Eyüpsultan Belediyesinde çevre temizlik vergisi mükellefiyetinin sağlıklı bir şekilde tesis edilememesi nedeniyle anılan verginin tahsilatında gelir kaybı yaşandığı görülmüştür.

Yasalarla belirlenen vergilerin muhatabı mükellef olduğundan, etkin bir vergi tahsilatı için mükellefiyetin tam ve doğru tespit edilmesi önem arz etmektedir. Belediyelerin yetki alanında olan vergilerin mükellefiyeti, konusu, matrahı gibi tüm temel unsurları 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un mükerrer 44’üncü maddesinde çevre temizlik vergisinin konusu ve mükellefi düzenlenmiş olup belediyenin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların vergiye tabi olduğu, verginin mükellefinin ise binaları kullananlar olduğu belirtilmiştir.

Görüleceği üzere Eyüpsultan Belediyesinin yetki alanına giren çevre temizlik


vergisinin konusu ticari iş yerleri ile diğer şekilde kullanılan binalar olup mükellefi ise bu binaları kullanan gerçek ve tüzel kişilerdir. Verginin konusu olan her iki kullanım şekli ayrı ayrı denetim kanıtları üzerinden değerlendirilerek mükellefiyet tesisine ilişkin bir kanaat oluşturulmuştur.

İş yeri olarak kullanılan binalarda mükellefiyetin sağlıklı bir şekilde tesis edilip edilmediği, konusu iş yeri olan diğer idari işlemlere ilişkin bilgiler kullanılarak teyit edilmiştir. Nitekim Eyüpsultan sınırları içerisinde faaliyet gösteren iş yerlerinin kural olarak Belediye bünyesinde faaliyet gösteren Ruhsat Müdürlüğünden ruhsat alması gerekmektedir. Dolayısıyla bu birimden alınan aktif işyeri sayısının, Mali Hizmetler Müdürlüğünce takibi yapılan çevre temizlik vergisi mükellefleri ile uyumlu olması gerekmektedir.

Ancak yapılan incelemelerde 16.959 adet çevre temizlik vergisi mükellefi vergi işlemine tabi tutulurken, Belediye sınırları içerisinde 20.816 adet ruhsatlı iş yerinin bulunduğu görülmüştür. Bu veriler birlikte incelendiğinde iş yerlerine ilişkin çevre temizlik vergisi mükellefiyetinin sağlıklı bir şekilde tesis edilemediği değerlendirilmektedir. Ecrimisil tahakkuk ettirilen 50 adet işyerine mükellefiyet tesis ettirilmemesi de bu kanaatimizi destekler niteliktedir.

Ayrıca diğer kullanım şekilleri kapsamında olan Belediye sınırları içerisinde faaliyet gösteren yaklaşık 516 adet vakıf ve derneğe mükellefiyet tesis ettirilmemesi de mükellefiyetin sağlıklı bir şekilde belirlenmediğini göstermektedir.

Sonuç olarak, Eyüpsultan Belediyesi birimlerince üretilen verilerin güvenirliğinin sağlanarak birimler arası veri alışverişinin sağlam bir zemine oturtulması ve tespit çalışmalarının daha etkin yapılmasının, mükellefiyet tesisinden kaynaklı gelir kaybını önleyeceği değerlendirilmektedir.

Kamu idaresi cevabında; özetle, faaliyetine son veren iş yerlerinin vergi borçlarını ödeyerek mükellefiyet sicillerini kapattıkları ancak bu bilgiyi Ruhsat Müdürlüğüne iletmedikleri ve bu nedenle veri tabanında ruhsatlı işyeri sayısının gerçekte olduğundan fazla gözüktüğü, saha çalışmaları sırasında kayıt ve kontrol faaliyetlerinin güvenilir ve tutarlı olmasına dikkat edildiği, bu çerçevede gerçekleştirilen faaliyetlerin mevzuata ve önceden belirlenmiş amaç ve hedeflere uygun olarak yürütüldüğü ifade edilmiştir.

Sonuç olarak İdare tarafından verilen cevapta, faaliyetine son veren çevre temizlik vergisi mükelleflerinin Ruhsat Müdürlüğünü bu konuda bilgilendirmemesi nedeniyle ruhsatlı


iş yerlerinin sayısına ilişkin verinin güvenilir olmadığından bahisle salt iki birim arasındaki verinin kıyaslanarak mükellefiyetin tesisine ilişkin değerlendirme yapılmasının anlamlı sonuç üretmeyeceği ifade edilmiştir. Ancak değerlendirmeye esas teşkil eden kıstaslarımız salt bu iki verinin kıyaslanmasından ibaret olmayıp ecrimisil tahsil edilen iş yerlerine yahut dernek/vakıf gibi diğer kullanım şekillerine mükellefiyet tesis edilmemesi de bulguya temel teşkil eden tespitlerimiz arasındadır. Kaldı ki aynı işleme ilişkin İdarenin farklı birimlerince oluşturulan verilerin tutarlığını sağlamak da üst yönetimin sorumluluğundadır. Bu itibarla, çevre temizlik vergisi mükellefiyetinin sağlıklı bir şekilde belirlenemediği yönündeki değerlendirmemiz devam etmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?