Karar Künyesi
İdare mülkiyetinde bulunan taşınmazların sayısı ve mevcut kullanım şekli bilgisi ile tapu kayıtlarının uyumlaştırılmasına yönelik çalışmalar tamamlanmamıştır.
5018 Sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 44’üncü maddesinde; genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait taşınır ve taşınmaz malların kaydı ile mal yönetim hesabının verilmesine ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği belirtilmektedir.
Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik’in 5’inci maddesinde yer alan “Taşınmaz kayıt ve kontrol işlemleri, kamu idarelerine ait taşınmazların mevcutlarla birlikte içinde bulunulan yılda çeşitli yollarla edinilenlerin ve elden çıkarılanların miktar ve değer olarak takip edilmesi amacıyla kayıt altına alınmasıdır. Kayıtların belgeye dayanması esastır.” hükmü ile kamu idarelerine ait taşınmazların kayıt altına alınması gerektiği belirtilmiş;
Anılan Yönetmelik’in Geçici 1’inci maddesinde ifade edilen “Yönetmeliğin 5 inci maddesine göre yapılması gereken işlemler 31/12/2017 tarihine kadar tamamlanır.” hükmü ile de taşınmazların eksiksiz bir şekilde kayıt altına alınması gereken en son tarih belirlenmiştir.
Mezkûr Yönetmelik’in 8’inci maddesinde; “Kamu idarelerince kaydedilen her taşınmaz için daha önce belirlenmiş taşınmaz numarası var ise bu taşınmaz numarası, yoksa kamu idarelerinin belirleyeceği taşınmaz numarası verilir.” hükmü ile taşınmazlara numara verilerek kayıt altına alınması gerektiği;
10’uncu maddesinde; “Kamu idarelerince; mülkiyetlerinde, yönetimlerinde veya kullanımlarında bulunan taşınmazların mevcut kullanım şekli ile tapu kaydının birbirine uygun olmaması durumunda, taşınmazlar mevcut kullanım şekli ile kayıtlara alınır. Kamu idareleri taşınmazların cins tashihinin yapılması için gerekli işlemleri yaparlar” denilmek suretiyle taşınmazların mevcut kullanım durumlarına göre kaydedilmesi gerektiği, buna aykırı kayıtların da fiili duruma uygun hale getirilmesi gerektiği;
11’inci maddesinde; “Kadastro, imar, ifraz, tevhid, cins tashihi, yüz ölçüm değişikliği, kat mülkiyeti tesisi, kamuya terk gibi nedenlerle taşınmazda meydana gelebilecek değişikliklerde kayıtlar kapatılıp oluşan taşınmazlar esas alınarak yeni kayıt tesis edilir. Terkin, satış, devir gibi mülkiyeti sona erdiren durumlarda sona eriş nedeni açıklanarak kayıt
kapatılır.” denilmek suretiyle taşınmazlarda meydana gelen değişikliklerin ilgisine göre yeni kayıt tesisi veya kayıt kapatma şeklinde işlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere, Kamu İdarelerine Ait Taşınmazların Kaydına İlişkin Yönetmelik hükümleri gereğince; tapu bilgilerinin temin edilerek fiili envanteri ile her bir taşınmaz için numaralandırma, dosyalama ve cins tashihi işlemlerinin yapılması, taşınmaz icmal cetvellerinin konsolide edilmesi, tüm bu taşınmaz kayıt işlemlerinin 31.12.2017 tarihine kadar tamamlanması ve Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği gereği taşınmazların mali tablolarda gösterilmesi gerekmektedir.
Diğer yandan, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce tutulan tapu sicillerinde her bir taşınmaz il, ilçe, ada, pafta, parsel, yüzölçümü, hisse pay ve paydası vb. bilgiler ile kaydedilirken, söz konusu taşınmazlara müstakil bir zemin numarası atanmakta, taşınmazların kayıtları bu numaralar esas alınarak izlenmektedir. Tapuda kayıt altına alınan taşınmazlardan bazıları eşit paylara bölünmemiş, farklı payda değerlerine sahip durumdadır. Bu durumda aynı taşınmazın maliki tek bir kişi dahi olsa tapuda farklı pay sahipliklerini göstermek adına aynı zemin numarası ve aynı taşınmaza ilişkin birden fazla satırlık veri oluşabilmektedir. Bu bakımdan taşınmazların hem benzersiz zemin numaraları açısından hem de benzersiz zemin numaralarının içerdiği verilerin sayısı bakımından incelenmesi önem arz etmektedir.
İdarenin taşınmaz işlemlerinin incelenmesi neticesinde; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına tescilli taşınmazların listesi ile Belediye tarafından kayıt altına alınmış olan taşınmaz envanter listesi karşılaştırılmış ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden alınan kayıtların 29.461 satırlık, Belediye kayıtlarının ise
30.517 satırlık veri içerdiği, bu bakımdan her iki verinin birbiri ile uyumlu olmadığı tespit edilmiştir. Şöyle ki:
Tapu kayıtlarında 27.789 benzersiz zemin numarası adına kayıtlı toplam 29.461 satırlık taşınmaz verisi, buna karşın Belediyenin envanter kayıtlarında 28.909 benzersiz zemin numarası adına kayıtlı toplam 30.479 satırlık taşınmaz verisinin yer aldığı; bununla birlikte Belediyenin envanter kayıtlarında 38 satırlık taşınmaz verisine ilişkin herhangi bir zemin numarası kaydının bulunmadığı ve sonuç olarak 30.517 satırlık (30.479 tanesi zemin numarası ile kayıtlı + 38 tanesi zemin numarası olmaksızın kayıtlı) taşınmaz verisinin yer aldığı;
Tapu kayıtlarında her bir taşınmaz için atanan zemin numarası ile belediye envanter kayıtlarında yer alan zemin numaralarının karşılaştırılması sonucunda; 26.521 müstakil zemin numarasının hem tapu kayıtlarında hem de kurum kayıtlarında yer aldığı, ancak söz konusu
26.521 zemin numarası adına tapuda 28.058 satırlık taşınmaz verisi bulunurken, kurum kayıtlarında aynı zemin numaraları adına 27.989 satırlık taşınmaz verisinin bulunduğu; zemin
numarası aynı olan söz konusu taşınmazlardan 7 tanesinin ise ada sayısının kurum envanterinde hatalı yer aldığı;
Bununla birlikte, 1.268 farklı zemin numarası adına kayıtlı 1.401 satırlık taşınmaz verisinin tapu kayıtlarında yer almasına rağmen kurumun envanter kayıtlarında yer almadığı, kurum envanterinde yer alan 2.388 farklı zemin numarasına kayıtlı 2.528 satırlık taşınmaz verisinin ise tapu kayıtlarında yer almamasına rağmen hala kurum envanterinde kayıtlı tutulduğu;
Tapu kayıtlarında bulunan zemin numarası ile kurum envanter kayıtlarında yer alan zemin numarası birbiri ile aynı olan 26.521 benzersiz zemin numarasına ilişkin tapu kayıtlarında Belediye hissesine düşen toplam yüzölçümünün 159.224.723,11 m2 olduğu, aynı zemin numaralarına ilişkin kurum envanter kayıtlarında Belediye hissesine düşen toplam yüzölçümünün ise 33.806.164,55 m2 olduğu;
Buna göre hem tapu hem de kurum envanter kayıtlarında zemin numaraları aynı olan taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları esas alındığında, taşınmazların kurum envanterinde 125.418.558,56 m2 eksik yüzölçümü ile kayıt altında tutulduğu;
Anlaşılmıştır.
Gerek Kurum kayıtlarına göre gerekse tapu kayıtlarına göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına tescilli bulunan 27.000’den fazla zemin numarası ve bu numaralarda kayıtlı
29.000 satırdan fazla taşınmaz verisi bulunmaktadır. Taşınmazların idaresi ve kayıt altına alınması hususunda sistematik hataya yer vermeyecek bir sistemin kurulması, taşınmaz bilgilerinin tapuda yer alan bilgilerle uyumlaştırılmasının sağlanması elzemdir. Bu hususta tapu kaydında yer alan ve bilgileri doğru olduğu değerlendirilen taşınmazların bu bilgilere göre kurum envanterine kaydedilerek takibinin yapılması, tapu kayıt bilgisi hatalı olduğu düşünülen taşınmazlar için adli ve idari süreçler başlatılarak tapu kayıtlarının doğru hale getirilmesi ve sonuç olarak tapuda yer alan kayıtlar ile kurum envanterinde yer alan kayıtların birbirleri ile uyumlu hale getirilmesi sağlanmalıdır.
Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; taşınmaz envanter kayıtlarının tapuda kayıtlı olan bilgilerle uyumlaştırılması hususunda çalışmaların başlatıldığı, muhasebe kayıtlarının da çalışma neticesine göre düzeltileceği ifade edilmiştir. Ancak, söz konusu muhasebeleştirme işlemlerinin yılında yapılmaması nedeniyle, 2019 yılı mali tablolarında 25-Maddi Duran Varlıklar Hesap Grubu açısından hatalı bilgi oluşmasına neden olunmuştur.