Şirket İşçilerinin alacaklarına ilişkin arabuluculuk işlemlerinde, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından mahkeme yoluna gidildiği görülmüştür.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yolu ile çözümlenmesinde uygulanacak usul ve esaslar düzenlenmiştir. Anılan Kanun tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanacaktır.

Yukarda adı geçen Kanun’un “Arabuluculuk faaliyetlerinin yürütülmesi” başlıklı 15 inci maddesinin 8'inci fıkrasında “Arabuluculuk müzakerelerinde idareyi, üst yönetici tarafından belirlenen iki üye ile hukuk birimi amiri veya onun belirleyeceği bir avukat ya da hukuk müşavirinden oluşan komisyon temsil eder. Komisyon, arabuluculuk müzakereleri sonunda gerekçeli bir rapor düzenler ve beş yıl boyunca saklar.” hükmü uyarınca Büyükşehir Belediyesi tarafından arabuluculuk müzakerelerinde İdareyi temsil etmek üzere “Kurum Arabuluculuk Komisyonu” oluşturulmuştur.

Arabuluculuk Komisyonunun işlemleri ile ilgili yapılan incelemelerde, özellikle işçi alacaklarına ilişkin arabuluculuk işlemlerinde taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı görülmüştür.

Büyükşehir Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Orbel İnşaat Güvenlik Taahhüt Hizmetleri Nakliye Turizm Sanayi Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan personel çalıştırmaya dayalı hizmet alım işi sözleşmesi ile; Belediye hizmetlerinin görülmesinde ihtiyaç duyduğu şirket işçisi personeli çalıştırmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 2’nci maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki olarak tanımlanmıştır.

Asıl işverenin, alt işveren işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak 4857 sayılı Kanun’dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işverenle birlikte (müteselsil) sorumlu olduğu, aynı maddenin sekizinci fıkrasında ise, 4734 sayılı Kanun veya diğer kanun hükümleri çerçevesinde hizmet alımı amacıyla sözleşme yapan kamu işverenlerinin kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile bunların doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinin en az yüzde ellisine sahip ortaklıklar olduğu belirtilmiştir.

4857 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde öngörülen müteselsil sorumluluk kamu (asıl) işvereni, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak Kanun’dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olup, işçi alacakları bu kapsamda bulunmaktadır.

Şirket İşçilerinin alacaklarına ilişkin arabuluculuk işlemlerinde, taraf olan işçilerin Belediyenin kadrolu işçileri olmaması sebebiyle taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından mahkeme yoluna gidilmektedir.

Ancak İş Mahkemelerinin şirket işçileri lehine karar verdiği durumlarda, Belediye asıl işveren olduğu için, işçi alacakları dışında mahkeme ve vekalet ücreti masraflarına da katlanmaktadır.

İdare tarafından verilen cevapta, bulgu gereği olarak arabuluculuğa konu işçinin şirket işçici olup olmadığı hususuna dikkat edileceği ve şirket ile yazışma yapılacağı ifade edilmiştir.

Sonuç olarak Belediye işlerinde çalışan şirket işçilerinin alacaklarına ilişkin arabuluculuk işlemlerinde, Şirket ile irtibata geçilerek taraf olan işçinin Belediye işlerinde çalışan Şirket İşçisi olup olmadığının kontrolü yapılıp, daha sonra arabuluculuk işlemlerine geçilmesi, işçi alacaklarında anlaşma sağlanamaması durumunda mahkeme yoluna gidilmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?