Kurumca yapılan kiralama işlerine ilişkin standart sözleşmeler de kiracılara, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na aykırı olarak, yasaklama hükümleri uygulanmaksızın, istedikleri zamanda sözleşmeyi fesih hakkı verildiği görülmüştür.

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “İdarelerce ihalelere katılmaktan geçici yasaklama” başlıklı 84’üncü maddesinde:

“…Üzerine ihale yapıldığı halde usulüne göre sözleşme yapmayan istekliler ile sözleşme yapıldıktan sonra taahhüdünden vazgeçen ve mücbir sebepler dışında taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmeyen müteahhit veya müşteriler


hakkında da, ihaleyi yapan bakanlık veya ilgili bakanlık tarafından, bir yıla kadar ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilir ve bu kararlar Resmi Gazete'de ilan ettirildiği gibi ilgililerin müteahhitlik sicillerine işlenir…” denilmiştir. Söz konusu madde gereğince, sözleşmeden dönen veya taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmeyen müstecirler hakkında yasaklama kararı alınacağına değinilmiş, bu durumun tek istisnasının da mücbir sebepler nedeni ile sözleşmenin sonlanması olduğu belirtilmiştir.

Kanun’un bu hükmü karşısında, ihaleye katılanlar basiretli bir tacir gibi davranarak ve bütün riskleri göz önünde bulundurarak ihaleye teklif sunacaklar, kendilerinden kaynaklı bir nedenle sözleşmenin son bulması halinde de haklarında yasaklama kararı alınacaktır.

İdarece yapılan matbu kira sözleşmelerinin “Mükellefin yükümlülükleri” başlıklı 5’inci maddesinin “o” bendinde aynen ; “Kiracı, kira süresi içinde sebepsiz sözleşmenin feshini isterse, 4 aylık kira bedeli ceza teminatın irat kaydedilmesi şartıyla kabul edilir, geçerli sebep öne sürer ve idare de kabul ederse teminat irat kayıt edilerek sözleşme fesih edilir” denilerek, kiracılara, kendilerinden kaynaklı nedenlerle ve yasaklama kararı uygulanmaksızın, kira sözleşmesini fesih hakkı tanınmıştır. Bazı kiracılar da, söz konusu maddeye dayanarak sözleşmeyi fesih etmiş ve haklarında yasaklama kararı alınmamıştır. Ancak, Kanuni düzenleme açık olup, kiracının mücbir sebep olmaksızın hakkında yasaklama kararı alınmadan sözleşmesinin fesih edilmesi mümkün değildir.

İdare göndermiş olduğu cevapta bulguda konu edilen hususla ilgili işlem yapılan firma olmadığını, ancak olması halinde gerekli işlemlerin yapılacağını belirtmiştir. Konuya ilişkin savunmalar bulguda belirtilen hususu karşılamamaktadır. Bulguda örneklem olarak alınan birden çok tip/matbu kira sözleşmelerinin hükümleri arasında kiracılara, kendilerinden kaynaklı nedenlerle ve yasaklama kararı uygulanmaksızın, kira sözleşmesini fesih hakkı tanındığına ilişkin ifadeler bulunmaktadır. Bu hükümlerin idare aleyhine olduğu ve bunların düzeltilmesi kamu menfaatlerinin korunması gereğidir. Cevaplarda belirtildiği gibi denetim yılında bu duruma düşen firmanın olmaması ileride olmayacağı anlamına gelmemektedir. İdare menfaati gereği matbu kira sözleşmelerinde ilgili hükümlerin kaldırılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.

Sonuç olarak, belediye tarafından tanzim edilen matbu kira sözleşmelerine, mevzuata aykırı hüküm konulduğu ve uygulandığı değerlendirilmektedir.

Kurumdan gelen cevapta konuya ilişkin şimdiye kadar hiçbir uygulamalarının olmadığı


belirtilmiş, ancak bundan sonra standart sözleşmeleri bulgumuzda belirttiğimiz gibi düzenliyeceklerini ifade etmişlerdir. Düzeltme RDK kararı öncesi yapıldığı, bulgunun uygunluğa ilişkin olması ve taslak raporda diğer bulgular kısmında yer alması sebebi ile rapordan çıkarılmıştır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?