Karar Künyesi
Belediye ile Bem-Bir-Sen Balıkesir Şube Başkanlığı arasında 06.03.2018 tarihinde imzalanan Sosyal Denge Tazminatı Sözleşmesinde, sözleşmenin konusuna girmeyen düzenlemelere yer verilmiştir.
375 sayılı KHK'nin ek 15'inci maddesinde, Belediyelerin kadro ve pozisyonlarında istihdam edilen kamu görevlilerine sosyal denge tazminatı ödenebileceği, ödenebilecek aylık tutarın 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa göre yapılan toplu sözleşmede belirlenen tavan tutarı geçemeyeceği ve anılan Kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde yapılabilecek sözleşmeyle belirlenebileceği hüküm altına alınmıştır.
4688 sayılı Kanunun “Mahalli İdarelerde Sözleşme İmzalanması” başlıklı 32'nci maddesinde “27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 15 inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince, il özel idaresinde valinin teklifi üzerine il genel meclisince karar verilmesi halinde, sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminatı tutarını belirlemek üzere ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendikanın genel başkanı veya sendika yönetim kurulu tarafından yetkilendirilecek bir temsilcisi ile belediyelerde belediye başkanı, il özel idaresinde vali arasında toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasını izleyen üç ay içerisinde sözleşme yapılabilir. Bu sözleşme bu Kanunun uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılmaz ve bu kapsamda Kamu Görevlileri Hakem
Kuruluna başvurulamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm gereğince; 27.06.1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Ek 15’inci maddesi hükümleri çerçevesinde sosyal denge tazminatının ödenmesine belediyelerde belediye başkanının teklifi üzerine belediye meclisince karar verilmektedir. Sözleşme döneminde verilecek sosyal denge tazminat tutarı ise ilgili mahalli idarede en çok üyeye sahip sendika ile belediye başkanı arasında imzalanan sözleşme ile belirlenmektedir. Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere belediye başkanı ile sendika temsilcisi sadece ödenecek olan sosyal denge tazminat tutarını kanuni sınırlarda içinde tespit etmek üzere yetkilendirilmiştir. Bu nedenle sosyal denge tazminatı sözleşmesini, toplu sözleşme gibi değerlendirmek ve sözleşme metnine yetkilendirilen husus dışında hükümler koymak mümkün değildir. 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesinde mahalli idarelerle imzalanan sözleşmenin Kanun'un uygulanması bakımından toplu sözleşme sayılamayacağı açıkça belirtilmiştir.
Belediye ile yetkili sendika arasında imzalanan sosyal denge tazminatı sözleşmesi incelendiğinde;
“İşverenin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 6’ncı maddesinde; “İşveren sosyal denge sözleşmesine aykırı olmamak üzere işin tanzimi, işlerin sevk ve idaresiyle ilgili kararlar almaya yetkilidir.” “İşverende iş güvenliği ve çalışanların sağlığı açısından gereken her türlü önlemi almakla yükümlüdür.” “Çalışanların tüm haklarını zamanında ve imkânlar nispetinde yerine getirmekle yükümlüdür.” “Sendikal çalışmalar konusunda sendikaya ve sendikayı temsil yetkisine sahip çalışanlara her türlü kolaylığı sağlar.” “İşveren temsilcileri kendi iş birimlerine bildirilen iş güvenliği ve çalışanları ilgilendiren bildirge, servis notu ve talimatları çalışanlara tebliğ eder.” “Çalışanların görevlerini yaparken üçüncü kişilere zarar vermemeleri esastır. Böyle bir zarar meydana geldiği takdirde verilen zararın çalışanın haksız fiilinden kaynaklanmaması halinde üçüncü kişilerin açtığı davalarda işveren de taraftır. İşbu zararın tamamı işverence ödenir.”
“Sendika İle Üyelerinin Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 7’nci maddesinde; “Sendika, üyelerinin sosyal denge tazminatı sözleşmesine ve diğer hukuki mevzuata uymayan davranışlarını benimsemez.” “Sendika, bütün yönetici ve temsilcileri ile disiplinsizlik ve düzensizlikleri önlemek için her türlü çabayı gösterir.” “Sendika, çalışma barışını korur ve çıkacak anlaşmazlıkları görüşmeler yoluyla çözer.” “İşveren, işyerlerinde çalışanların kolayca görebilecekleri elverişli bir yerde sendikanın ilanla ilgili bildirimlerinin asılmasına
özgü ilan panoları bulundurur, ilan panosunda sendika ve sendika şubelerince ilan edilecek yazı, afiş ve benzerlerinden sendika sorumludur.” “İşveren tarafından işyerinde sendikanın ya da şubenin talebi halinde imkân dâhilinde sağlık koşullarına uygun ve içerisinde masa, sandalye, dosya dolabı, şehiriçi ve dâhili hatlı telefonu bulunan bir temsilci odası tahsis eder.”
“Sosyal Çalışmalarda Yardımcı Olmak” başlıklı 9’uncu maddesinde; “İşveren, sendika ve ilgili şubenin temsilcileri, çalışanları için girişecek sosyal çalışmalarda ve sosyal konulardaki ihtiyaçları için (eğitim, seminer, konferans ve eğitsel toplantılar) salon, araç ve gereçlerden önceden izin alınarak yararlandırılabilir. Bu çalışmalar mümkün olduğu kadar işyerinin çalışma düzenini aksatmayacak şekilde mesai saatinde yapılır.”
“Çalışanların Eğitimi” başlıklı 15’inci maddesinde; “İşveren, tüm çalışanlara mesleki becerilerinin artırılması ve mesleki bakımdan gelişmelerini sağlayacak eğitimleri yaptırır. Çalışanın bilgi ve becerisini artırmak suretiyle iş veriminin yükseltilmesi amaçlanır. Sendika, işveren ve odalar, mesleki teşekküller, dernekler ve benzeri kurum ve kuruluşlar tarafından müştereken düzenlenen kurs, seminer ve konferanslar için işveren kendi salon araç ve gereçlerini başkanın iznine bağlı olarak ücretsiz tahsis eder.” “Teknik elemanlarının ve zabıta memurlarının sendikanın bilgisi dâhilinde mesleki konularda bilgi ve becerilerinin artırılması amacı ile değişik ekiplerle rotasyonu sağlanır.”
“Hafta Sonu Ve Tatil Günleri Çalışması” başlıklı 16’ncı maddesinde; “Zaruri hallerde tüm memurlar hafta sonu ve tatil günlerinde ve bitirilmesi gereken iş olması halinde mesai sonrası işverenin çağrısı üzerine göreve gelmek zorundadır.”
“Yıllık Mazeret İzni” başlıklı 19’uncu maddesinde; “Yıllık izni bulunmayan (kullanmış olan) mazeret izni olarak yılda 10 gün olmak üzere işveren çalışana mazeret izni kullandırır.”
“Hasar Ve Zararların Tazmini” başlıklı 20’nci maddesinde; “Çalışanın ödeme sorumluluğu: Kamu Görevlileri, işvereni iş güvenliği ve işçi sağlığı önlemleri aldığı işyerlerinde kamu görevlisinin kusuruna binaen meydana getirdiği zararları, kusuru oranında işverene ödemekle yükümlüdür. Meydana gelen hasarın veya kusurun tespiti amacıyla bir zarar takdir komisyonu kurulur. Komisyonun kararı olmadan çalışanlardan herhangi bir zarar tazminine gidilemez. Çalışanın kusuru tespit edildiği takdirde, kusuru oranında ödemekle yükümlü olduğu meblağ aylığının 1/4 ünü geçmeyecek şekilde kesilir. Zarar takdir komisyonu: İşyeri kurulu bu hususta zarar takdir komisyonu olarak görev yapar.”
“Muayene İçin Hastaneye Gidenlere Vasıta Temini” başlıklı 22’nci maddesinde; “İşveren kamu görevlilerinin acil hastalıkları durumunda çalıştıkları işyeri ile sevk edildikleri hastane arasında hastaların hastaneye gidebilmesi için imkânlar dâhilinde vasıta temin eder.”
“Doğal Afet Yardımı” başlıklı 23’üncü maddesinde; “Çalışanın sel, yangın, deprem gibi doğal afetlere maruz kalması halinde uğradığı zarar için işyeri kurulunun belirleyeceği oranda katkı sağlar.” şeklinde 4688 sayılı Kanun’un 32’nci maddesine aykırı olarak sosyal denge tazminatı uygulanmasına ilişkin olmayan düzenlemelere yer verildiği tespit edilmiştir.
Sosyal denge tazminatı sözleşmesine, sosyal denge tazminatının tutarının belirlenmesi ile uygulanmasına ilişkin hükümler dışında herhangi bir hüküm konulması kanuna aykırılık teşkil etmektedir.