine uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Kreş gelirlerinin işletme giderlerini karşılamaması
Kamu kurumları tarafından işletilen sosyal tesisler için bütçeden herhangi bir katkıda bulunulmaması, bu tesislerin kendi gelirleri ile gider kalemlerini karşılaması esastır.
Mülga 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 10’uncu maddesinde, kamu kurum ve kuruluşlarınca işletilen eğitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerden yararlanacak olanlardan alınacak asgarî bedelleri belirlemenin, bu yerlerden elde edilen gelirlerin kullanımına ilişkin esas ve usuller ile bunlara ilişkin düzenlemeleri yapmanın Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün yetkisinde olduğu belirtilmişti. Söz konusu yetki 10.7.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 221’inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının (j) bendinde Hazine ve Maliye Bakanlığının hizmet birimlerinden olan Muhasebat ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğüne tevdi edilmiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yukarıda zikredilen yetkiye istinaden (2018-3) sayılı Kamu Sosyal Tesislerine ilişkin Tebliğ 19.01.2018 tarih ve 30306 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Mezkûr Tebliğ’in “Kreş ve Çocuk Bakımevleri Ücretleri” başlıklı 5’inci maddesinde kreş ve çocuk bakımevlerine kabul edilecek devlet memurları ile diğer kamu personelinin her çocuğu için aylık bakım ücretinin asgari 189,00 TL olacağı, bu ücretin kreş ve çocuk bakımevi hizmetlerinin karşılanmasında yeterli olmadığı durumlarda, kurum ve kuruluşların belirlenen ücretin üzerinde bedel tespit etmeye yetkili olduğu belirtilmiştir
Aynı Tebliğ’in "Ortak Hususlar" başlıklı 7’nci maddesinin 1 numaralı fıkrasında kreş ile çocuk bakımevi işletme giderleri için ilgili kurum ve kuruluşların bütçelerinden herhangi bir katkıda bulunulmamasının esas olduğu hüküm altına alınmıştır.
İdare tarafından işletilen kreşlere ait gelir ve giderlerin incelenmesi neticesinde, 2018 yılında tahakkuk eden gelirlerin kreşlerin işletme giderlerini karşılayamadığı tespit edilmiştir.
Kreşlerin 2018 yılındaki işletme giderleri toplamı 5.045.708,31 TL olmasına karşılık 2018 yılında bu kreşlere kabul edilen öğrenciler için tahakkuk ettirilen gelirler toplamı sadece 701.500,00 TL’dir. Dolayısıyla 4.344.208,31 TL tutarında bütçeden ilgili kreşlere kaynak aktarımı gerçekleşmiştir.
Buna göre, mezkûr Tebliğ hükümleri dikkate alınarak ücret tarifesi belirlenmesi gerekirken daha düşük ücretler veya ücretsiz kullanımlar belirlenerek bütçeden söz konusu tesislere katkıda bulunulması sonucunda mevzuata aykırı işlem tesis edilmiştir.
Kamu personeli çocukları dışında öğrenci kabulü ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmemesi
Devlet memurlarının çocukları için açılacak olan çocuk bakımevlerinin kuruluş, işleyiş ve denetimine ilişkin esas ve usuller 08.12.1987 tarih ve 19658 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Hakkında Yönetmelik’te belirlenmiştir.
Yönetmelik’in “Amaç-kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde devlet memurlarının çocukları için açılacak olan bakımevlerinin Yönetmelik kapsamında olduğu,
"Kabul" başlıklı 11’inci maddesinde bakımevine, yazılı müracaatı bulunan kurum
memurlarının çocuklarının kabul edileceği,
"Diğer Kurumların Bakımevlerinden Yararlanması" başlıklı 19’uncu maddesinde bakımevlerinin kapasitesinin %20 oranında eksilmesi halinde, diğer kurum personelinin çocuklarının da bakımevi hizmetlerinden istifade ettirilebileceği belirtilerek söz konusu kreşlerin kamu personeline hizmet için açıldığı tekraren vurgulanmıştır.
Görüldüğü üzere, kamu kurumları tarafından açılan çocuk bakımevlerinde temel amaç bakımevini açan kurumun çocuklarının buralardan istifade etmesidir. Diğer kurum personellerinin çocukları ise ancak belli şartlar vuku bulduğunda bakımevlerine kabul edilebilmekte, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmayan kişilerin çocukları için herhangi bir düzenlemeye yer verilmemektedir.
Şayet kamu kurum ve kuruluşlarında çalışmayan kişilerin çocukları için kreş hizmeti verilmesi düşünülüyorsa bu durumda yukarıda yer alan Yönetmelik hükümlerine göre değil 5393 sayılı Kanun’un 14, 18 ve 71’inci maddeleri uyarınca bütçe içi işletme olarak “sosyal tesis” tarzının işletilmesi gerekmektedir.
Yapılan incelemelerde; İdare tarafından işletilen kreşlerden 2018 yılında anne ve/veya babası kamu personeli olmayan çocukların da istifade ettiği, bu çocuklar için aylık 200 TL (Ocak 2018 tarifesi) ücret alındığı görülmüştür.
Yukarıda da bahsedildiği gibi kamu kurumları dışındaki kişilere hizmet verilmesi durumunda söz konusu kreşler Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu yerler için kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekecektir.
Zira 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Verginin konusu” başlıklı 1’inci maddesinde, iktisadî kamu kuruluşlarının kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu,
“Mükellefler” başlıklı 2’nci maddesinin 3 numaralı fıkrasında, belediyelere ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ticarî, sınaî ve ziraî işletmelerin iktisadî kamu kuruluşu olduğu, aynı maddenin 6 numaralı fıkrasında ise iktisadî kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmelerin kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak
kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadî niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Kanun’un 4’üncü maddesinde muafiyetler düzenlenmiş, maddenin birinci fıkrasının
bendinde genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine hizmet veren, kâr amacı gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreşlerin muafiyet kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Kanun’da da açıkça belirtildiği üzere genel yönetim kapsamındaki idarelere ait olan kreşlerin muafiyet kapsamına girebilmesi, sadece kamu görevlilerine hizmet vermesi durumunda mümkündür. Diğer kişilere hizmet verilmesi durumunda kar amacı güdülmese dahi muafiyetten söz edilebilmesi mümkün değildir.
Netice olarak, kamu kurumları tarafından açılan çocuk bakımevleri ve kreşlerde şayet kamu kurum personellerinin çocukları haricindeki kişilere de hizmet verilmek isteniyorsa, bu durumda bütçe içi işletme kurularak söz konusu faaliyetin yürütülmesi ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; özetle
Mevzuata aykırı ücret tarifesi belirlenmesi hususu ile ilgili olarak,
Kreş ve çocuk bakım evlerinin fiyatlarının belirlenmesinde Maliye Bakanlığı Tebliğlerinin esas alınmakla birlikte 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 97’nci maddesine göre Belediye Meclisince tarife düzenlendiği, indirimli veya ücretsiz olarak faydalanan vatandaşların ise gelir tespiti yapılan ihtiyaç sahibi ailelerin çocukları olduğu, 01.01.2019 tarihi itibari ile kreşlerden faydalanan belediye personeli çocukları için kreşlerin ücretli hale getirildiği, indirimli öğrenci uygulamasının sonlandırıldığı, ücretsiz öğrenci uygulamasının tamamen kaldırıldığı,
Yeni ücret tarifesinin 4736 sayılı Kanun ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan (2018-3) sayılı Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğin ilgili maddeleri doğrultusunda, bulguda yer alan tavsiyeler dikkate alınarak belirleneceği ifade edilmiştir.
Kreş gelirlerinin işletme giderlerini karşılamaması hususu ile ilgili olarak
Yeni eğitim döneminde tüm gider kalemlerinin tek tek incelenerek gider hesaplaması yapılacağı, kamu bütçesinden herhangi bir katkı yapılmadan işletmenin sağlanacağı, 4736
sayılı Kanun ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan (2018-3) sayılı Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğin ilgili maddeleri göz önüne alınarak, bulguda yer alan tavsiyeler dikkate alınarak ücret tarifesi belirleneceği belirtilmiştir.
Kamu personeli çocukları dışında öğrenci kabulü ve kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmemesi hususu ile ilgili olarak;
Kreşlerin öncelikli olarak İdare çalışanlarına hizmet verdiği, dışarıdan alınan öğrencilerde de anne ve babasının çalışıyor olmalarına ve dar gelirli olmaları koşuluna dikkat edildiği,
Diğer kurumlarla işbirliği içerisinde gelir taraması yapıldığı, İdare personeli dışında hizmet alan vatandaşların sadece dar gelirli mağdur aileler olduğu,
Kreşlerin üçüncü kişi veya kişilere kiralanmadığı, Belediyede bütçe içi işletme kurulması durumunda kurumlar vergisi mükellefiyetinin ihdas edilmesinin sağlanacağı, 2018 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu bulguları dikkate alınarak düzenlemeler yapılacağı belirtilmiştir.
Sonuç olarak 01.01.2019 tarihi itibari ile kreşlerden faydalanan belediye personelinin çocukları için kreşlerin ücretli hale getirildiği, indirimli öğrenci uygulamasının sonlandırıldığı, ücretsiz öğrenci uygulamasının tamamen kaldırıldığı, ayrıca ücret tarifesinin 4736 sayılı Kanun ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ’in ilgili maddeleri doğrultusunda, belediye bütçesinden herhangi bir katkı yapmayacak şekilde düzenleneceği belirtilmiş, bütçe içi işletme kurulması durumunda kurumlar vergisi mükellefiyetinin ihdas edileceği ve Denetim Raporu dikkate alınarak düzenlemeler yapılacağı belirtilmiştir. Ne var ki kamu idaresi tarafından belirtilen hususlarda atılan adımlara ilişkin kanıtlayıcı herhangi bir belge gönderilmemiş olduğundan bulgu konusu tespitin devam edip etmediği, yapılması planlanan tüm işlemlerin yerine getirilip getirilmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.