İdarenin çevre temizlik vergisi mükellef kayıtlarında hatalar bulunduğu görülmüştür. 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun “Çevre temizlik vergisi” başlıklı mükerrer

44’üncü maddesinde, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binaların çevre temizlik vergisine tabi olduğu, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait tahakkuk eden çevre temizlik vergisinin her yıl emlak vergisinin taksit sürelerinde ödeneceği ifade edilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 1’inci maddesinde;


"Bu kanun hükümleri ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel belediyelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanır...",


3’üncü maddesinin (B) fıkrasında; “İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır…”,

“Vergi dairesi” başlıklı 4’üncü maddesinde;


"Vergi dairesi mükellefi tesbit eden, vergi tarh eden, tahakkuk ettiren ve tahsil eden dairedir...",

“Vergilendirme hataları” başlıklı 118’inci maddesinin ikinci fıkrasında;


Mükellefiyette hata: Açık olarak vergiye tabi olmıyan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınmasıdır”,

“Düzeltme yetkisi ve reddiyat” başlıklı 120’nci maddesinde;


Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir. Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe reddolunur…

Denilmektedir.


2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun “Vergi usul kanununun uygulanması” başlıklı 102’nci maddesinde ise;

213 sayılı Vergi Usul Kanununda belirtilen vergi inceleme yetkisi hariç olmak üzere;


1. Belediye Gelir Şube Müdürü, Gelir Şube Müdürü olmayan yerlerde Belediye Hesap İşleri Müdürü, Hesap İşleri Müdürü olmayan yerlerde Muhasebeci, Vergi Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisini haizdir…” hükmüne yer verilmiştir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin “121 Gelirlerden takipli alacaklar hesabı” başlıklı 89’uncu maddesinde; hesabın mevzuatı gereğince tahakkuk ettirilen faaliyet alacaklarından takibe alınan tutarlar ile bunlardan yapılan tahsilat, tecil ve terkinlerin izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiş ve hesaba ilişkin işlemlerin açıklandığı aynı yönetmeliğin 90’ıncı maddesinin “Takipli alacakların terkin işlemleri” başlıklı (b) fıkrasında ise; hesapta kayıtlı tutarlardan terkin edilenlere ilişkin düzeltme ve iade belgeleri muhasebeye gönderildiğinde, her bir düzeltme ve iade belgesi için düzenlenecek muhasebe işlem fişiyle veya düzeltme ve iade belgelerinin ekli olduğu günlük icmal listesine göre düzenlenecek muhasebe işlem fişiyle yevmiye kayıtlarına kaydedileceği ve terkin edilen tutarların kayıtlardan


çıkarılabileceği belirtilmiştir.


Yukarıda yer verilen düzenlemelerden; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında da uygulanacağı, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun Vergi Usul Kanununun Uygulanması başlıklı 102’nci maddesine göre Belediye Gelir Şube Müdürü, Gelir Şube Müdürü olmayan yerlerde Belediye Hesap İşleri Müdürü, Hesap İşleri Müdürü olmayan yerlerde Muhasebecinin Vergi Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisini haiz olduğu, Vergi hatalarının düzeltilmesine ilgili vergi dairesi müdürünün karar verebileceği ve bu anlamda Belediye Gelirleri Kanunu uygulaması yönünden Mali Hizmetler Müdürünün Vergi Dairesi Müdürü sıfat ve yetkisine haiz olduğu ve vergilendirme açısından iş ve işlemlerin gerçek mahiyetlerinin esas alınması gerektiği anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede; Beyoğlu Vergi Dairesinden alınan kayıtlara göre, Belediye sınırları içinde faaliyet gösteren ve ÇTV’ne tabi olan toplam aktif işyeri sayısının (ruhsata tabi aktif iş yeri sayısı ve ruhsat alma zorunluluğu bulunmayan aktif işyeri sayısının toplamından oluşmak üzere) toplam 18.983 olduğu, idare kayıtlarında ise aktif işyeri ÇTV mükellef sayısının 24.610 olduğu tespit edilmiştir. Bu durum ise idarenin ÇTV mükellefiyet kayıtlarının sağlıklı olmadığını göstermektedir.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından gerekli çalışmaların yapılmaya başlandığı ifade edilmiştir.

İdarenin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine uygun olarak, ÇTV mükellef kayıtlarını gerekli ayrıştırmalar ve incelemeleri yaparak sağlıklı hale getirmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?