Kamu İdaresinin 5 adet kreş ve gündüz bakımevi ile 2 adet yurt (1 adet konukevi) işletilmesine yönelik faaliyetleri nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmediği görülmüştür.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; iktisadi kamu kuruluşlarının kazançları verginin konusu kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2’nci maddesinin üçüncü fıkrasında da; Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; aynı maddenin altıncı fıkrasında ise; iktisadi kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.

Anılan Kanun’un uygulanmasına ilişkin açıklamaları içeren 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin (2.3.1.) bölümünde; bir iktisadi kamu kuruluşunun varlığından söz edilebilmesi için kuruluşun; kamu idareleri veya kamu kuruluşlarına ait veya bağlı olması, sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olması, ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunmasının gerekli olduğu ve iktisadi kamu kuruluşlarının ticari, sınai veya zirai bir işletme oluşturup oluşturmadığı hususunda ise Tebliğ’in (2.4.) bölümünde yapılan açıklamaların dikkate alınmasının gerektiği belirtilmiştir.

Söz konusu Tebliğ’in (2.4.) bölümünde; iktisadi işletmelerin belirgin özelliklerinin


bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz etmesi olduğu, diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetler olduğu, Kanun’un bu gibi halleri tek tek saymak yerine, dernek veya vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsamına aldığı, satılan mal veya hizmete ait bedelin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kâr edilmemesinin, kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi işletme olma vasfını değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

Yukarıda verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar uyarınca, belediyelerin kendisi kurumlar vergisi mükellefi olmasa da belediyelere bağlı devamlı olarak ticari, zirai ve sınai olarak faaliyette bulunan işletmelerin tüzel kişiliği olmasa bile bu işletmelere kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.

Yapılan incelemede; Kamu İdaresi tarafından 5 adet kreş ve gündüz bakımevi ile 2 adet yurdun (1 adet konukevi) işletilmesi sonucunda İşletme ve İştirakler Müdürlüğü verilerine göre 2022 yılı içinde kreş ve gündüz bakımevinden 3.207.205,12 TL ve yurtlarda (konukevi) ise 238.481,85 TL tutar tahsil edildiği halde ticari nitelikte olan işletme faaliyetlerine kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmediği tespit edilmiştir.

Bütçe içi işletme niteliğinde olan kreş ve yurtlara ilişkin kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis ettirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?