Karar Künyesi
Kurumun mülkiyetinde bulunan ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihaleye çıkarak kiraya verdiği taşınmaz mallarını, kira süresi sonunda yeniden ihale düzenlemeden encümen kararı ile süre uzatımı yoluyla aynı kişilere kiraya verdiği tespit edilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesi ile belediye mülkiyetindeki taşınmazların ancak bu Kanun hükümlerine göre kiraya verilebileceği, “Kiralarda sözleşme süresi” başlıklı 64’üncü maddesi ile belirli istisnalar haricinde, kiraya verilecek taşınmazların kira süresinin on yıldan çok olamayacağı ve taşınmazların üçüncü kişilere kiralanması işlemlerinin ise aynı Kanun’un 35’inci maddesinde sayılan ihale usulleri çerçevesinde yürütülmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesinde; kamu idarelerine ait taşınmazlara ait kira sözleşmelerinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, işgal edilen taşınmaz malın idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15
gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği ve kira sözleşme bitim tarihi ile tahliye tarihi arasında ecrimisil alınacağı hüküm altına alınmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinde; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümlerinin belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı ifade edilmiştir.
12.01.2011 tarihli ve 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10’uncu maddesiyle 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Dördüncü Bölümünde kira sözleşmeleri düzenlenmiştir. Her ne kadar 6098 sayılı Kanunun 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.” ve aynı Kanunun 347’nci maddesinin birinci fıkrasında “…Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez…” hükümleri var ise de 5393 sayılı Kanun’un 15 ve 2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi yürürlükte bulunduğundan ve bu Kanunların özel kanun, 6098 sayılı Kanun’un genel kanun olduğu dikkate alındığından belediyelere ait taşınmazlarda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ecrimisil ve tahliyeye ilişkin 75’inci maddesinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim yargı içtihatları da bu yöndedir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinin altıncı fıkrasında yer alan “2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır.” hükmünün Anayasaya aykırılığı savıyla açılan iptal davasına ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin 08.12.2011 tarih ve 2010/77 E., 2011/163 K. No.lu Kararında; kamu hizmetlerinin sürekli, düzenli ve sistemli bir şekilde sürdürülebilmesi için kamu yararı amacıyla, belediyelere ait taşınmazların, kira sözleşmesi sonunda tahliyelerine ve ecrimisil ödenmesine ilişkin itiraz konusu kuralın Anayasa’nın hukuk devleti ilkesi ile çelişen bir yönünün bulunmadığı ve diğer kişiler ile aynı hukuksal konumda bulunmayan belediyelerin, kiraya verdikleri taşınmazlar hakkında, kira sözleşmesi sonunda farklı bir tahliye usulü öngörülerek ayrı hukuksal işleme tabi tutulmasında eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemeyeceği belirtilmiştir.
Konusu, dava sebebi ve tarafları aynı olan ve kira sözleşme süresi sona eren özel idareye ait taşınmazın yeniden 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereği ihale prosedürü sonucu mu kiraya verileceği, yoksa kira sözleşmesinin 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun gereği kendiliğinden mi uzamış sayılacağı hususu ile ilgili Yargıtay 13. Hukuk
Dairesinin 28/06/2010 gün ve 2010/2636 E., 2010/9564 K. sayılı Kararı ile Danıştay 8. Dairesinin 06/05/2011 gün ve 2010/2150 E., 2011/2555 K. sayılı Kararı arasında çıkan kesin hüküm uyuşmazlığın giderilmesi için özel idare tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesinin 04.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 30.12.2013 tarih ve 2012/328 E., 2013/1752 K. No.lu Kararında; 6570 sayılı Kanunun 14. maddesi ile de devlete ait taşınmaz malların 2490 sayılı Kanun’a göre kiraya verilmesi halinde de bu Kanun’un uygulanacağının belirtildiği, ancak 2490 sayılı Kanun’un 01/01/1984 tarihinden itibaren 2886 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, kira sözleşmelerinin süre bitiminde aynı koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağına ilişkin 6570 sayılı Kanun’un 11. maddesinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamına giren yerler hakkında uygulanmayacağı, 2886 sayılı Yasada sayılan idarelerin mülkiyetindeki taşınmazların kiralanmasının, yasa koyucu tarafından 2886 sayılı Kanun kapsamına dahil edildiği ve 6570 sayılı Kanun kapsamından çıkarıldığı, uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak mevzuattaki önceliğin, özel kanun niteliğindeki 2886 sayılı Kanunda olması gerektiği, anılan Kanunla il özel idarelerine ait taşınmazların kiralanmasına ilişkin sözleşmelerin sona ermesi konusunda özel bir düzenleme getirilmiş olduğu belirtilmiş ve hüküm uyuşmazlığı Danıştay kararı lehine giderilmiştir.
Sayıştay Genel Kurulu’nun 21.01.1993 gün ve 4761/1 sayılı kararında; 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilen taşınmazlara 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanması imkânının olmadığı, belediyeler tarafından 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilen gayrimenkullere ait kira sözleşmelerinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi konularında 2886 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
Danıştay 13. Hukuk Dairesinin 2015/2941 E. , 2015/3023 K. No.lu Kararında; “İdarenin ihale işlemlerini Devlet İhale Kanunu’nda yer alan ihalede açıklık, rekabetin sağlanması ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması ilkeleri uyarınca ihale usul ve kurallarına göre gerçekleştirmesi zorunludur. Bu nedenle, idare, mevcut ihtiyaçlarının devam etmesi durumunda dilediği kişi ile kira sözleşmesini yapamayacağından ve kanuna aykırı şekilde kira sözleşme süresini uzatamayacağından, kendisine ait taşınmazları 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nda öngörülen ilke ve kurallara göre yeniden ihale etmesi gerekir.
Söz konusu büfe, kira sözleşmesinin süresi dolduktan sonra yukarıda öngörülen mevzuat hükümleri uyarınca ancak ihale yoluyla kiralanabileceğinden, sözleşme süresi
sonunda sözleşmenin yenilenmeyerek anılan yerin ihale yoluyla kiralanacağına dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.”,
Danıştay 10. Dairesinin 19.12.1991 gün ve 1989/2736 E. ve 1991/3850 K. sayılı Kararında ise;
“…2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 64’üncü maddesinde, bu yasa kapsamındaki idarelerin taşınır ve taşınmaz mallarını kiraya verme süreleri belirlenmiş olup; kira süresinin bitimi üzerine taşınmaz malın yeniden kiraya verilebilmesi, ancak yeniden ihale yapılması halinde mümkün bulunmaktadır. 2886 sayılı Yasaya göre ihale yapma zorunluluğu yönünden taşınmaz malın musakkaf olup olmaması önem taşımamaktadır. Musakkaf yapıların kiralanması konusunu düzenleyen 6570 sayılı Yasa da, 2886 sayılı Yasadan kaynaklanan ihale yapma zorunluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.
Bu itibarla, kira süresi dolan davalı Belediyeye ait parkın 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verilmek üzere yeniden ihaleye çıkarılması yolundaki dava konusu işlemde mevzuata aykırılık olmayıp; davanın reddine ilişkin temyizen incelenen karar sonucu itibariyle yerinde bulunmaktadır.” denilmektedir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2016/6329 E. 2016/7064 K. sayılı ve 29.11.2016 tarihli Kararında; “Dava konusu taşınmazın ihale ile kiraya verildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 75.maddesi hükmü gereğince taraflar arasındaki kira sözleşmesinin kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erdiğinin kabulü gerekir.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.12.2010 tarih ve 2010/13671 E. ve 2010/696 K. sayılı Kararında;
“…Davalı belediye kiralananı 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre dava dışı … A.Ş.’ye kiralamış adı geçen şirket de sözleşmede verilen yetkiye dayanarak büfeleri davacı şirkete kiralamıştır.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75/3’üncü maddesinde; Tahliyeye ilişkin koşullar ile birlikte kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edileceği, aksi halde ecrimisil alınacağı hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm, esasen 2886 sayılı Kanun ile Hazine tarafından kiraya verilen taşınmazlara ilişkin olmakla birlikte: 13.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinin 3’üncü fıkrasının 2’nci cümlesinde, 2886 sayılı Kanunun belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı hüküm bağlanmakla; belediyelere ait taşınmazların kira sözleşmelerinde de 2886 Sayılı Kanun’un, 75’inci maddesi hükümleri uygulanacaktır.
Hal böyle olunca, somut olayda 6570 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulama yeri bulunmamakta; uyuşmazlığın 2886 Sayılı Kanun’un 75’inci maddesi çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Şu durumda, anılan yasal düzenlemeye göre taraflar arasındaki kira sözleşmesinin, kira süresinin dolduğu 11.03.2008 tarihinde sona ereceği, sürenin dolması ile kira akdinin süresiz hale gelmeyip sözleşmenin sona ermesi nedeniyle davacının fuzuli şagil durumuna düştüğü davalı kiralayanın tahliye istemesinde haksız bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davanın reddine dair direnme kararı usul ve yasaya uygun olup; onanması gerekir.” denilmektedir.
Bununla birlikte kira sözleşmelerine ait uyuşmazlıkların ihtisas alanına girdiği Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin farklı kararlarında (2017 yılından itibaren 3. Hukuk dairesi); 2886 sayılı Kanunun hükümleri karşısında 6098 sayılı Kanunun 339 uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 347’nci maddesinin birinci fıkrasının belediye taşınmazlarına uygulanma olanağı bulunmadığını belirtmiştir.(Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2016/6434 E., 2016/6024 K. Sayılı Kararı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/9569 E., 2016/5709 K. sayılı Kararı)
Yapılan incelemede ise, 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilen belediye mülkiyetindeki muhtelif taşınmazların kira süresi sonunda yeniden ihale düzenlenmeden meclis kararıyla kira bedelinde belirli bir artış yapılarak (2014 ve 2015 yılında sabit tutulmuş) süre uzatımı yoluyla aynı kişilere yeniden kiraya verildiği görülmüştür.
Belediyeye ait bu taşınmazların çok uzun süre (1987,1992,1994 vb.) önce kiraya verildiği bu tarihten sonra hiç ihale edilmediği ve kira sözleşmelerinin bu tarihe kadar uzatıldığı görülmüştür.
Yukarıdaki mevzuat hükümlerine göre 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilen taşınmazların sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmenin sona erdirilmesi, bu taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanununda yer alan
esaslar ve süreler dâhilinde ihale yapılmak suretiyle kiraya verilebileceği ve yenileme işlemlerinin aynı usuller çerçevesinde yapılabileceği değerlendirilmektedir.
2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilmeyen (2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa göre verilen veya ihalesiz verilen) taşınmazların ise, 6098 sayılı Kanun’un 347’nci maddesinde yer alan; “Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.” hükmü uyarınca kira sözleşmelerinin on yıllık uzama süresi sonunda sona erdirilmesi; kiraya verilen taşınmazların 2886 sayılı Kanun kapsamına alınmasını, taşınmazlara uygulanacak mevzuat birliğinin sağlanmasını ve kira bedellerinin güncellenmesini temin edecektir.
Kamu idaresi cevabında; Özetle 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesinin uygulanması ile ilgili İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 15/11/2005 tarih ve 2005/119 sayılı Genelgesi’nde; “Belediyelerin sahip olduğu taşınmazların 2886 Kanun kapsamında ihaleyle kiraya verilmiş olmasının, bu kiralama sözleşmesinin bir özel hukuk akdi niteliğini ortadan kaldırmadığı, ayrıca iş hanı, konut, otel, dükkân gibi damlı/musakkaf yapılar bakımından 18/05/1955 tarih ve 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun ve Borçlar Kanunu hükümlerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 339 uncu maddesinde yer alan; “…Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.” denilmek suretiyle kamu kurum ve kuruluşlarının yaptıkları bütün kira sözleşmelerinde Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, yine Türk Borçlar Kanunu’nun 347’inci maddesinde “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir…” düzenlemesinin bulunduğu, bu düzenleme çerçevesinde işlem tesis edildiği,
5393 sayılı Belediye Kanunu ve 10.09.1983 yürürlük tarihli 2886 sayılı Devlet İhale Kanun’un eski tarihli belli kurum ve kuruluşların taşınmazlarına yönelik düzenleme getirmesi açısından “özel kanunlar”, 01.07.2012 tarihli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yeni tarihli
taşınmaz kiraları bakımından “genel kanun” olmakla beraber, Borçlar Kanunu kamu kurumları taşınmazlarını da içine alan özel bir düzenleme yaptığından öncelikli uygulama alanı bulacağı,
Nitekim Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11011, Karar No: 2014/04128, Tarih:01.04.2014 kararının iddialarına dayanak teşkil ettiği,
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 34/g maddesi gereğince süresi üç yıla kadar olan kiralamaların Belediye Encümeni tarafından yapıldığı, kira süreleri kendiliğinden uzayan kiracıların yeni dönem ödeyecekleri bedelleri belirleme yetkisinin kira sözleşmeleri ile belediye encümenine verildiği, kira mukavelesi sona eren ve Türk Borçlar Kanunu’nun 347’inci maddesi gereğince kira süresi kendiliğinden 1 yıl uzayan müstecirler için kira artışı ile ilgili olarak belediye encümenine açıkça yetki verildiğinden yeni dönem kiraları belediye encümeni tarafından belirlendiği, gayrimusakkaf nitelikli taşınmazlarla ilgili Türk Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak tahliye kararı verildiği ve kira süresi on yılı geçen taşınmazlar hakkında değerlendirme yapılacağı ifade edilmiştir.
Sonuç olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Kapsam” başlıklı 1’inci maddesinde, belediye mülkiyetindeki taşınmazların ancak bu Kanun hükümlerine göre kiraya verilebileceği düzenlenmiştir.
2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinde; kamu idarelerine ait taşınmazlara ait kira sözleşmelerinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, işgal edilen taşınmaz malın idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği ve kira sözleşme bitim tarihi ile tahliye tarihi arasında ecrimisil alınacağı hüküm altına alınmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15’inci maddesinde; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümlerinin belediye taşınmazları hakkında da uygulanacağı ifade edilmiştir.
12.01.2011 tarihli ve 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10’uncu maddesiyle 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Dördüncü Bölümünde kira sözleşmeleri düzenlenmiştir. Her ne kadar 6098 sayılı Kanunun 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasında, “Kamu kurum ve kuruluşlarının, hangi usul ve esaslar içinde olursa olsun yaptıkları bütün kira sözleşmelerine de bu hükümler uygulanır.” ve aynı
Kanunun 347’nci maddesinin birinci fıkrasında “…Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez…” hükümleri var ise de 5393 sayılı Kanun’un 15 ve 2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi yürürlükte bulunduğundan ve bu Kanunların özel kanun, 6098 sayılı Kanun’un genel kanun olduğu dikkate alındığından belediyelere ait taşınmazlarda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ecrimisil ve tahliyeye ilişkin 75’inci maddesinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim Yüksek Yargı kararları da bu yöndedir.
Kira sözleşmelerine ait uyuşmazlıkların ihtisas alanına girdiği Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin farklı kararlarında (2017 yılından itibaren 3. Hukuk dairesi); 2886 sayılı Kanun’un hükümleri karşısında 6098 sayılı Kanun’un 339’uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 347’nci maddesinin birinci fıkrasının belediye taşınmazlarına uygulanma olanağı bulunmadığını belirtmiştir.(Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2016/6434 E., 2016/6024 K. sayılı Kararı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/9569 E., 2016/5709 K. sayılı Kararı)
Konusu, dava sebebi ve tarafları aynı olan ve kira sözleşme süresi sona eren özel idareye ait taşınmazın yeniden 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu gereği ihale prosedürü sonucu mu kiraya verileceği, yoksa kira sözleşmesinin 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun gereği kendiliğinden mi uzamış sayılacağı hususu ile ilgili Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 28/06/2010 gün ve 2010/2636 E., 2010/9564 K. sayılı Kararı ile Danıştay 8. Dairesinin 06/05/2011 gün ve 2010/2150 E., 2011/2555 K. sayılı Kararı arasında çıkan kesin hüküm uyuşmazlığın giderilmesi için özel idare tarafından Uyuşmazlık Mahkemesine başvuru üzerine, Uyuşmazlık Mahkemesinin 04.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 30.12.2013 tarih ve 2012/328 E., 2013/1752 K. No.lu Kararında; 6570 sayılı Kanunun 14. maddesi ile de devlete ait taşınmaz malların 2490 sayılı Kanun’a göre kiraya verilmesi halinde de bu Kanun’un uygulanacağının belirtildiği, ancak 2490 sayılı Kanun’un 01/01/1984 tarihinden itibaren 2886 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, kira sözleşmelerinin süre bitiminde aynı koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağına ilişkin 6570 sayılı Kanun’un 11. maddesinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamına giren yerler hakkında uygulanmayacağı, 2886 sayılı Yasada sayılan idarelerin mülkiyetindeki taşınmazların kiralanmasının, yasa koyucu tarafından 2886 sayılı Kanun kapsamına dahil edildiği ve 6570 sayılı Kanun kapsamından çıkarıldığı, uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak mevzuattaki önceliğin, özel kanun niteliğindeki 2886 sayılı Kanunda olması gerektiği, anılan Kanunla il özel idarelerine ait taşınmazların kiralanmasına ilişkin sözleşmelerin sona ermesi konusunda özel bir düzenleme getirilmiş olduğu belirtilmiş ve hüküm uyuşmazlığı Danıştay kararı lehine giderilmiştir.
Gerek Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin güncel kararları(2016/6434 E., 2016/6024 K. sayılı Kararı, 2015/9569 E., 2016/5709 K. sayılı Kararı) gerekse 04.09.2014 tarihli Resmi Gazetede yaımlanan Uyuşmazlık Mahkemesi kararı doğrultusunda, 2886 sayılı Kanun’un hükümleri karşısında 6098 sayılı Kanun’un 339’uncu maddesinin ikinci fıkrası ile 347’nci maddesinin birinci fıkrasının belediye taşınmazlarına uygulanma olanağının bulunmadığı, bu haliyle mevzuattaki önceliğin özel kanun niteliğindeki 2886 sayılı Kanun’un olması gerektiği hususu teyit edilmiştir. Bu çerçevede kamu idaresince iddia edilen genel kanun-özel kanun uygulamasının kapsamındaki savunmaların Yüksek Yargı kararları ışığında bir karşılığı bulunmamaktadır. Ayrıca İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 15/11/2005 tarih ve 2005/119 sayılı Genelgesinin benzer şekilde güncel Yüksek Yargı kararları bağlamında bir geçerliliği bulunmamaktadır.
Diğer taraftan kamu idaresi savunmalarına dayanak teşkil eden Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesinin Esas No: 2013/11011, Karar No: 2014/04128, Tarih: 01.04.2014 kararında özetle, dava konusu olaydaki taşınmazın TBK’nın 330. maddesinde düzenlenen taşınır kirası hükümlerine mi yoksa TBK’nın 339 ve devamı maddelerinde düzenlenen çatılı işyeri kirası hükümlerine mi tabi olduğunun araştırılması ve sonra hasıl olacak sonuca göre davalının kira süresi dolmadan akdi feshinin haklı olup olmadığı belirlenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Bu çerçevede söz konusu karar esasa ilişkin bir karar olmaktan öte söz konusu taşınmaz hakkında uygulanacak hükmün belirlenmesi bağlamında taşınmazın vasfının tespitine yöneliktir. Bu bağlamda, belediye taşınmazlarının kira sürelerinin bitiminde yeniden ihale edilmeksizin kira sürelerinin uzatılmasına imkân tanıyan bir karar hüviyetinde değildir.
Ayrıca kamu idaresi savunmasında, kira süreleri kendiliğinden uzayan kiracıların yeni dönem ödeyecekleri bedelleri belirleme yetkisinin kira sözleşmeleri ile belediye encümenine verildiği, kira mukavelesi sona eren ve Türk Borçlar Kanunu’nun 347’inci maddesi gereğince kira süresi kendiliğinden 1 yıl uzayan müstecirler için kira artışı ile ilgili olarak belediye encümenine açıkça yetki verildiğinden yeni dönem kiraları belediye encümeni tarafından belirlendiği iddiasına gelince, söz konusu kira sözleşmelerinin kendiliğinden uzaması kamu idaresinin bu konuda herhangi bir işlem yapmamasından kaynaklandığı için ortaya çıkan bir olgudur. Dolayısıyla kira sözleşmeleri dolan taşınmazlara ilişkin gerek 2886 sayılı Kanun’un gerekse Yüksek Yargı kararları ışığında tahliye hükümlerinin titizlikle uygulanması durumunda böyle bir durumun ortaya çıkmayacağı aşikârdır.
Yukarıdaki mevzuat hükümleri, Yüksek Yargı kararları ve yapılan açıklamalar
çerçevesinde 2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilen taşınmazların sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmenin sona erdirilmesi, bu taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ile 5393 sayılı Belediye Kanununda yer alan esaslar ve süreler dâhilinde ihale yapılmak suretiyle kiraya verilebileceği ve yenileme işlemlerinin aynı usuller çerçevesinde yapılabileceği değerlendirilmektedir.
2886 sayılı Kanuna göre kiraya verilmeyen (2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununa göre verilen veya ihalesiz verilen) taşınmazların ise, 6098 sayılı Kanun’un 347’nci maddesinde yer alan; “Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.” hükmü uyarınca kira sözleşmelerinin on yıllık uzama süresi sonunda sona erdirilmesi; kiraya verilen taşınmazların 2886 sayılı Kanun kapsamına alınmasını, taşınmazlara uygulanacak mevzuat birliğinin sağlanmasını ve kira bedellerinin güncellenmesini temin edecektir.