Kastamonu Belediyesi ile Türk Yerel Hizmet-Sen arasında yapılan sosyal denge tazminatı sözleşmesinin kapsam ile ilgili bazı hükümlerinin, mahalli idarelerde memurlara sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin hukuki düzenlemelere aykırı olduğu görülmüştür.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun “Mahalli idarelerde sözleşme imzalanması” başlıklı 32’nci maddesinin bir ve ikinci fıkralarında, belediyelerde sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin esaslara dair; 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 15’inci maddesinde de sosyal denge tazminatının ödenebilecek aylık tutarının, 4688 sayılı Kanun’a göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutar ile sınırlı olduğuna dair hükümlere yer verilmiştir.

Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” hükümlerini düzenleyen dördüncü bölümünün “Sosyal denge tazminatı” başlıklı 1’inci maddesinde de;

“(1) Belediyeler ve bağlı kuruluşları ile il özel idarelerinin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine, 4688 sayılı Kanunun 32 nci maddesinde yer alan usul ve esaslar çerçevesinde ödenebilecek sosyal denge tazminatı aylık tavan tutarı en yüksek Devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) %100’üdür. Sosyal denge tazminatının verilmesi yönünde yapılabilecek sözleşmelerde, tavan tutarı aşmamak kaydıyla ödenebilecek tazminatın aylık tutarı, görev yapılan birim ve iş hacmi, görevin önem ve güçlüğü, görev yerinin özelliği, çalışma süresi, kadro veya görev unvanı ile derecesi gibi kriterlere göre farklı olarak belirlenebilir.”

denilmektedir.


Bu çerçevede Belediye ile anılan sendika arasında imzalanan Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesinin 1’inci maddesinde “Sözleşmenin Amacı” başlığı altında;

“Kastamonu Belediyesinde çalışan Kamu Görevlilerinin işverenin mali gücünün el verdiği ölçüde ekonomik durumunu iyileştirmek, aym işi yapan kişiler arasında adaletli ücret dağılımı ve insanca yaşam sağlamak, sosyal ve kültürel düzeylerini yükseltmek, geleceğe güvenle bakmasını temin etmek, böylelikle ekonomik ve sosyal barışı sağlamak ve çalışma performansını artırarak demokratik ve katılımcı çalışma düzenini oluşturmak amacıyla 4688 Sayılı Kanun kapsamında ve 32. Maddesine göre verilecek Sosyal Denge Tazminat oranını belirlemek üzere akdedilmiştir.”


denilmekle bu sözleşmenin tarafları arasında sağlanmaya çalışılan anlaşma konusu hususlar, amaç olarak açıklanmaya çalışılmıştır.

Yapılan incelemede “Sosyal denge tazminatı sözleşmesi”nde, yukarıda belirtilen Kanunlar ve Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme hükümlerine aykırı olarak sözleşmenin konusu dışında hükümlere yer verildiği tespit edilmiştir Sosyal denge tazminatı sözleşmesinin konusu memurlara yapılacak sosyal denge tazminatı ödemelerinin tutarı ve ödenme esasları olması gerekirken, sözleşmenin henüz 1’inci maddesinde, sözleşmenin kapsam ve amacı sosyal denge tazminatından çok farklı ve çok geniş alanlara yaygınlaştırılmıştır. Yine sözleşmenin 6‘ncı maddesinde “İşverenin Hak ve Yükümlülükleri”, 7’nci maddesinde “Sendika ile Üyelerinin Hak ve Yükümlülükleri”, 8’inci maddesinde “Başvuruların Cevaplandırılması”, 9’uncu maddesinde “Sosyal Çalışmalarda Yardımcı Olmak”, 10’uncu maddesinde “Sosyal Haklar”, 12’nci maddesinde “Sendika Yönetici ve Temsilcilerinin Sendikal Çalışması ve Güvencesi”, 15’inci maddesinde “Çalışanların Eğitimi”, 16’ncı maddesinde “Haftasonu ve Tatil Günleri Çalışması”, 19’uncu maddesinde “Hasar ve Zararların Tazmini”, 21’inci maddesinde “Tabii Afet Yardımı” başlıkları altında sözleşmenin konusu ile bağdaşmayan hükümlere yer verilmiştir. Özellikle sözleşmenin 21’inci maddesinde yer alan “Tabii Afet Yardımı” idareyi mali yükümlülükler altına sokmaktadır. Sözleşmenin 18’inci maddesinde de “İşyeri Kurulunun Görevleri” başlığı altında “doğal afete maruz kalan çalışanın zararının tazmin miktarını belirlemek” hükmüne yer verilmekle 21’inci madde ile öngörülen tabii afet yardımı ile ilgili sendikal talebe destek çıkılmaktadır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Birinci Kısım Birinci Bölümünün “Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri” başlıklı Birinci Ayrımı’nda “Kesin hükümsüzlük” başlıklı 27’inci madde olarak;

“Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür.

Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez …”

denilmekle kanuna aykırı sözleşme yapılamayacağı açıklığa kavuşturulmuştur.


Bu itibarla, Belediye ile anılan Sendika arasında bağıtlanan sosyal denge tazminatı sözleşmesinin içeriğe ilişkin söz konusu hükümleri, 4688 sayılı Kanun, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, 2018 ve 2019 Yıllarını Kapsayan 4. Dönem Toplu Sözleşmenin “Yerel Yönetim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” hükümlerine aykırılık teşkil etmekte, Borçlar Kanunu hükümlerince de geçerliliğini yitirmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?