Kurum tarafından gerçekleştirilen taşınmaz kiralamalarına ilişkin hesap ve kayıtların incelenmesi sonucunda; belediye şirketi üzerinde kalan taşınmaz kiralamalarına ilişkin ihalelerde rekabet ortamının oluşturulmadığı, şartnamelere yazılan bazı hükümlerle ihalelerin rekabetten uzak hale getirildiği, neredeyse tüm ihalelere tek teklif sahibi olan Belediye Şirketinin girerek ihaleleri kazandığı tespit edilmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından çeşitli tarihlerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 36’ncı maddesi uyarınca “kapalı teklif usulü” ve aynı Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca “pazarlık usulü” ile taşınmaz ve işletme kiralama ihaleleri gerçekleştirilmiştir.

Kapalı teklif usulü ile yapılan ihalelerden bir kısmının incelenmesi sonucunda; rekabete açık olan söz konusu ihale usulünün ihale şartnamelerine yazılan ve ihalenin özü ile uyumsuz bazı hükümlerle rekabetten uzak hale getirildiği, neredeyse tüm ihalelerde tek firma olan Belediye Şirketinin ihalelere girerek, zahiren rekabetçi fakat gerçekte kısıtlanmış bir ihale ortamında rahatlıkla ihaleleri kazandığı tespit edilmiştir.

Söz konusu ihalelere ait şartnamelerinin tamamına;


  • “En az beşbin m2’lik yeşil alan içerisinde ve en az beş yıl süreyle işletmeci olarak faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler katılabilecektir”

  • “En az 250 adet işletme işletmeciliği yaptığına veya yaptırdığına dair kira sözleşmesi sunabilen…”

  • “Rekreasyon alanları içerisinde en az 20 İşletmeyi 5 yıl süreyle işleten…”

  • Şehrin muhtelif yerlerinde en az 100 adet işletmeyi en az 5 yıl süreyle işleten…”

  • “Ankara'da kamuya ait alanlarda en az 10 adet işletmeyi tek sözleşme ile en az 5 yıl süreyle bir arada işleten veya işlettiren…”

    Şeklinde hükümler konularak ihaleye katılım ciddi manada kısıtlanmıştır. Rekabet ortamı oluşmadan gerçekleşen ihalelerde yukarıda yer alan hükümleri Ankara ilinde neredeyse tek sağlayacak şirket olan Belediye Şirketi, tek istekli olarak ihalelere teklif vererek ihaleleri kazanmıştır.


    Kamu İdaresi cevabında 2886 sayılı Kanun’un isteklilerde aranacak nitelikler ve istenecek belgeler başlıklı maddesine yer verilmişse de söz konusu cevabın kabul edilmesi mümkün değildir. Zira zaten söz konusu şartnameye yazılan, işin esası ile uyumsuz ve doğrudan tek şirkete işaret edilen hükümler eleştiri konusu yapılmaktadır.

    Yukarıda yer alan katılımı kısıtlayıcı hükümler geçmişten günümüze Kurum tarafından uygulanagelmiş, konulan hükümlerin ihale konusu ile illiyet bağı neredeyse hiç gözetilmemiştir. Örneğin;

  • 31.03.2011 tarihinde gerçekleştirilen ve sadece 1 adet basketbol sahasının ihalesi için hazırlanan ihale şartnamesinde “En az beşbin m2’lik yeşil alan içerisinde ve en az beş yıl süreyle işletmeci olarak faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler katılabilecektir”,

  • 08.05.2014 tarihinde gerçekleştirilen ve sadece 4 işletmenin kiralanması için hazırlanan ihale şartnamesinde “ihale tarihi itibariyle en az 250 adet işletme işletmeciliği yapmak veya yaptırmak”,

  • 08.11.2018 tarihinde gerçekleştirilen ve sadece 7 adet işyerinin kiralanması için hazırlanan ihale şartnamesinde “Ankara'da kamuya ait alanlarda en az 10 adet işletmeyi tek sözleşme ile en az 5 yıl süreyle bir arada işleten veya işlettiren”,

  • 03.12.2020 tarihinde gerçekleştirilen ve sadece 1 adet işyerinin kiralanması için hazırlanan ihale şartnamesinde “şehrin muhtelif yerlerinde en az 100 adet işletmeyi en az 5 yıl süreyle işlettiğine dair…”,

  • Aynı şekilde 24.09.2020 tarihinde gerçekleştirilen ve sadece bir ticaret merkezi içerisinde bulunan 1 adet iş yerinin kiralanması için hazırlanan ihale şartnamesinde “şehrin muhtelif yerlerinde en az 100 adet işletmeyi en az 5 yıl süreyle işlettiğine dair…”

Şeklinde hükümler getirilerek ihaleler tek bir mecraya yönlendirilmiştir.


Bununla birlikte; 2013-2015 yılları arasında Dikmen Vadisi 2. Etap, Göksu Parkı, Mogan Parkı ve Harikalar Diyarı Rekreasyon alanlarında bulunan çok sayıda işletmenin ABB tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre pazarlık usulü ile Belediye Şirketine kiralandığı görülmüştür. Söz konusu pazarlık ihalelerinde de Belediye Şirketi tek istekli olarak teklif vermiş ve rekabet ortamı oluşmadan ihaleleri kazanmıştır.


Şu hususun üzerinde durmak gerekir ki, ABB tarafından söz konusu yerlerin 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca ihale edilmesi mümkün değildir.

Belediyelerin 2886 sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca ihale yapamayacağına ilişkin birçok Danıştay ve Sayıştay Kararları da mevcuttur. Nitekim Ankara Büyükşehir Belediyesi 2019 yılı hesabının incelenmesi sonucunda düzenlenen Sayıştay Raporunun 9 numaralı Bulgusunda da Belediyenin söz konusu yöntemi kullanamayacağı açıkça ifade edilmiştir.

Yukarıda da detaylı bir şekilde anlatıldığı üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından gerek kapalı teklif usulü ile gerekse de pazarlık usulü ile yapılan ihalelerde yeterli rekabet ortamı oluşturulmadan Büyükşehire ait veya tasarrufunda bulunan işyeri ve işletmeler Belediye Şirketine ihale edilmiştir

Belediye Şirketi ise ABB’den kiraladığı söz konusu yerlerin büyük bölümünü üçüncü kişilere kiralamış ancak bu kiralama işlemlerinde de standart bir usul uygulanmamıştır. Bir kısım yerler hali hazırda taşınmazda bulunan işletmecilere kiralanırken bir kısım yerler Şirkete dilekçe ile başvuran ve kiralama isteğinde bulunan kişi veya şirketlere doğrudan kiralanmıştır.

Her ne kadar Belediye Şirketi, ABB’nin dolaylı olarak tamamına sahip olduğu Şirket olsa da yukarıda bahsedilen uygulamanın kabul edilmesi mümkün değildir. Zira bu usulle 2886 sayılı Kanun’un temel ilkelerine göre oluşması gereken rekabet, işlem safahatının hiçbir aşamasında tam olarak gerçekleşmemektedir. ABB rekabetçi gibi gözüken fakat şartnamelere yazılan hükümlerle katılımın kısıtlandığı kapalı teklif usulü ihaleler ile veya hiç uygulamaması gereken ve rekabetten uzak pazarlık usulü ihaleler ile taşınmazlarını Belediye Şirketine kiralamakta, Belediye Şirketi ise hiçbir kural ve kaideye bağlı kalmaksızın istediği kişi ve şirketleri söz konusu yerler için alt kiracı olarak belirlemektedir.

Yukarıda detaylı bir şekilde belirtilen Şartname hükümlerinin pratik uygulamada ne gibi bir fayda sağladığı da anlaşılamamıştır. Zira bu şartname hükmünden yararlanarak taşınmaz kiralama işini alan Belediye Şirketi söz konusu yerleri işletmemekte, taşınmazların neredeyse tamamı alt kiracılara verilmektedir. Tek değişen, ABB yerine ABB’nin dolaylı olarak sermayesinin tamamına sahip olduğu Belediye Şirketinin kiracılar ile iş ve işlemleri yürütmesi ve herhangi bir ihale yapmadan doğrudan alt kiracıların belirlenmesidir.


Kanun’un verdiği yetkilerin Kanun’un amaç ve ilkelerine aykırı bir şekilde kullanılması doğru bir yaklaşım değildir. 2886 sayılı Kanun’un en temel ilkelerinden biri rekabet ilkesidir. Kanun koyucu kamuya ait taşınmazların satış ve kiralamasında bu hususa azami riayet etmiştir. Hatta istisnai olarak ihalesiz verilmesi öngörülen bazı yerlerde bile rekabet ilkesi unutulmamış, kamudan herhangi bir şekilde özel şirketlere konunun yansıması durumunda rekabet ilkesinin sağlanması istenilmiştir.

Örneğin 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesinde aynen;


“Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir.”

hükmüne yer verilmişken, 2012 yılında 6360 sayılı Kanun’la maddeye “Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.” cümlesi eklenmiştir.

Görüldüğü üzere Kanun koyucu tarafından kamu taşınmazının kiralanmasında rekabet ilkesine çok önem verilmiş, istisnai olarak doğrudan belediyenin kendi şirketine yaptığı işletme devirlerinde bile eğer ki söz konusu işletmenin üçüncü kişilere devri gündeme gelecekse normalde Şirketin tabi olmadığı 2886 sayılı Kanun hükümlerinin Şirket açısından uygulanması zorunlu tutulmuştur.

ABB tarafından rekabeti kısıtlanmış ihaleler ile taşınmazların Belediye Şirketine kiralanması, Belediye Şirketi tarafından da söz konusu yerlerin herhangi bir rekabet ortamı olmadan üçüncü kişilere tevdi edilmesi sonucunda kamu taşınmazları ne ilk aşamada ne de ikinci aşamada rekabet ortamına tabi olmaktadır. Bu nedenle, kamunun mülkiyetinde veya tasarrufu altında bulunan yerlerin kiralanmasında rekabet ilkesine azami riayet edilmeli, rekabetin engellendiği her türlü eylem ve işlemden kaçınılmalıdır. Aksi bir uygulama ihale kanunları ile getirilen en temel ilke olan "rekabet" ilkesinin zedelenmesine sebebiyet verecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?