Karar Künyesi
İdarenin borç stoku toplamı; en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının bir buçuk katını aşmış olmasına rağmen 2018 yılı içinde borçlanmaya gidildiği tespit edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 68’inci maddesinin (d) bendinde;
‘‘Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarını aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için bir buçuk kat olarak uygulanır.’’
Hükmü yer almaktadır.
Yukarıdaki yer verilen mevzuat hükmü uyarınca; büyükşehir belediyelerinin faiz dahil iç ve dış borç stoku tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının bir buçuk katını aşamayacağı değerlendirilmektedir.
Belediyenin 2017 yılı sonu bütçe geliri olan 392.527.192,68 TL'nin, 2017 yılı için belirlenen % 14,47’lik yeniden değerleme oranı ile arttırılan miktarının bir buçuk katının (392.527.192,68x 1,1447x1,5=673.988.816,19) 673.988.816,19 TL tutarında olduğu, borç
stokunun ise 2018 yılı başı itibarıyla 865.514.757,27 TL olduğu görülmüştür.
Görüleceği üzere borç stokunun kanuni sınırı geçmiş olmasına rağmen Belediye Meclisinin 09.04.2018 tarih ve 4/306-4/307 sayılı kararları ile İlbank A.Ş.’den sırasıyla 120 ay vadeli 40.000.000,00 TL ve 48 ay vadeli 8.000.000,00 TL kredi kullanmak suretiyle borçlanmaya gidilmesi halinin mevzuat hükümlerine uyarlı olmadığı değerlendirilmektedir.
Kamu idaresi cevabında; Özetle; özel finans kurumlarından herhangi bir borçlanmaya gidilmediği, bahsedilen borçların tamamının 1999 Marmara Depremi zamanında belediyeye Hazine Müsteşarlığı tarafından devredilen kredi, Maliye Bakanlığı ve SGK gibi kamu
kurumlarına ait olan vergi ve sosyal güvenlik primlerinden oluştuğu, bu borçların da 6736, 7020, 7143 sayılı kanunlar ile yapılandırıldığı bu yüzden vadelerinin gelmediği belirtilmiştir.
Ayrıca gelirin % 80’inin tüm büyükşehirlerde olduğu gibi genel bütçe vergi gelirlerinden alınan maliye payından oluştuğu, Sakarya İlinden tahsil edilen vergilerden 2017 yılında % 78, 2018 yılında % 82 ve 2019 yılının ilk 3 aylık döneminde % 110 oranında yatırım teşviği, yurt dışı ihracatlardan kaynaklı KDV iadesi yapıldığı ve net tahsilat üzerinden maliye payı tahakkuk ettirildiğinden 30 büyükşehir belediyesi içerisinde en az payı Sakarya Büyükşehir Belediyesinin aldığı ifade edilmiş olup ödenek- nakit dengesinin kurulmasının mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Söz konusu durum uyarınca da İLBANK AŞ den proje karşılığı borçlanıldığı belirtilmiştir.
Sonuç olarak Bulgu metninde de belirtildiği üzere; büyükşehir belediyelerinin faiz dahil iç ve dış borç stoku tutarının, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre belirlenecek yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarının bir buçuk katını aşmaması gerekmektedir. Borç stoku hesaplanırken vadesi geçmiş ya da geçmemiş şeklinde bir ayrıma mevzuatta yer verilmemiştir.
Maliye Bakanlığı Kanun hükümleri uyarınca işlemleri gerçekleştirdiğinden KDV iadelerinin vergi gelirlerinden fazla olması dolayısıyla ödenek- nakit dengesini kurmak adına borçlanmaya gidilmesi halinin bulgu metninde ifade edilen ve mevzuata aykırılık teşkil eden hususlara gerekçe olarak gösterilemeyeceği değerlendirilmektedir.
Öte yandan bazı dönemlerde KDV iadelerinin vergi gelirlerinden fazla olması hali, aniden ortaya çıkan bir husus değil İdareye ilişkin olarak yıllardan beri süregelen bir konu olup İdarenin gelirlerine göre harcama yaparak mezvuatta belirlenen sınırın üzerinde borçlanmaması gerekmektedir.
İdarenin mevcut borç yükü düşünüldüğünde sürdürülebilir bir mali yapıdan uzak olunması nedeniyle konunun izleyen denetimlerde takip edilmesi gerekmektedir.