Karar Künyesi
İlan ve reklam vergisi tahakkukuna esas ölçülerin hatalı belirlendiği, belediye tarafından kiraya verilen reklam panolarında yayınlanan reklamlardan ilan ve reklam vergisi alınmadığı, faal işyerlerinden önemli bir kısmının vergi beyanında bulunmadığı görülmüştür.
Tahakkukların Hatalı Ölçüler Üzerinden Yapılması
İlan ve reklam vergisi 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun 12 ilâ 16'ncı maddelerinde düzenlenen ve konusunu belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her
türlü ilan ve reklamın oluşturduğu bir vergidir. Söz konusu Kanun'un 13'üncü maddesine göre verginin mükellefi ilan ve reklamı kendi adına yapan veya yaptıran kişiler olmakla birlikte ilan ve reklam işlerinin mutat meslek olarak ifa edilmesi halinde, bu mesleği yürütenler başkaları adına yaptıkları ilan ve reklamlara ait vergileri mükellefler adına ilgili belediyeye yatırmaktan sorumludur.
Her ne kadar bahsi geçen 2464 sayılı Kanun’da ilan ve reklamın tanımı yapılmış olmasa da, Kanun’un 15'nci maddesinde ilan ve reklamın hangi tarife üzerinden alınacağı belirtilmiş olmakla vergi kapsamına girecek olaylar açıklanmaktadır.
Söz konusu tarife ile cadde, sokak ve yaya kaldırımları üzerine gerilen, binaların cephe ve yanlarına asılan bez veya sair maddeler vasıtasıyla yapılan geçici mahiyetteki ilân ve reklamlar ile ışıklı veya projeksiyonlu ilân ve reklamlar vergi kapsamına alınmıştır.
Buna göre, bahsi geçen alanlarda yapılan ilân ve reklamlardan 2464 sayılı Kanun'da yapılan düzenlemeler çerçevesinde ilan ve reklamın adedi veya yayınlandığı alanın metrekaresine göre söz konusu Kanun'da belirtilen tutar üzerinden vergi alınması gerekmektedir.
Bahsi geçen 15’inci madde de tarifenin uygulanmasında uyulacak esaslar belirlenerek, metrekare üzerinden yapılan hesaplamalarda, yarım metrekareye kadar olan kesirlerin yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşanların ise tam metrekareye tamamlanacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, örneğin alanı 13,58 metrekare olan bir ışıklı projeksiyonun vergiye esas ölçüsü 14 metrekare olarak esas alınacak ve tahakkuk bu ölçü üzerinden yapılacaktır.
Ancak yapılan incelemede, yarım metrekareye olan kesirlerin yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşan kesirlerin ise tam metrekareye yuvarlanmadığı görülmüştür. Bu durum ilan ve reklam vergisinin eksik tahakkuk ve tahsil edilmesine neden olmaktadır.
Bu itibarla ilan ve reklam vergisi tahakkuklarının, beyanlarda veya idare tarafından yapılan ölçümlerde yarım metrekareye kadar olanların yarım metrekareye, yarım metrekareyi aşanların ise tama yuvarlanarak yapılması, bundan önce yapılan hatalı tahakkukların ise 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Belediye Tarafından Kiraya Verilen Reklam Panolarından İlan ve Reklam Vergisi Alınmaması
Yukarıda belirtildiği üzere 2464 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinde yer alan tarife ile cadde, sokak ve yaya kaldırımları üzerine gerilen, binaların cephe ve yanlarına asılan bez veya sair maddeler vasıtasıyla yapılan geçici mahiyetteki ilân ve reklamlar ile ışıklı veya projeksiyonlu ilân ve reklamlar vergi kapsamına alınmıştır. Buna göre bahsi geçen alanlarda ilan ve reklam yayınlanması halinde bunlardan vergi alınması gerekmektedir.
Bu kapsamda yapılan incelemede, Kurumun hüküm ve tasarrufu altındaki alanlarda yaptırmış olduğu reklam panolarını 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu çerçevesinde kiraya verdiği, söz konusu alanların, bahsi geçen ihaleye ilişkin sözleşmenin imzalanması ile birlikte üçüncü kişilerin reklamlarının yapılması amacıyla kiracı tarafından kullanılmaya başlandığı görülmüştür. Bu alanlarda yayınlanan reklamlar yukarıda verilen mevzuat hükümlerine göre ilan ve reklam vergisinin konusuna girmektedir.
Bu doğrultuda, 2464 sayılı Kanun’da ilan ve reklam vergisinin mükellefi veya sorumlu olarak belirlenen kişilerin, Kanun’un 16’ncı maddesi gereği ilan veya reklamın yapıldığı ayı takip eden 20'nci günü akşamına kadar vergi beyannamesi vermesi; bu beyanname üzerine Kurum tarafından vergiye ilişkin tarh ve tahakkuk işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak Kurum vergi gelirlerine ilişkin kayıtların incelenmesi neticesinde bahse konu alanlarda yayınlanan reklamlar için mükellef tarafından herhangi bir beyanname verilmediği, Kurumca da verginin tarh ve tahakkukuna ilişkin bir işlem başlatmadığı anlaşılmıştır.
Mükellefi tarafından süresinde veya hiç beyan edilmemesi nedeniyle verginin tarh ve tahakkukunun gerçekleşmemesi durumunda verginin tarh ve tahakkukunu temin etmek üzere Kurum tarafından izlenmesi gereken yollar, belediyelere ait vergiler hakkında da uygulanan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirlenmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla, ilan ve reklam panoları üzerinde yayınlanan reklamlar için verilmeyen beyannameler nedeniyle oluşan vergi kaybının önlenmesi bakımından, 213 sayılı Kanun'da belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde geriye dönük olarak vergi tarhiyatının yapılması, bundan sonraki süreçte de mükellef veya sorumlulara bu hususta gerekli bildirimlerin yapılması gerekmektedir.
Diğer yandan Belediye bulgu üzerine kiraya verilen ilan ve reklam alanlarından vergi alınması için gerekli işlemlere başlanıldığını bildirmiştir.
Beyanname Vermeyen İşyerlerinin Bulunması
Rize Belediyesi içerisinde bulunan iş yerlerinin birçoğunun ilan ve reklam vergisi beyannamesi vermediği görülmüştür.
Yukarıda belirtildiği üzere belediye sınırları içerisinde yapılmış olan ilan ve reklamlar vergiye tabidir. Bu çerçevede, Belediye sınırları içerisinde yer alan işyerlerinin, bulundukları binanın girişine veya önüne ışıklı veya ışıksız tabelalar koymak suretiyle yapmış oldukları reklamlarda verginin konusunu oluşturmaktadır.
Bu kapsamda yapılan incelemede, Belediyede kayıtlı bulunan beyanlar ile Rize Yeşilçay ve Kaçkar Vergi Dairesi Müdürlüklerinden alınan işyeri kayıtları karşılaştırılmış olup Belediyeye ilan ve reklam beyannamesi veren iş yeri sayısının 2.832, ilçede faal olarak bulunan iş yeri sayısının ise 7.650 oluğu görülmüştür.
Her ne kadar, bütün işyerlerinin bir tabela ile reklam yapma zorunluluğu bulunmasa da, yapılan saha incelemesinde, bunların önemli bir kısmının ışıklı veya ışıksız projeksiyonlarla reklam yaptığı, ancak Belediyeye beyanda bulunmadıkları görülmüştür.
Bu durum, Belediyenin ilan ve reklam vergisi gelirlerinin olması gerekenden daha az gerçekleşmesine neden olduğu gibi, mükellef arasında tesis edilmesi gereken vergi adaletinin de tam anlamıyla sağlanmamasına neden olmaktadır.
Bu itibarla, Belediyenin gelir kaybına uğramamasını teminen, ilan ve reklam vergisi beyannamesi vermeyen iş yerlerini tespiti için bir saha çalışması yapılarak beyanname vermeyen iş yerleri hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri kapsamında işlem tesis edilmemesi gerekmektedir.