Karar Künyesi
BELKA Ankara Katı Atıkları Ayıklama Enerji Değerl. Bil. İnş. Nakl. ve Taah. Yemek San. ve Ticaret A.Ş.’de çalışmakta iken emekli olan işçilere 2022 yılında ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından ödenen kıdem tazminatlarının adı geçen Şirkete rücu edilmediği görülmüştür.
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 2’nci maddesinin altıncı fıkrasında, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tanımı yapılmış, söz konusu ilişkide asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanun’dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167’nci maddesi müteselsil
borçlulukta iç ilişkiyi düzenlemekte olup aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumlu olacakları belirtilmiştir. Yine aynı maddede, kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme ışığında asıl işveren, işçiye fazladan yaptığı ödeme kadar halefiyet ilkesi gereği işçinin yani alacaklının yerine geçecek ve alt işverene karşı rücu hakkı elde edecektir.
4857 Kanun’un “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinin ikinci fıkrasında,
“4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62’nci Maddesinin 1’inci Fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a)… Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14’üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
…
işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.” denilmektedir.
Aynı Kanun’un 112’nci maddesine, 21.02.2019 tarih ve 7166 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesiyle eklenen altıncı fıkrasındaki, “Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt işverenlere rücu edilmez.” şeklindeki hüküm ise Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve E.:2019/42, K.:2019/73 sayılı kararı ile iptal edilmiştir. 1475 sayılı mülga İş Kanunu’nun kıdem tazminatını düzenleyen 14’üncü maddesi dışındaki maddeleri, 4857 sayılı Kanun ile kaldırılmış olup, kıdem tazminatı ödemelerinde 14’üncü madde hükümleri uygulanmaktadır.
Yargıtay’ın kıdem tazminatı ile ilgili olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklar hakkında vermiş olduğu çeşitli kararlarında özetle (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, E.2016/707, K.2018/24754, 19/11/2018); 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesinde yapılan değişikliğin kamu kurumları açısından kıdem tazminatından sorumluluğun yalnızca son işveren kamu kurumuyla sınırlandırılıp sınırlandırılmadığı hususuyla ilgili olduğu, kamu ihale mevzuatına tabi alt
işverenlik sözleşmeleri kapsamında çalışanların kıdem tazminatının salt son kamu kurumunda ödeneceğinin öngörülmesinin kamu işverenlerinin alt işverenlere rücu hakkını ortadan kaldırmayacağı yönünde olduğu görülmektedir.
Söz konusu Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve Yargıtay kararı değerlendirildiğinde; kamu kurum ve kuruluşlarının, 696 sayılı KHK ile kadroya geçmeden önce personel hizmet alımı yapmak suretiyle çalıştırdığı kişilerin bağlı olduğu işverenlerle asıl işveren–alt işveren ilişkisinin olduğu, asıl işveren olan kamu kurum ve kuruluşlarının alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak 4857 sayılı Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu, işçilik alacağı olan kıdem tazminatı da bu kapsamda yer aldığı dolayısıyla 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilere yapılan kıdem tazminatı ödemelerinden 7166 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 22.02.2019 tarihi ila Anayasa Mahkemesinin iptal kararının Resmi Gazetede yayımlandığı 15.10.2019 tarihleri arasında ödenen kıdem tazminatı dışında, alt işverende çalışılan sürelere ilişkin kıdem tazminatı tutarlarının yüklenicilere/alt işverene rücu edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Konuyla ilgili olarak yapılan incelemelerde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca İdarede personele dayalı hizmet alımları kapsamında olup 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile BELKA A.Ş.’de istihdam edilen işçilere emekli olmaları sonucu ASKİ tarafından ödenen kıdem tazminatlarının, 4857 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen ilgili maddeleri ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına istinaden BELKA A.Ş.’ye rücu edilmesi gerekirken, rücu işlemlerinin yapılmadığı görülmüştür. Ancak Kurumun ödediği kıdem tazminatı tutarını, işçinin her bir alt işveren nezdinde geçen dönemi ile sınırlı olması kaydıyla, öncelikle alt işverenlerden bir yazıyla istemesi, kıdem tazminatı tutarlarının alt işverenler tarafından ödenmemesi durumunda ise ödenen tutarların borçludan rücuen tahsili için dava açması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında özetle; bulgu konusu hususa iştirak edilmiş olup 2022 yılında 21 personel için ödenen toplam 1.413.191,49 TL kıdem tazminatı tutarının BELKA A.Ş.’nin alacaklarından mahsup edileceği ve bundan sonra yapılacak kıdem tazminatı ödemelerinin hakedişlerden kesinti yapmak suretiyle adı geçen Şirkete rücu edileceği belirtilmiştir.