Karar Künyesi
Üniversite bünyesinde bulunan bazı fakülte dekanlarının asaleten atamalarının yapılmayarak, görevlerin vekâleten yürütüldüğü ve vekâlet süresinin Kanun’da öngörülen 6 aylık süreyi aştığı tespit edilmiştir.
2547 sayılı Kanun'un “Dekan” başlıklı 16’ncı maddesinde;
“a. (Değişik: 14/4/1982 - 2653/2 md.) Atanması: Fakültenin ve birimlerinin temsilcisi olan dekan, rektörün önereceği, üniversite içinden veya dışından üç profesör arasından Yükseköğretim Kurulunca üç yıl süre ile seçilir ve normal usul ile atanır. Süresi biten dekan yeniden atanabilir.
Dekan kendisine çalışmalarında yardımcı olmak üzere fakültenin aylıklı öğretim üyeleri arasından en çok iki kişiyi dekan yardımcısı olarak seçer. (Ek: 2/1/1990 - KHK - 398/2 md.; Değiştirilerek Kabul: 7/3/1990 - 3614/2 md.) Ancak merkezi açık öğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde açık öğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.
Dekan yardımcıları, dekanca en çok üç yıl için atanır.
Dekana, görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından biri vekalet eder. Göreve vekalet altı aydan fazla sürerse yeni bir dekan atanır.
b. Görev, yetki ve sorumlulukları:
Fakülte kurullarına başkanlık etmek, fakülte kurullarının kararlarını uygulamak ve fakülte birimleri arasında düzenli çalışmayı sağlamak,
Her öğretim yılı sonunda ve istendiğinde fakültenin genel durumu ve işleyişi hakkında rektöre rapor vermek,
Fakültenin ödenek ve kadro ihtiyaçlarını gerekçesi ile birlikte rektörlüğe bildirmek, fakülte bütçesi ile ilgili öneriyi fakülte yönetim kurulunun da görüşünü aldıktan sonra rektörlüğe sunmak,
Fakültenin birimleri ve her düzeydeki personeli üzerinde genel gözetim ve denetim görevini yapmak,
Bu kanun ile kendisine verilen diğer görevleri yapmaktır.
Fakültenin ve bağlı birimlerinin öğretim kapasitesinin rasyonel bir şekilde kullanılmasında ve geliştirilmesinde gerektiği zaman güvenlik önlemlerinin alınmasında, öğrencilere gerekli sosyal hizmetlerin sağlanmasında, eğitim - öğretim, bilimsel araştırma ve yayını faaliyetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesinde, bütün faaliyetlerin gözetim ve
denetiminin yapılmasında, takip ve kontrol edilmesinde ve sonuçlarının alınmasında rektöre karşı birinci derecede sorumludur.” denilmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı üzere, dekanlık görevinin asaleten yürütülmesi asıldır. Bu görevin hangi hallerde vekâleten yürütülebileceği yine ilgili Kanun maddesinde belirlenmiştir. Dekan görevinin başında olmadığı zamanlarda yardımcılarından biri yerine vekâlet edebilir. Bu görevin vekâleten yürütülmesi arızi durumlar için geçerli olup 6 aylık bir süre ile sınırlıdır. Söz konusu 6 aylık süre de bir hak değildir. 6 aylık süre dolu olan dekanlık kadrolarına çeşitli nedenlerle vekâlet edilmesi durumunda belirlenen bir sınırdır. Boş bulunan dekanlık görevine vekâlet için belirlenmiş bir süre değildir.
Ayrıca, 2547 sayılı Kanun’un belirlediği usul, dekanın görevi başında olmadığı zaman yardımcılarından birinin yerine vekâlet etmesidir. Ancak, söz konusu vekâleten görevlendirmeler, Üniversitenin talebi üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılmıştır. Söz konusu görevlendirme usulü Kanunun belirlediği usule aykırıdır.
Vekâlet müessesesinin idare hukukunda yaygın bir idari işlem olduğu, ancak; 2547 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesinde belirtilen vekâlet kavramının ise, idare hukukundan kaynaklanan klasik manadaki vekâlet kavramından farklı olduğu unutulmamalıdır. Belirtilen dolu kadro ve boş kadro kavramları 657 sayılı Kanun’da yer verilen dolu ve boş kadro kavramlarını ifade etmemektedir.
Bu bağlamda, 657 ile 2547 sayılı Kanunlardaki vekâlet kavramının birbirinden ayrı yorumlanması gerekmektedir.
Diğer taraftan, dekanlık görevi tek başına bir idari görev değildir. Dekanlık aynı zamanda ve daha öncelikli olarak akademik bir görevdir. Bunun en önemli delili de yine Kanun'un 16’ncı maddesinde ifade bulmuştur. Madde hükmünde de açıkça belirtildiği üzere, dekanlık görevi sadece profesör unvanına sahip kişilerce yerine getirilebilir.
Söz konusu hüküm uyarınca, bir kişinin dekana vekâlet edebilmesi, ancak usulüne uygun şekilde dekan olarak atanan kişinin geçici süre ile görevinin başında olmadığı durumlarda geçerlidir. Hatta madde hükmünde açıkça ifade edildiği üzere, bu şekilde vekâleten dekanlık görevinin 6 aylık süreyi aşması durumunda geçici olarak görevinin başında bulunamayan dekanın görevine son verilerek yerine Kanunda belirlenen usule uygun olarak yeni bir kişinin dekan olarak atanması gerekmektedir. Geçici olarak görevinin başında bulunmayan ve yerine bir yardımcısını vekil olarak bırakan kişinin, bu görevinden ayrılması
durumunda, Kanunda belirlenen 6 aylık süreye bakılmaksızın Kanunda belirtilen usule uygun olarak yeni bir kişinin dekan olarak atanması gerekmektedir. Kanunda dekan için belirlenen 3 yıllık görev süresi, mahiyeti itibariyle idari olmaktan çok akademik bir görev olan dekanlığın, hiç bir baskı altında kalmaksızın, tamamen bilimin ışığında yerine getirilebilmesi için bir güvence niteliğindedir.
2010 yılında kurulan Diş Hekimliği Fakültesine 2012 yılında kurucu dekan olarak atanan Profesörün, 2016 yılında vekâleten dekan olarak atanmasına ilişkin Rektörlük önerisi Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca ilgilinin kadrosunun Atatürk Üniversitesinde bulunması gerekçesiyle kabul edilmemiştir. Ancak 22.07.2020 tarihinde aynı öğretim üyesinin 2547 sayılı Kanun’un 40/b maddesine göre Recep Tayyip Üniversitesinde görevlendirildiği gerekçesiyle Dekanlığa vekâleten ataması YÖK tarafından kabul edilmiştir. Oysa 40/b madde uyarınca görevlendirmede de ilgilinin kadrosu kendi kurumunda saklı tutulmaktadır
Hukuk Fakültesi Dekanlık görevi de 02.08.2016- 15.10.2020 tarihleri arasında 4 yıl vekâleten yürütülmüştür. 15.10 2020 tarihinde ise Rektörlüğün teklifi üzerine YÖK Başkanlığı tarafından belirtilen Dekanlık görevinin Rektör tarafından yürütülmesi uygun bulunmuştur.
Kamu İdaresi cevabında özetle; Üniversitenin yeni kurulan bir Üniversite olması nedeniyle bazı birimlerde özellikle profesör unvanlı öğretim üyesi temininde güçlük çekildiği ve vekâleten atama yoluna gidildiği belirtilmiştir.
Ancak Üniversite 17.03.2006 tarihinde kurulmuş olup, Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlı iken kendisine devredilen birçok fakülte, yüksekokul, meslek yüksekokulu ile enstitülerden oluşmaktadır. Devredilen birimlerin kuruluşu 2006 yılından daha gerilere gitmektedir.
2547 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesinde belirtilen görevlerin gerçekleştirilmesi ve takip edilmesi bakımından Rektöre karşı birinci derecede sorumlu olan dekanlık görevi ile rektörlüğün aynı şahısta birleşmesi 2547 sayılı Kanun’un belirlediği usule aykırı olduğu gibi görev ve sorumlulukların tespitinde de sorunlara yol açabilecektir.
Üniversitenin asıl faaliyet alanı olan eğitim ve idari işlemler açısından önemlilik taşıyan dekanlık görevinin vekâleten gördürülmesi, bunun devamlılık arz etmesi ve atama usullerine uyulmaması ile Rektörün dekanlık görevini de üstlenmesinin Üniversitenin görevlerini sağlıklı bir biçimde yürütebilmesi açısından riskli olduğu değerlendirilmektedir.