Şirket faaliyetleri kapsamında ilgililer ile yapılan sözleşmelere ilişkin damga vergilerinin ödenmediği tespit edilmiştir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, Kanun’da geçen kağıtlar teriminin, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

Anılan Kanun’un “Mükellef” başlıklı 3’üncü maddesinde; Damga Vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu belirtilmiş,

“Nispet” başlıklı 14’üncü maddesinde ise; kağıtların damga vergisinin bu Kanun’a ekli

(1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınacağı, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olduğu, bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınacağı, mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde ise aynı miktar veya nispette vergi alınacağı ifade edilmiştir.

Aynı Kanun’un “Vergi ve cezada sorumluluk” başlıklı 24’üncü maddesinde; vergiye tabi kağıtların Damga Vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenlerin sorumlu olduğu, birden fazla kişi tarafından imza edilen kâğıtlara ait vergi ve cezanın tamamından imza edenlerin müteselsilen sorumluluğun bulunduğu,

22’nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanların, taraf oldukları işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin beyan ve ödenmesinden sorumlu olduğu, verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi durumunda vergi, ceza ve fer’ilerinin, vergi için diğer işlem taraflarına rücu hakkı olmak üzere, bu fıkrada belirtilen kişilerden alınacağı belirtilmiştir.

Kanun’un 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olan kurum ve kuruluşlarını belirleme yetkisi Hazine ve Maliye Bakanlığına verilmiş olup, bu kapsamda ilgili Kurum tarafından yayımlanan 16 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile “Anonim Şirketler”in de içinde bulunduğu kurumlar madde kapsamına alınmış ve bu kurumlara ilişkin sürekli damga vergisi mükellefiyeti tesis edilmiştir.

Mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, 488 sayılı Kanun kapsamında taraflarca imza altına alınan ve belli parayı ihtiva eden sözleşmelerin damga vergisinin konusunu teşkil ettiği, verginin mükellefinin sözleşmeleri imza edenler olduğu ve verginin tamamından müteselsilen sorumlu oldukları, Kanun’un 22’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan kurum ve kuruluşların sürekli damga vergisi mükellefiyetinin bulunduğu ve 16 Seri No.lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile anonim şirketlerin kapsama dahil edildiği dolayısıyla Damga Vergisi Kanunu kapsamında bulunan sözleşmelere ilişkin vergiden imza edenler ile birlikte anonim şirketlerinde sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.

Şirket hesap ve işlemleri üzerinde yapılan incelemelerde, Şirket faaliyetlerinin yürütülmesi sürecinde ilgililer ile sözleşme/ler imzalandığı, bu sözleşmelerin bir kısmının belli parayı ihtiva ederek 488 sayılı Kanun’un konusunu teşkil ettiği ancak söz konusu sözleşmelere ilişkin verginin ne Şirket ne de sözleşmeyi imza eden ilgililer tarafından ödenmediği, Şirket yetkilileri tarafından damga vergisinin ödemesinin yapılmadığı gibi sözleşme imzaladığı ilgililerden de ödeme yapıldığına ilişkin makbuzun istenmediği tespit edilmiştir.

Şirket tarafından konu hakkında gereken dikkatin gösterileceği belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?