Karar Künyesi
Yapı ruhsatı olmayan bazı yapılardan bina vergisi yerine arazi vergisi alındığı tespit edilmiştir.
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Mevzu” başlıklı 1’inci maddesinde;
“Türkiye sınırları içinde bulunan binalar bu kanun hükümlerine göre Bina Vergisine tabidir.”,
“Bina tabiri” başlıklı 2’inci maddesinde;
“Bu kanundaki bina tabiri, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaatın hepsini kapsar.
Bu kanunun uygulanmasında Vergi Usul Kanununda yazılı bina mütemmimleri de bina ile birlikte nazara alınır.
Yüzer havuzlar, sair yüzer yapılar, çadırlar ve nakil vasıtalarına takılıp çekilebilen seyyar evler ve benzerleri bina sayılmaz.”,
“Mükellef” başlıklı 3’üncü maddesinin birinci fıkrasında;
“Bina Vergisini, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.” denilmektedir.
Aynı Kanun’un arazi vergisi mükellefi ile ilgili “Mükellefiyetin başlaması ve bitmesi” başlıklı 19’uncu maddesinin son fıkrasında;
“Üzerine bina yapılan arsanın Arazi Vergisi mükellefiyeti, inşaatın bittiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren sona erer.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerinde, Türkiye sınırları içerisinde bulunan binaların bina vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Bina vergisini; binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödemesi gerekir. Emlak Vergisi Kanunu’nun 19’uncu maddesi gereği, üzerine bina yapılan arsanın arazi vergisi mükellefiyetinin inşaatın bittiği yıl sona ermesi ve takip eden yıl bina vergisi mükellefiyetinin başlatılması gerekmektedir.
3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Madde 16 kapsamında imar affına başvuranlarca alınan yapı kayıt belgelerinin incelenmesi neticesinde, Kaş ilçe merkezi ve 6360 sayılı Kanun ile Kaş Belediyesine bağlanan Kalkan, Gömbe, Kınık ve Yeşilköy Mahallelerinde yapı ruhsatı olmadan yapılan toplam 543 binadan bina vergisi alınması gerekirken arazi vergisi alındığı görülmüştür.
Sonuç olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 3’üncü maddesine göre, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Bu itibarla, kaçak yapı olması veya yapı kullanma izninin bulunmaması emlak vergisinin bina vergi değeri üzerinden alınmasına engel olmamaktadır. Çünkü burada vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti binadır. Dolayısıyla uygulamaların buna göre yapılması gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Belediye sınırlan içerisinde bulunan yapı ruhsatı olmayan binalarla ilgili olarak gerekli kontroller yapılmakta olup kontroller neticesinde (yapı kayıt belgesi, imar cezası, elektrik abonesi, su abonesi) gerekli vergi düzenlemelerinin yapılması sağlanacaktır.” denilmektedir.
Sonuç olarak kamu idaresi tarafından verilen cevapta bulgu konusu hususa iştirak edilip Belediye sınırları içerisinde bulunan ve yapı ruhsatı olmayan binalarla ilgili olarak gerekli kontrollerin yapılacağı ve kontroller neticesinde gerekli vergi düzenlemelerin yapılacağı
belirtilmiştir.
Bununla birlikte, 2018 yılı ve önceki dönemlerde belediye sınırları dahilinde yapı kullanma izni bulunmayan bazı binalardan alınan emlak vergisinin hatalı belirlendiği yönündeki değerlendirmemiz devam etmektedir.