Karar Künyesi
1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; Türkiye sınırları içinde bulunan binaların bu Kanun hükümlerine göre bina vergisine tabi olduğu,
3’üncü maddesinde; bina vergisinin, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler tarafından ödeneceği, bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanların, hisseleri oranında mükellef olacağı, elbirliği mülkiyette maliklerin vergiden müteselsilen sorumlu oldukları,
7’nci maddesinde; bina vergisinin matrahının, binanın bu Kanun hükümlerine göre tespit olunan vergi değeri olduğu, 29’uncu maddesinde de vergi değerinin nasıl hesaplanacağı,
8’inci maddesinde; bina vergisinin oranının meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde iki olduğu, bu oranların, 5216 sayılı Kanun’un uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde % 100 artırımlı uygulanacağı, Cumhurbaşkanının vergi oranlarını yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkili olduğu,
8’inci maddenin devamında ise Bakanlar Kurulunun, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, engellilerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olması (intifa hakkına sahip olunması hali
dahil) halinde, bu meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkili olduğu, hüküm altına alınmıştır.
Yukarıdaki mevzuat çerçevesinde, Bakanlar Kurulunun 20.12.2006 tarihinde aldığı 2006/11450 sayılı Karar ile 2007 yılı ve müteakip yıllar için, kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup onsekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmayanların Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene sahip olmaları halinde söz konusu meskene ait bina vergisi oranı sıfır olarak belirlenmiş bulunmaktadır.
Diğer yandan konu ile ilgili olarak yayımlanan 44 seri no.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin (I) bölümünde, hiçbir geliri bulunmayan ve Türkiye sınırları içinde brüt 200 m2’yi geçmeyen tek meskene sahip olan mükelleflerin bu Tebliğ ekinde yer alan taahhüt belgesini (Hiçbir Geliri Olmayanların Tek Meskenlerine Ait Taahhüt Belgesi) ilgili belediyeye vermeleri halinde bu meskenleri için 2007 yılından itibaren indirimli (sıfır) bina vergisi oranının uygulanmasının uygun görüldüğü belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 45 seri no.lu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nin “Tek Meskene Ait Bina Vergisi İndiriminden Faydalanan Mükelleflere İndirimli (sıfır) Bina Vergisi Oranı Uygulaması” başlıklı 3’üncü maddesinde;
“Sosyal güvenlik kurumlarından; emekli, dul, yetim, ölüm ve maluliyet aylığı alanların meskenlerine ilişkin indirimli (sıfır) vergi oranının uygulanabilmesi için bu aylıkları dışında başka gelirlerinin bulunmaması... gerekmektedir. ” denilmektedir.
Bu bağlamda, ilgili Tebliğle Türkiye’de brüt yüzölçümü 200 m2’yi geçmeyen tek meskeni olan veya tek meskenin intifa hakkına sahip bulunan ve gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığından ibaret bulunanların indirimli (sıfır) bina vergisi oranından yararlanacağı ve sosyal güvenlik kurumlarından emekli, dul, yetim, ölüm ve malûliyet aylığı alanların, bu aylıkları dışında başka gelirlerinin bulunması halinde ise bunların meskenlerine indirimli (sıfır) vergi oranının uygulanmayacağı net bir şekilde düzenlenmiştir.
Ancak yapılan incelemede; bazı kişilerin emekli olduklarını bildirdikleri veya hiçbir geliri olmadığını beyan ettikleri halde 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/1a, 4/1b ve 4/1c bentlerine göre çalışmaya devam ettikleri, bu bağlamda Kanun’un öngördüğü şartları kaybettikleri tespit edilmiştir. Dolayısıyla Kanun’un anılan kişilere yönelik olarak getirmiş olduğu indirimli emlak vergisi düzenlemesinden çalışan
kişilerin yararlanmaları mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar karşısında mevzuatta öngörülen indirimli emlak vergisi (sıfır) uygulamasından yararlanma şartlarını taşımayan kişilere ilgili Tebliğlerde belirtilen düzenlemeler çerçevesinde işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Kamu idaresi cevabında; “Bulguda bahsedilen “indirimli emlak vergisi uygulanması”ndan yararlanmaması cevap doğrultusunda düzeltmeler yapılmaktadır.” denilmektedir.
Sonuç olarak kamu idaresi cevabında bulgu konusu hususa iştirak edilmiş ve gerekli düzeltmelerin yapılmaya devam ettiği ifade edilmiştir. Bulgu konusu tespitin gereğinin yapılıp yapılmadığı izleyen denetimlerde takip edilecektir.