Kars Belediyesi ile Türk Yerel Hizmet-Sen arasında akdedilen ve 01.01.2018- 31.12.2018 dönemini kapsayan sosyal denge ödenmesine ilişkin sözleşmeye toplu sözleşmenin konusu olmayan ve 4688 sayılı Kanun'a aykırılık oluşturan hükümlerin konulduğu görülmüştür.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32'nci maddesinin birinci fıkrasında;

“27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulamaz.” Denilmektedir.

Bu düzenlemeye göre imzalanacak toplu sözleşme sosyal denge tazminatı ödenmesi ile ilgili olmalıdır.

Oysa Belediye ile Türk Yerel Hizmet-Sen arasında imzalanan sözleşmenin 9’uncu maddesinde;

“ İşveren; Sendika şube ve iş yeri temsilcileri doğrultusunda yapılacak sosyal çalışmalarda ve etkinliklerde gerekli kolaylığı sağlar. Sendikanın düzenleyeceği ve her türlü toplantı, gezi, tiyatro gibi faal itlerde iş yerinin çalışma düzenini aksatmayacak şekilde mesai saatinde de yapılabilir.”

10'uncu maddesinde;


“a) İşveren ile sendika, çalışan personelinin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu eş ve çocuklarının, İşverenin kuruluşlarından, sosyal tesislerinden (Spor Kompleksi, Kültür Merkezinde bulunan Sinema, Tiyatro, Düğün Salonu, Nikâh Salonu vb.) ücretsiz veya


indirimli yararlanması için kurum idari kurallarında görüşecek bir çözüme ulaştırır.


b) İşveren Çalışan Personellerinin örgün, açık öğretim ve yabancı dil öğrenmeye teşvik etmek amacı ile personelinin yabancı dil kursuna gitmeye teşvik eder ve bununla ilgili kararları Kurum İdari Kuralları alır.”

11’inci maddesinde;


“İşveren, İş yerinde çalışanların ortak durumlarını ilgilendiren tüm bildiri, genelge ve tamimleri sendika iş yeri temsilciliğine de gönderir.

İşveren çalışanların isin listesini 4688 Sayılı yasa hükümlerine göre sendikaya bildirmekle de yükümlüdür.”

16’ncı maddesinde;


“a) İşveren, tüm çalışanlara mesleki becerilerinin artırılması ve mesleki bakımdan gelişmelerini sağlayacak eğitimleri yaptırır.

Çalışanın bilgi ve becerisini artırmak sureti ile iş veriminin yükseltilmesi amaçlanır. Sendika, işveren ve odalar, mesleki teşekküller, dernekler ve benzeri kurum ve kuruluşlar tarafından müştereken düzenlenen kurs, seminer ve konferanslar için işveren kendi salon ve araç gereçlerinin başkanın iznine bağlı olarak ücretsiz tahsis eder.

b) Teknik elemanlarının ve zabıta memurlarının sendikanın bilgisi dâhilinde mesleki konularda bilgi ve becerilerinin artırılması amacı ile değişik ekiplerle rotasyonu sağlanır.”

17’nci maddesinde;


“Zaruri hallerde tüm memurlar hafta sonu ve tatil günlerinde ve bitirilmesi gereken iş olması halinde mesai sonrası işverenin çağrısı üzerine göreve gelmek zorundadır.”

18’inci maddesinde;


“İş yerlerinde sosyal denge tazminatı sözleşmesinden doğan problemleri ve kişisel problemleri çözmek amacıyla üç işveren temsilcisi ile üç sendika temsilcisinden oluşan altı kişilik bir kurul oluşturulur. Bu kurula belediye başkanı veya vekili başkanlık eder. Eşiklik halinde başkan ve vekilinin oyu iki oy sayılır. Kararlar oy çokluğu ile alınır.

İş yeri kurulu ayda bir olan, gerektiğinde taraflardan birinin çağrısı ile beş iş günü


içerisinde olağanüstü toplanır. Taraflardan birinin toplantıya katılmaması halinde izleyen günler toplantı yenilenir. Yine toplantı yapılmaz ise gündem maddeleri ya da istem doğrultusunda uyuşmazlık doğmuş olur. Bu durumlarda taraflardan birinin müracaatı ile sendika genel merkez yönetimi ve sendika şube yönetimi uyuşmazlıklarla ilgili en geç on gün içerisinde belediye başkanlığı ile görüşerek çözül yolu bulur.”

19’uncu maddesinde;


“a) Sosyal denge tazminatı sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkları çözmek


  1. İş yerinde sendika temsilcisi ve işveren vekilinin çözmediği konuları karara bağlamak

  2. Disiplin cezası alan personel uygulacak Sosyal Denge yardımı kesintisinin oran ve süresini belirlemek

  3. Doğal afete maruz kalan çalışanın zararının tazmin miktarını belirlemek” 20’nci maddesinde;

“a) Çalışanın ödeme zorunluluğu: Çalışanlar, işvereni iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemleri aldığı iş yerlerinde çalışanın kusuruna binaen meydana getirdiği zararları, kusuru oranında işverene ödemekle yükümlüdür. Meydana gelen hasarın ve kusurun tespiti amacıyla bir zarar takdir komisyonu kurulur. Komisyonun kararı olmadan çalışanlardan herhangi bir zarar tazminine gidilemez. Çalışanın kusurlu tespit edildiği takdirde, kusuru oranın da ödemekle yükümlü olduğu meblağ aylığının ¼’ünü geçmeyecek şekilde kesilir.

b) Zarar takdir komisyonu: İş yeri kurulu bu hususta zarar takdir komisyonu olarak görev yapar.”

22’nci maddesinde;


“Sendika Üyesi Kamu Görevlilerinin yangın, deprem, sel terör ve benzeri diğer doğal afetlerde zarar görmeleri halinde hasar tespit komisyonunun ve belediye encümeninin vereceği karara göre tabii afet yardımı yapılır.”,

Düzenlemeleri yapılmıştır.


Bu düzenlemelerin, sosyal denge tazminatı ödenmesiyle ilgisi bulunmamaktadır.


Kanun hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere; belediye başkanı ile sendika temsilcisi sadece ödenecek olan sosyal denge tazminat tutarını kanuni sınırlarda tespit etmek üzere yetkilendirilmiştir. Bunun dışında sözleşme hakkını toplu sözleşme gibi düşünmek ve sözleşme metnine yetkilendirilen husus dışında başkaca hükümler koymak yersizdir. Zira 4688 sayılı Kanun'un 32'nci maddesinde mahalli idarelerle imzalanan sözleşmenin Kanun'un uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılamayacağı, açıkça belirtilmiştir.

Sosyal denge tazminatı ödenmesine ilişkin sözleşme, sadece sosyal denge tazminatını belirlemek üzere akdedilmelidir.

Kamu idaresi cevabında; Özetle, bundan sonraki süreçte sosyal denge tazminat sözleşmesi yapılırken 4688 sayılı Kanun’da yer alan usul ve esaslara dikkat edileceği ifade edilmektedir.

Sonuç olarak Kurum tarafından verilen cevapta bulguya iştirak edilmiş ve bundan sonraki süreçte sosyal denge tazminat sözleşmesi yapılırken 4688 sayılı Kanun’da yer alan usul ve esaslara dikkat edileceği belirtilmiştir. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?