Karar Künyesi
İdare tarafından işgal harcı tahakkuklarının 113 gün ila 365 gün arasında değişen sürelerle gerçekleştirildiği ve geçici olması gereken işgallerin kira niteliğine dönüştürüldüğü görülmüştür.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 52’nci maddesinde işgal harcının konusu düzenlenmiş olup belediye sınırları içinde bulunan ve söz konusu maddede sayılan yerlerden herhangi birinin satış yapmak veya sair maksatlarla usulüne uygun izin alınarak geçici olarak işgal edilmesinin işgal harcına tabi olduğu belirtilmiştir. Kanun’un “Harcın ödenmesi” başlıklı 57’nci maddesinde ise işgal harcının, belediyelerin yetkili kılacakları memur veya kişilerce makbuz karşılığında tahsil edileceği ifade edilmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemede işgal harcı alınması için işgalin geçici olması gerektiği vurgulanmıştır. İşgaliye uygulaması yetkili mercilerden usulüne uygun izin alınması halinde, sınırları belirli, ancak belli şartlarda başvurulan ve geçici işgallerde uygulanan bir usuldür. İşgaliyede esas olan işgaliye halinin geçici olması, kiralama yönteminde olduğu gibi uzun süreli kullanıma dönüştürülmemesidir.
Danıştay 9. Dairesinin E:1998/249 K:1999/60 no.lu kararında da, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 52’nci maddesinin ikinci fıkrasında, yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait yerlerden bir kısmının herhangi bir maksat için geçici olarak işgal edilmesinin işgal harcına tabi olduğu ve belediye tarafından işgal harcı istenebilmesi için işgale konu olan yerin umuma ait bir yer olması ve bu yerinde geçici maksatlarla işgal edilmesi gerektiğine vurgu yapılmış ve bahsi geçen yerlerin devamlı surette işgali durumunda işgal harcı istenilemeyeceği belirtilmiştir.
Yapılan incelemede; İdare tarafından 617 adet mükellefe 113 gün ila 365 gün arasında değişen sürelerle işgalleri için izin verildiği, geçici olması ve peşin tahsil edilmesi gereken işgal harcının yıllık olarak tahakkuk ettirildiği ve bahsi geçen yerlerin mükellefler tarafından işgalinin mevzuata aykırı olarak kira niteliğine dönüştürüldüğü görülmüştür.
Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine İdare tarafından; toplam 617 tezgâhın satış faaliyetinin geçici alan tahsisleri ile bir yıl süreyle yapıldığı, bir yılın sonunda geçici işgaliye izinlerinin aynı kişiler üzerinden yenilendiği, işgaliye harcı ödemeyen veya vefat edenlerin işgaliye izinlerinin yenilenmediği ifade edilmiştir. Ancak yukarıda belirtildiği üzere; işgaliyede esas olan işgaliye halinin geçici olması, kiralama yönteminde olduğu gibi uzun süreli kullanıma dönüştürülmemesidir.
Belediye tasarrufundaki umuma ait yerlerin yıllık sürelerle işgal harcı tahakkuk ettirilerek kullandırılması ve bu yerlerden kira niteliğinde gelir elde edilmesi işgal harcının konusuna girmemektedir ve dayanaktan yoksundur.
Sonuç olarak; işgal harcının sadece usulüne uygun izin alınması halinde, sınırları belirli, ancak belli şartlarda başvurulan geçici ve kısa süreli işgallerde tahakkuk ve tahsil edilmesi, işgal harcının kira niteliğine dönüştürülerek işgallere süreklilik kazandırılmaması gerekmektedir.