İdarenin pay sahibi olduğu şirketlerinde, Belediye tüzel kişiliğini yönetim kurulunda temsil etmek üzere belirlenen gerçek kişiler usulüne uygun olarak belirlenmemektedir. Diğer yandan, yönetim kurulunda yer alan üye sayısı, aynı tüzel kişiliğin ve ortağın temsilcisi olunduğu halde, makul ve mutat olan sayının üzerindedir.

5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinde, “Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler” denilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 28 inci maddesinde; “Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ... (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)…” düzenlemesi yer almıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulunda temsili” başlıklı 334’üncü maddesinde;

“ …


  1. Birinci fıkrada yazılı şirketlerde pay sahibi olan kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulundaki temsilcileri, ancak bunlar tarafından görevden alınabilir.


  2. Kamu tüzel kişilerinin yönetim kurulundaki temsilcileri, genel kurul tarafından seçilen üyelerin hak ve görevlerini haizdir. ...” denilerek, tüm anonim şirketler için genel bir düzenleme yapılmıştır.

Kanun’ un 359’uncu maddesinde, anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunacağı, bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişinin de tescil ve ilan olunacağı, ayrıca, tescil ve ilanın yapılmış olduğu şirketin internet sitesinde açıklanacağı, tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişinin toplantılara katılıp oy kullanabileceği; devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya bunların gerçek kişi temsilcilerinin yönetim kuruluna seçilebileceği, yönetim kurulu üye sayısı ikiden fazla olan şirketlerde üyelerin tamamının aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisi olmaması şartıyla kamu tüzel kişisini temsilen birden fazla gerçek kişinin yönetim kuruluna seçilebileceği ifade edilmiştir. Kanun’un 364’üncü maddesinde, yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişinin, kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi her an değiştirebileceği de belirtilmiştir.

Anılan şirketler kamu sermayesine sahip şirketlerdir. Belediye tüzel kişiliğini temsil yetkisi de Kanunda düzenlenmiştir. Kanun’da yer alan 26’ncı madde hükmü nedeniyle, belediye şirketlerinde yöneticilik sıfatına sahip kişiler, belediye tüzel kişiliği adına yönetim kurulunda görev alabileceklerdir. Bu görevlendirmenin 657 sayılı ve 5216 sayılı Kanunlar gereğince Belediye tüzel kişiliğinin temsilcisi olan Büyük Şehir Belediye Başkanınca yapılması gerektiğinde kuşku yoktur. Şirkette görev alacak söz konusu yönetim kurulu kişisi, belediye tüzel kişiliği adına bulunacağından, şirket genel kurulunca yönetim kurulu üyesinin belediye tüzel kişiliği olarak belirlenmesi gerekmektedir. Aksi halde, emeklilik veya görevden ayrılma gibi durumlarda, genel kurul kararı ile yönetim kurulu değiştirilmediği sürece, ilgili belediye görevlisinin yönetim kurulunda görevinin sona ermesi mümkün olmayacak, belediye tüzel kişiliğini temsil yetkisine sahip olmayan biri tarafından 334’üncü maddedeki “Kamu tüzel kişileri, şirket yönetim kurulundaki temsilcilerinin bu sıfatla işledikleri fiillerden ve yaptıkları işlemlerden dolayı şirkete ve onun alacaklılarıyla pay sahiplerine karşı sorumludur” hükmü gereğince belediyeyi sorumluluk altına sokabilecek şirketin sevk ve idaresi ile ilgili karar alınabilecektir. Öte yandan, şirket genel kurullarınca, 657 sayılı Kanuna tabi olan bir personelin, kurumunca herhangi bir görevlendirme yapılmaksızın, doğrudan yönetim kurulu üyesi olarak belirlenmesi mümkün olmadığı gibi, memurun da bu görevi kabul etmesi mümkün bulunmamaktadır.


233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de, KİT’lerde yönetim kurulu ve genel müdürlük şirketin organı olarak düzenlenmişken, 6102 sayılı Kanun’da, Anonim şirketin, yönetim kurulu tarafından yönetilip temsil olunacağı, belirtilmiş ve 367’nci maddesinde; “Yönetim kurulu esas sözleşmeye konulacak bir hükümle, düzenleyeceği bir iç yönergeye göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya birkaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişiye devretmeye yetkili kılınabilir. Bu iç yönerge şirketin yönetimini düzenler; …” denilmiştir. Görüleceği gibi, kitlerde yönetim kurulu ve genel müdürlükten oluşan bir yönetim yapısı öngörülmüşken, 6102 sayılı Kanun’da, şirketin sevk ve idaresi, yönetim kuruluna verilmiş, esas sözleşme ile de bu yetkinin bir veya daha fazla yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişilere devredilebileceği düzenlenmiştir. Bu itibarla, belediyelerin sermaye çoğunluğuna sahip olduğu 6102 sayılı Kanun’a tabi şirketlerde, kitlerdeki gibi genel müdürlük şeklinde bir organın yetki sahibi olması ve örgütlenmede bu sıfatlara yer verilmesi, ancak Kanun’daki şartlarla ve usullerle mümkün olup, yönetim kurulu başkan-üyeliği imkanı tanınması uygun görülmemektedir. Zira;

6102 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere (madde 365,367,370) göre, anonim şirketlerde müdür veya genel müdürlük doğrudan doğruya yönetim organı olmayıp, ancak yönetim kurulunca temsil yetkisi verilebilecek ve esasları iç yönergeyle belirlenecek bir birimdir. Söz konusu genel müdür, şirketin personeli olup iş kanununa tabi olarak çalışmakta, pay sahibi belediye-bağlı ortaklıkta yöneticilik vasfına sahip olmadığı gibi pay sahibi tüzel kişiliği temsil etme yetkisine de sahip bulunmamaktadır. Belediye şirketleri açısından, şirket esas sözleşmesinde sayısı belirtilen yönetim kurulu üyeliklerinden pay sahibi idareyi temsilen bulunacakların, pay sahibi tüzel kişilikte yöneticilik vasfına haiz personel olması ve idarenin üst yöneticisi tarafından görevlendirilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Uygulamada, İdarenin sermaye çoğunluğuna sahip olduğu şirketlerde, yönetim kurulu üyelerinin şirket genel kurullarınca belediyede görevli gerçek kişiler olarak belirlendiği, bu personelden bazılarının belediyede yöneticilik vasfını taşımadığı, bu kişilerin yönetim kurulunda büyükşehir belediyesi tüzel kişiliğini temsilen bulunduğu halde Belediye Başkanınca herhangi bir görevlendirmenin yapılmadığı, yönetim kurulu üyeliğinin tüzel kişilik olarak belirlenmediği, anonim şirketlerde, KİT’lerdeki gibi genel müdürlük müessesi yer almadığı halde, yönetim kurullarında genel müdür olarak bazı kişilerin de yer aldığı görülmektedir.

Ayrıca, 6102 sayılı Kanun’un 359’uncu maddesindeki, “Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya


bunların gerçek kişi temsilcileri yönetim kuruluna seçilebilir. Yönetim kurulu üye sayısı ikiden fazla olan şirketlerde üyelerin tamamının aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisi olmaması şartıyla kamu tüzel kişisini temsilen birden fazla gerçek kişi yönetim kuruluna seçilebilir” hükmünün dikkate alınmadığı, (yönetim kurulundakilerin bir kısmı bağlı kuruluşlarda görev yapıyor olsa da) aynı kamu tüzel kişisi temsilcilerinin şirket yönetim kurulunu oluşturduğu görülmektedir.

Büyükşehir Belediyesinin doğrudan veya dolaylı olarak sermayesinde pay sahibi olduğu şirketlerde yönetim kurulu üye sayılarının aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi olduğu görülmektedir:

Tablo 36: Belediye Şirketlerinde Yönetim Kurulu Üye Sayıları



Şirket

Mevcut Üye Sayısı

Üyelerin Dağılımı

1

Ağaç AŞ

17

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

2

Belbim AŞ

11

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

3

Beltur AŞ

12

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

4

BIMTAŞ

10

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

5

Boğaziçi Yönetim AŞ

13

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

6

Enerji AŞ

13

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

7

Güvensu AŞ

3

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

8

Halk Ekmek AŞ

17

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

9

Hamidiye AŞ

16

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

10

İGDAŞ

15

Başkan + 3 Başkanvekili + Üyeler

11

İmar AŞ

10

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

12

İsbak AŞ

16

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

13

İsfalt AŞ

16

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

14

İspark AŞ

15

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

15

İsper AŞ

14

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

16

İstaç AŞ

17

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

17

İstgüven AŞ

9

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

18

İston AŞ

18

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

19

İsttelkom AŞ

8

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

20

İsyön AŞ

5

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

21

KIPTAŞ

17

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

22

Kültür AŞ

12

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

23

Medya AŞ

8

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

24

Metro İstanbul AŞ

16

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

25

Otobüs AŞ

14

Başkan + 2 Başkanvekili + Üyeler

26

Spor İstanbul AŞ

9

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

27

Şehir Hatları AŞ

15

Başkan + Başkanvekili + Üyeler

28

Ugetam AŞ

13

Başkan + Başkanvekili + Üyeler


Toplam

359



233 sayılı KHK de, kamu iktisadi teşebbüslerinde biri başkan olmak üzere 5 üyeden oluşan yönetim kurulu öngörülmüş, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda ise tek kişilik yönetim kurulu oluşumuna da imkan sağlanmıştır.

Yine yukarıda yer verilen mevzuatta, yönetim kurulu üye sayısı ile ilgili açıkça bir sınırlandırma yer almamakla birlikte, Kanun’un 359 uncu maddesindeki “Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişi de tescil ve ilan olunur… Devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya bunların gerçek kişi temsilcileri yönetim kuruluna seçilebilir.” hükmü de açıktır. Söz konusu şirketlerin kamu kaynağıyla kurulduğu, amaçları arasında kamu kaynağıyla görülecek hizmetlerde etkinlik ve verimliliğin arttırılmasının da yer aldığı, sermaye yapısındaki azalmaların kamu kaynağında azalma manasına geldiği hususları göz ardı edilmemelidir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, İdare tarafından; belediye personelinin iştirak şirketlerde görev alabileceği, Kanun’un 26’ncı maddesinin emredici olmayıp ilgili personele seçimlik bir hak tanındığı ifade edilmiştir. Ancak, 657 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde zaten; Memurların Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen görev alabilecekleri düzenlemiş bulunduğundan, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesi, kişilere değil kuruma yönelik bir düzenleme olup, iştirak şirketlerinde görev verilebilecek kişileri belirlemektedir. Bu düzenleme, genel sekreter ve yöneticilik sıfatını haiz personele mutlaka yönetim kurulu üyeliği görevini verilmesini emretmemekle birlikte, iştirak şirketlerde görev verilebilecek personeli kısıtlamaktadır. Bu hükümden ortaya çıkan sonuç belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatına sahip olmayanlara belediyenin iştiraki olan şirketlerde görev verilemeyeceğidir.

Öte yandan, üye sayısının makul düzeyin üzerinde olması ile ilgili olarak, idare cevabında itirazda bulunulmuş olmakla birlikte, uygulamanın bu şekilde yapılıyor olması, o uygulamaya hukuki bir doğruluk kazandırmayacağı gibi, Türk Ticaret Kanunu’ un 359’uncu maddesinde yer alan, ‘bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından belirlenen, sadece bir gerçek kişinin de tescil ve ilan olunacağı, tüzel kişi adına sadece, bu tescil edilmiş kişinin toplantılara katılıp oy kullanabileceği; devlet, il özel idaresi, belediye, köy ile diğer kamu tüzel kişilerinin pay sahibi olduğu şirketlerde, sayılan tüzel kişiler veya bunların gerçek kişi temsilcilerinin yönetim kuruluna seçilebileceği’ düzenlemeleri ile bu Kanun’un 359’uncu maddesindeki “…Yönetim


kurulu üye sayısı ikiden fazla olan şirketlerde üyelerin tamamının aynı kamu tüzel kişisinin temsilcisi olmaması şartıyla kamu tüzel kişisini temsilen birden fazla gerçek kişi yönetim kuruluna seçilebilir” hükmünün hangi gerekçelerle dikkate alınmamış olduğuna da açıklık getirmemektedir.

Bu sebeplerle, şirketlerde yönetim kurulu üyeliği görevi verilecek personelin yöneticilik sıfatına sahip olanlar arasından belirlenmesi ve yönetim kurulu üye sayısının belirlenmesinde 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine de riayet edilmesi gerekmektedir.

Netice olarak; şirket yönetim kurulunun belediye tüzel kişiliği olarak belirlenmesi, yönetim kurullarında belediyeyi temsil edeceklerin belediyede yöneticilik vasfına sahip olması, üye sayısının, makul düzeyde ve diğer özel sektör şirketlerinde mutat olan sayılarda olması gerektiği değerlendirilmiştir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?