1. Kurum Tarafından Yapılan Borçlanma için İçişleri Bakanlığından İzin Alınmaması


    Kurum tarafından yapılacak borçlanmalar için Belediye Kanunu’nda belirtilen karar ve onayların alınması gerekmektedir.

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Borçlanma” başlıklı 68’inci maddesinin (e) bendinde;

    “e) Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapabilir.” denilmektedir.

    Mevzuata göre en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde yüzde onunu geçen iç borçlanma meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapılabilir.

    Kurum tarafından 2018 yılı içerisinde on üç farklı meclis kararı ile toplam 34.421.171,44 TL tutarında borçlanma izni alınmıştır.

    Kurumun kesinleşmiş 2017 yılı bütçe geliri 47.606.442,34 TL olup, yeniden değerleme oranı ile arttırılması sonucu (%14,47) bulunan tutar 54.495.094,55 TL olacaktır. Dolayısıyla yüzde onu olan (54.495.094,55 TL * 0,10) = 5.449.509,46 TL’yi geçen iç borçlanma, meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile yapılabilir.

    2018 yılı için İçişleri Bakanlığı’ndan onay alınması gereken tutar (34.421.171,44 TL - 5.449.509,46 TL) = 28.971.661,98 TL olup, bu borç tutarı için yukarıda yer alan mevzuat hükmüne aykırı olarak İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınmadan sadece meclis kararı ile


    borçlanma yetkisi verilmiştir.


  2. Belediyenin Özel Bankalardan Genel Kredi Sözleşmesi İmzalayarak Tüketici Kredisi Kullanması

    5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68’inci maddesinde;


    “Belediye, görev ve hizmetlerinin gerektirdiği giderleri karşılamak amacıyla aşağıda belirtilen usûl ve esaslara göre borçlanma yapabilir ve tahvil ihraç edebilir:

    1. Dış borçlanma, 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümleri çerçevesinde sadece belediyenin yatırım programında yer alan projelerinin finansmanı amacıyla yapılabilir.

    2. İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanan belediye, ödeme plânını bu bankaya sunmak zorundadır. İller Bankası hazırlanan geri ödeme plânını yeterli görmediği belediyenin kredi isteklerini reddeder.

    3. Tahvil ihracı, yatırım programında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca yapılır.

    4. Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır.

    5. Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının yılı içinde toplam yüzde onunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisinin kararı; yüzde onunu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile yapabilir.

    6. Belediyelerin ileri teknoloji ve büyük tutarda maddî kaynak gerektiren alt yapı yatırımlarında Cumhurbaşkanınca kabul edilen projeleri için yapılacak borçlanmalar (d) bendindeki miktarın hesaplanmasında dikkate alınmaz. Dış kaynak gerektiren projelerde Hazine Müsteşarlığının görüşü alınır.


      Yukarıda belirtilen usûl ve esaslara aykırı olarak borçlanan belediye yetkilileri hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmeyen durumlarda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun görevi kötüye kullanmaya ilişkin hükümleri uygulanır.”

      denilmektedir.


      Belediyeler genel itibariyle yapmış oldukları harcamaları finanse etmek amacıyla merkezi yönetimden aktarılan gelirler, vergi, harç ve hizmet gelirleri araçları kullanır. Ancak, harcama finansmanı söz konusu gelirler ile gerçekleştirilemiyor ise bu durumda belediyeler borçlanma yoluna gidebilmektedir. Kamu hizmeti sunan belediye tüzel kişiliklerine sundukları hizmetlerin aksamaması açısından bu imkân yasa koyucu tarafından kendilerine verilmiştir. Lakin borçlanma yukarıda açıklanan belediyenin öz geliri olmayıp borçlanılan tutarlar maliyeti (faiz) ile birlikte geri ödenecektir. Yasa koyucu tarafından verilen borçlanma imkânının amacı dışında kullanılmaması ve keyfiyete yer verilmemesi açısından yukarıda belirtilen 5393 sayılı Kanun’un 68’inci maddesinde belirtildiği üzere belediyeler borçlanma imkânlarını sadece belirli usul ve esaslar çerçevesinde kullanılabileceklerdir.

      Yukarıda yapılan açıklama ve mevzuat hükümlerine göre belediyeler;


      -4749 sayılı kanun kapsamında yatırım programlarında yer alan projelerin finansmanı amacıyla dış borçlanma,

      -İller Bankasından yatırım kredisi ve nakit kredi kullanma şeklinde borçlanma,


      -Yatırım programlarında yer alan projelerin finansmanı için ilgili mevzuat hükümleri uyarınca tahvil ihracı yolu ile borçlanma yapabilmektedirler.

      Anılan kanun maddesinde belirtilen unsurlar dışında borçlanma mümkün değildir ve belediyenin cari hesap (tüketici kredisi) şeklinde borçlanmasına izin veren bir düzenleme mevcut değildir. Bu konuda belediye meclisinden veya başka bir mercide yetki talebinde bulunulmasının da hukuken bir geçerliliği olmayacaktır. Belediyenin harcamalarını kendi gelirleriyle finanse etmesi noktasında gelir elde etme imkânlarını zorlaması ve borçlanma imkânını amacı dışında kullanmaması gerekir.

  3. Gerçek ve Tüzel Kişilerden Borçlanılan Tutarların Gelir Hesaplarına Kaydedilmesi

Kararla ilgili sorunuz mu var?