Muhasebenin temel kavramlarından olan ihtiyatlılık ve dönemsellik kavramı gereği ayrılması gereken kıdem tazminatı karşılıklarının hatalı ve eksik muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir.

  1. Kıdem Tazminatı Karşılıkları Hesabının Dönemsellik İlkesine Aykırı Olarak Kullanılması

    372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabında yalnızca vadeleri bir yılın altına düşen ve faaliyet dönemi içerisinde ödenmesi öngörülen kıdem tazminatı tutarlarının izlenmesi gerekirken faaliyet dönemi içerisinde ödenmeyecek olan kıdem tazminatlarının da 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabı yerine bu hesapta izlendiği görülmüştür.

    Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 472 Kıdem tazminatı karşılığı hesabına ilişkin “Hesabın niteliği” başlıklı 330’uncu maddesinde, ilgili mevzuat hükümlerine göre ayrılacak uzun vadeli kıdem tazminatı karşılıklarının bu hesapta izleneceği; “Hesabın işleyişi” başlıklı 331’inci maddesinde ise hesaplanan kıdem tazminatı karşılıklarının bu hesaba alacak, 630 Giderler Hesabına borç kaydedileceği ve vadeleri bir yılın altına düşen kıdem tazminatı karşılıklarının ise bu hesaba borç, 372 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabına alacak kaydedileceği ifade edilmiştir.

    Adı geçen Yönetmelik’in 372 Kıdem tazminatı karşılığı hesabına ilişkin “Hesabın niteliği” başlıklı 281’inci maddesinde bu hesabın, mevzuat hükümlerine göre ayrılan ve faaliyet dönemi içinde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatı karşılıklarının izlenmesi için


    kullanılacağı; “Hesabın işleyişi” başlıklı 282’nci maddesinde ise sadece 472 hesabına borç kaydedildiği durumda bu hesaba alacak kaydedilebileceği düzenlenmiştir.

    372 ve 472 hesapları İdarenin cari yılda ve sonraki dönemde ödeyeceği kıdem tazminatlarını göstermekte olup bu tazminatlar personel harcamalarının planlanması ve gerçekleştirilmesinde dikkate alınması gereken bir gider unsurudur. Mali tablolar vasıtasıyla idarelerin varlıklarının ve yükümlülüklerinin kısa ya da uzun vadeli olarak değerlendirilmesi, finansal yönetim açısından önem arz etmektedir.

    Yapılan incelemelerde; 2021 yılı açılış bilançosunda 372 hesabının 15.937.421,40 TL olduğu, dönem boyunca 472 hesabından aktarma yapılmaksızın 372 hesabına alacak kayıtlarının yapıldığı ve toplamda bu hesabın 27.344.930,45 TL’ye ulaştığı görülmüştür. Dönem sonunda ise 372 hesabının 7.608.917,39 TL bakiye verdiği, dolayısıyla faaliyet dönemi içerisinde ödenmeyecek olan kıdem tazminatı tutarlarının uzun vadeli 472 hesabı yerine hatalı şekilde 372 hesabında takip edildiği anlaşılmıştır.

    Sonuç olarak, faaliyet dönemi içinde veya sonraki dönemde ödenmesi öngörülen kıdem tazminatlarının izlenmesi için kullanılması gereken 372 ve 472 Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesaplarının mevzuat hükümleri doğrultusunda dikkat ve özen gösterilerek kullanılması gerekmektedir.

    Kamu İdaresince, kıdem tazminatı karşılıkları hesabının dönemsellik ilkesine uygun olarak muhasebeleştirildiği ifade edilse de 2021 yılı sonu itibarıyla 372 hesabının hatalı şekilde 7.608.917,39 TL bakiye verdiği, dönem sonundan önceki tarihli bir muhasebe kaydıyla gerekli düzeltmelerin yapılamayacağı görülmektedir.

  2. Belediye Şirketinde Hizmet Alımı Suretiyle Çalıştırılan İşçiler İçin Kıdem Tazminatı Karşılığı Ayrılmaması

Belediye şirketinde çalışan işçilere mevzuat gereği ayrılması gereken kıdem tazminatı karşılıklarının ayrılmadığı ve 372/472 Kıdem Tazminatı Karşılıkları Hesabında muhasebeleştirilmediği görülmüştür.

İşçi statüsünde çalışan personele ödenecek kıdem tazminatına ilişkin düzenleme, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yer almaktadır. Anılan madde hükmü uyarınca; kamu idaresi, bünyesinde bir yıldan uzun süreli çalışan işçilerle iş ilişkisinin maddede sayılan hallerden herhangi biri nedeniyle sona ermesi durumunda kıdem tazminatını ödemekle yükümlüdür.

Adı geçen Kanun’un diğer maddelerinin mülga olması sonrasında yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu’nun Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinde; 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci


fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının da ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödeneceği belirtilerek kıdem tazminatı hükümleri, alt işveren aracılığıyla çalışan personeli de kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Kamu idaresinin bu tazminata ilişkin yükümlülüklerinin, Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği’nin 5’inci maddesinde temel ilke ve kavramlardan biri olarak belirlenen ihtiyatlılık ilkesi gereği muhasebeleştirilerek raporlanması gerekmektedir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 372 Kıdem tazminatı karşılığı hesabına ilişkin 281’inci maddesinde bu hesabın, mevzuat hükümlerine göre ayrılan ve faaliyet dönemi içinde ödeneceği öngörülen kıdem tazminatı karşılıklarının izlenmesi için kullanılacağı; 472 Kıdem tazminatı karşılığı hesabına ilişkin 330’uncu maddesinde ise söz konusu hesabın, ilgili mevzuat hükümlerine göre ayrılan uzun vadeli kıdem tazminatları karşılıklarının izlenmesi için kullanılacağı ifade edilmiştir.

İdarenin hesap ve işlemleri incelendiğinde; belediye şirketi bünyesinde hizmet alımı suretiyle çalıştırılan personele ödenecek kıdem tazminatları için 372 ve 472 hesaplarında karşılık ayrılmadığı, yıl içerisinde bu işçilere ödenen kıdem tazminatı tutarlarının tamamının doğrudan giderleştirilerek muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir.

Denetim tespiti sonrasında İdare tarafından, belediye şirketi çalışanları için şirkete ait muhasebe kayıtlarında kıdem tazminatı karşılığı hesabının kullanıldığı ve bu karşılıkların belediye muhasebe kayıtlarına alınmasının mükerrerlik oluşturacağı ifade edilmiştir. Ancak yukarıdaki mevzuattan da anlaşılacağı üzere kıdem tazminatı ödemesi yapacak olan belediyenin bu ödemeler için karşılık ayırması gerekmektedir. Belediyeden bağımsız ayrı bir muhasebesi olan şirketin kayıtlarında kıdem tazminatı karşılıklarının izlenmesi, bütçesinden kıdem tazminatı ödemesi yapmakta olan belediyenin karşılık ayırma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.

Sonuç olarak, ihtiyatlılık ilkesi gereği belediye şirketinde çalışan işçilere gelecekte ödenecek kıdem tazminatları için karşılık ayrılması ve ayrılan karşılıkların ilgili hesaplarda takip edilmesi uygun olacaktır.

Kamu İdaresi cevabında, belediye şirketi çalışanları için şirkete ait muhasebe kayıtlarında kıdem tazminatı karşılığı hesabının kullanıldığı ve bu karşılıkların belediye muhasebe kayıtlarına alınmasının mükerrerlik oluşturacağı ifade edilmiştir. Ancak şirketin kıdem tazminatı karşılığı hesabını kullanması, bütçesinden kıdem tazminatı ödemesi yapmakta olan belediyenin karşılık ayırma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.


Kararla ilgili sorunuz mu var?