Karar Künyesi
Yalova Belediyesi'ne ait Toptancı Halinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2016 yılında yapılan denetimde “5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” da öngörülen işlerin bir kısmının yapılmadığı tespit edilerek 100.000.-TL idari para cezasının uygulandığı, bu cezanın Kurumca İdare Mahkemesine iptali için götürüldüğü, mahkemenin kaybedilmesi üzerine cezanın Kurum bütçesinden ödendiği, ancak söz konusu işlerin bir kısmının Kurumca hala yerine getirilmediği ve ödenen cezanın da sorumlularına rücu edilmediği görülmüştür.
07.07.2012 tarih ve 28346 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmelik’in 9’ uncu maddesinin üçüncü fıkrasında işyeri sayısının otuzdan az olamayacağının hüküm alıma alınmış olmasına karşın Kanunun öngördüğü süre olan yürürlüğe giriş tarihinden (01.01.2012) itibaren üç yıl içinde (01.01.2015’e kadar) Yalova Belediyesi Toptancı Halinde işyeri sayısının 30’a tamamlanmadığı, sekizinci fıkrasında toptancı hallerinin kapasitesi göz önünde bulundurularak yeterli sayı ve özellikteki güvenlik kameralarının uygun alanlara yerleştirileceği hükmüne karşın Kanunun öngördüğü süre olan (01/01/2012) itibaren üç yıl içinde (01.01.2015’e kadar) güvenlik kamerası sisteminin kurulmadığı anlaşılmıştır.
“5957 sayılı Sebze ve Meyveler İle Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun” un, Geçici 1’inci maddesinde;
“Geçici Madde 1 - (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan toptancı hallerinden;
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde 16’ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen görev ve yükümlülüklerini yerine getirmek için ihtiyaç duyulan bilgi işlem sistemini kurmayan ve lüzumlu diğer teknik donanımı sağlamayanlara,
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde 3’üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen halin sınıfına, büyüklüğüne ve işlem hacmine göre yönetmelikle belirlenen müzayede, depolama, tasnifleme ve ambalajlama tesisleri ile laboratuvar ve soğuk hava deposu gibi diğer asgarî koşulları oluşturmayanlara Bakanlık tarafından 100.000.-Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bakanlık bu yetkisini mahallin mülkî idare amirine devredebilir.
(2) Birinci fıkra uyarınca idarî para cezası verilen toptancı hallerinden, idarî para cezasının verilmesine ilişkin kararı takip eden bir yıl içinde birinci fıkranın (a) veya (b) bentlerindeki hükümlerin gereğini yerine getirmeyenlerin faaliyetleri, aykırılık giderilene kadar Bakanlık tarafından durdurulur. Bakanlık bu yetkisini mahallin mülkî idare amirine devredebilir.” denilmektedir.
Anılan Kanuna dayanarak hazırlanan “Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmelik”in “Toptancı Halinde Bulunması Gereken Hizmet Tesisleri ve Özellikleri” başlıklı 9’uncu maddesinin üçüncü fıkrasında; Toptancı halinde toplam işyeri sayısının otuzdan az olamayacağı, sekizinci fıkrasında ise can ve mal güvenliğinin sağlanması amacıyla, toptancı hallerinin kapasitesi göz önünde bulundurularak yeterli sayı ve özellikteki güvenlik kameraları uygun alanlara yerleştirileceği hükmü yer almaktadır
Yönetmeliğin “Geçiş Hükümleri” başlıklı Geçici 1’inci maddesinin ikinci fıkrasında ise; “1.1.2012 tarihinden önce kurulmuş toptancı halleri, 1.1.2015 tarihine kadar 9 uncu maddede belirtilen zorunlu hizmet tesislerini oluşturur... Bu tesisleri oluşturmayanlara mahallin mülkî idare amiri tarafından 100.000-Türk Lirası İdarî para cezası verilir” denilmektedir.
Toptancı Halinde iş yeri sayısının 30 olması gerekirken 24 adet işyeri olduğu, güvenlik kamerası sisteminin kurulmadığı görülmüş ve bu gerekçelerle Belediyeye 100.000.-TL idari para cezası uygulanmıştır. Kurum cezanın iptali için mahkemeye başvurmuş, ancak mahkeme tarafından ceza onanmış ve söz konusu ceza Kurumca ödenmiştir.
Kurum yetkililerinden alınan bilgi doğrultusunda söz konusu tesislerin henüz tamamlanmadığı anlaşılmıştır.
5957 sayılı Kanunu yukarıya alınan Geçici 1’inci madde ikinci fıkrasında;
“(2) Birinci fıkra uyarınca idarî para cezası verilen toptancı hallerinden, idarî para cezasının verilmesine ilişkin kararı takip eden bir yıl içinde birinci fıkranın (a) veya (b) bentlerindeki hükümlerin gereğini yerine getirmeyenlerin faaliyetleri, aykırılık giderilene kadar Bakanlık tarafından durdurulur.” <span>denilmektedir.</span>
Bu durumda ilgili Bakanlık tarafından yapılacak olan denetimde anılan Kanun gereği toptancı hal faaliyetlerinin durdurulacağı aşikârdır. Bu nedenle anılan Kanun ve Yönetmelikte öngörülen hususların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca ödenen cezanın sorumlularına rücu edilmediği görülmüştür. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kusurlu davranışları ile sebep oldukları zararların idare tarafından tazmin edilmesinden sonra, idarenin kusurlu kamu görevlisine kusuru oranında rücu edilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. İdarenin kamu görevlisine rücu etmesi konusunda Anayasanın 40/3 ile 129/5’de ve 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 12’nci maddesinde rücu müessesesi ve rücu hakkı düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun 12’nci maddesinde;
“Kişisel sorumluluk ve zarar:
Madde 12 - Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.
Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.
Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır.”
Denilmektedir.
Rücu, kamu hizmetinin yürütülmesinde kamu görevlilerinin kusuru ile neden olduğu ve idare adına hareket eden kamu görevlileri tarafından gerçekleştirildiği için tazminat ödeyen idarenin kişisel kusuru bulunan kamu görevlilerinin sorumluluklarının devamı için başvurması gereken bir yol olarak düzenlenmiştir.
Kişisel kusur, kamu görevlisinin, kamu hizmetinin yürütülmesinde yetkilerini kullanırken ve görevini yerine getirirken görevle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmemesidir. Her bir görevli, kanunlar çerçevesinde yapması gereken iş ve işlemlerden sorumludur. İdarelerin gelir, gider ve mallarına ilişkin iş ve işlemlerini yürütenler, bu eylem ve işlemlerinin kanunlara, tüzüklere ve yönetmeliklere uygun olarak yerine getirilmesinden sorumludurlar. Sorumluluk, memurun yaptığı işin hesabını vermesi gereğidir. Yetkisini görevin gereğine uygun olarak kullanıp kullanmadığı, işi verilen amacına uygun olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin sorgulanmasıdır.
Devlete verilen zararlar hakkında, 657 sayılı Kanunun 13'üncü maddesi uyarınca yürürlüğe konulan “Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik” in uygulanacağını hüküm altına almıştır.
Yönetmeliğin aşağıya alınan maddelerinde kamu görevlilerinin kusurlu davranışlarını ve oluşacak zararlardan sorumlu tutulacaklarına ilişkin hükümler yer almaktadır;
“Madde 3-
Kasti zarar: Memurların idare veya kişilere bile bile, isteyerek zarar vermesi halidir.
İhmal sonucu zarar: Memurların sorumlu oldukları işlere gerekli özeni göstermemeleri veya işleri savsaklamaları sebebiyle idare veya kişilerin zarara uğraması halidir.
Tedbirsizlik sonucu zarar: Memurların gerekli önlemleri zamanında almamaları veya eksik olarak almaları sonucunda idarenin veya kişilerin zarara uğraması halidir.”
Madde 4- Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek; Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar.
Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle doğan zararları bu yönetmelikte belli edilen usul ve esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler.
Madde 5- Bu yönetmelik hükümlerine göre memurlarca tazmin edilecek zararlar:
Kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile belirlenmiş görevlerini kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu gerekli dikkat ve itina ile yapmamaları sebebiyle idarenin veya kişilerin uğradığı zararlar,
Kendilerine teslim edilen Devlet malının korunması ve her an hizmete hazır halde bulundurulması için gerekli tedbirleri kasıt, ihmal veya tedbirsizlik sonucu almamaları sonucu Devlet malında meydana gelen zararlardan, ibarettir.
Madde 7- Memurun kasıt, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idarenin malca uğradığı zararın ilgili tarafından rayiç bedel üzerinden ödenmesi esastır.”
Yönetmeliğin “Amirlerin Sorumlulukları" başlıklı 9’uncu maddesinde idareye verilen zararları tespit ve tahsilinden zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar denilmektedir.
5957 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.01.2012 tarihinden itibaren 01.01.2015 tarihine kadar 3 yıl içinde zorunlu tesislerin oluşturulması zorunlu olup, bu tarihler arasında görev yapmış görevlilerin sorumluluklarını yerine getirmemeleri nedeniyle Kurumca ödenen 100.000.-TL idari para cezasının muhatabı olmaları gerekmektedir.
Belediyenin 2022 yılına ilişkin hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen Sayıştay Denetim Raporunda söz konusu husus bulgu konusu edilmesine rağmen 2023 yılı içerisinde, ödenen cezaya ilişkin bir rücu işlemi tesis edilmemiştir.
Sonuç olarak, Toptancı Halinde anılan Kanun ve Yönetmelikte öngörülen hususların biran önce yerine getirilmesi ve sorumluların dolaylı ya da dolaysız olarak İdareye verdiği zararların bütçeden karşılanmaması, karşılanması halinde sorumlularına rücu edilmesi gerekmektedir.