Karar Künyesi
29.06.2021 tarihinde 260.312.216,33 TL bedelle gerçekleştirilen 2021/367634 ihale kayıt numaralı Ankara Mücavir Sınırları İçerisinde İdare Malı Bitüm ve Astar ile Granüler Temel (GT) ve Çift Kat Tip 2 Astarlı Bitümlü Sathi Kaplama (Tip B- Tip D) Yapım işinin temel ihale usulleri yerine pazarlık usulü ile gerçekleştirildiği ve ihaleyi kazanan Belediye Şirketinin işin tümünü çok daha uygun fiyatlarla iki alt yükleniciye yaptırıldığı tespit edilmiştir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel İlkeler” başlıklı 5’inci maddesinde, ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulünün temel usuller olduğu, diğer ihale usullerinin Kanun’da belirtilen özel hallerde kullanılabileceği ifade edilmiştir.
Bu kapsamda Kanun’un 21’inci maddesinde hangi özel durumlarda pazarlık usulünün kullanılabileceği detaylı bir şekilde bentler halinde sayılmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde aynen;
“Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak
yapılmasının zorunlu olması.”
ifadelerine yer verilerek bahsi geçen ani ve beklenmeyen durumlar veya idarece önceden öngörülemeyen haller “özel durum” olarak kabul edilmiş, bu durumlarda ihalelerin ivedilikle yapılması zorunlu ise istisnai olarak temel ihale usullerinin uygulanmayabileceği belirtilmiştir.
Yukarıya alınan hükme göre yapılan ihalelerde ilan yapma zorunluluğu bulunmadığı ve istekliler doğrudan idarelerce belirlenerek davet edildiği için söz konusu madde istisnai olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle mezkûr hüküm getiriliş amacına uygun kullanılmalı, temel ihale usullerinin uygulanabileceği durumlarda bu hükme başvurulmamalı, idarenin kendi kusurundan kaynaklı oluşan gecikmeler nedeniyle süre sıkıntısı yaşanması “idarece önceden öngörülemez olay” kapsamında değerlendirilmemelidir.
Yukarıda detay bilgilerine yer verilen işin büyüklüğü, kapsamı ve mahal listeleri incelendiğinde, ani ve acil ortaya çıkan bir ihtiyacın olmadığı; tüm il dâhilindeki, yoğunluğun fazla olmadığı grup yollarının peyderpey yapılması amacına matuf gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Pazarlık usulü ile işin yapılması hususunda alınan onay yazısında da ani, acil ve beklenmedik bir olaydan bahsedilmemiş, pandemi döneminde ihalelerde yaşanan aksamalar, ihalenin geç kalması, işin niteliği gereği soğuklar başlamadan ihalenin sonuçlandırılması gibi hususlar öne sürülerek pazarlık usulü ile işin yaptırılmasına karar verilmiştir. 2020 yılında yapılan aynı nitelikli başka bir işte de benzer sebeplerle Kurum tarafından pazarlık usulüne başvurulmuş, söz konusu hususun hatalı olduğu 2020 yılı Ankara Büyükşehir Belediyesi Sayıştay Raporunda ayrıntıları ile konu edilmiştir.
Sathi kaplama işinin sıcak havalarda yapılması durumunda çok daha verimli sonuçlar alınacağı muhakkaktır. Ancak, işi gerçekleştirecek birim tarafından zaten bilinmesi beklenen bu bilgiye rağmen ihale süreçlerinin yılın ilk aylarında başlatılmayıp sıcak mevsimlere gelince “geç kalınması” gerekçesiyle temel ihale usullerinden sapılarak sadece istisnai durumlara hasredilen pazarlık usulüne başvurulması doğru bir uygulama değildir.
Kaldı ki bahsi geçen ihale sadece bulunulan anı ve sıcak dönemi kurtarmak için de yapılmamış, işin süresi 360 gün olarak belirlenerek bir yıllık ihtiyaç olan yaklaşık 260 milyon TL’lik bir iş, acil kapsamına dâhil edilerek pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiştir. Hâlbuki taraflar arasında imzalanan sözleşmede de ödeneklerin %50’sinin 2021 yılında, geri kalan
%50’sinin ise 2022 yılında kullanılacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka deyişle 2022 yılının ilk 6 ayında yapılacak ve bu yönüyle acil bir durum olmadığı ve temel ihale usullerindeki sürelerin beklenilmesinin çok tabii olduğu açıkça görülen kısımlar dahi pazarlık usulü ile ihale edilmiştir.
Bununla birlikte, yüklenici firma 12.07.2021 tarihinde yapılan iş yeri tesliminin hemen akabinde ve işin yapılmasının en verimli olduğu 16.07.2021 ile 16.08.2021 tarihleri arasındaki dönemde bir aylık durdurma talep etmiş, Kurum tarafından da bu durdurma talebi herhangi bir mücbir sebep olmamasına rağmen 15 gün olarak kabul edilmiş ve uygulanmıştır. İhaleyi kazanan ve yüklenici konumunda olan Belediye Şirketi, Belediyeden aldığı işi alt yüklenicilere yaptırmak için 07.07.2021 tarihinde ihale gerçekleştirmiş, ihaleyi kazanan ve alt yüklenici olacak şirketler ile sözleşmeyi ise ancak 28-29.07.2021 tarihinde imzalayabilmiştir. Bir başka açıdan bakıldığında; Kurum tarafından iş yeri teslimi yapıldığı tarih ile Belediye Şirketinin alt yüklenicilerle sözleşmelerini imzalayabildiği tarih arasındaki sürenin, Belediye tarafından iş durdurma için verilen süre ile aynı günlere denk geldiği görülecektir. Bu nedenle, şayet mezkûr işin temel ihale usullerinde geçecek sürelerin bile beklenemeyeceği aciliyette bir iş olduğu kabul edilecek olursa herhangi bir mücbir sebep olmadan imalatlar için en verimli dönemde işin durdurulmasının açıklanması mümkün olamayacaktır.
Mezkûr işin Yüklenici tarafından tümüyle alt yüklenicilere yaptırılması da doğru bir yaklaşım değildir. Zira Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 20’nci maddesinde tek alt yükleniciye işin %30’undan fazlasının, tüm alt yüklenicilere de %50’sinden fazlasının verilemeyeceği açıkça belirtilmiştir. Bu hükme rağmen Yüklenici firma, Kurumla sözleşme imzaladıktan hemen sonra bir ihale gerçekleştirmiş ve işin tamamını iki firmaya havale etmiştir.
Pazarlık usulü ile yapılan ihalelerde Kanun’un öngördüğü ve temel ilke olarak belirlediği rekabetin her zaman tam olarak sağlanabildiğini söylemek mümkün değildir. Zira ihale herkese ilan edilmemekte, her isteyen doküman satın alamamakta ve sadece davet gönderilen firmalar arasında ihale gerçekleştirilmektedir. Mezkûr iş, yukarıda da belirtildiği üzere Kurum tarafından 260.312.216,33 TL'ye bir Belediye Şirketine ihale edilmiştir. İhaleyi alan Belediye Şirketi ise yukarıda bahsedildiği gibi sözleşmeyi imzaladığı tarihte işi alt yüklenicilere havale etmek için ihale gerçekleştirmiş ve işin tamamını toplamda 202.320.700,91 TL’ye, yani Belediye tarafından verilen tutarın yaklaşık 58 milyon TL aşağısına iki şirkete havale etmiştir.
Kurum tarafından verilen cevapta, pandemi koşullarının ihale süreçlerini olumsuz etkilemesi ve yaz ayları bitmeden sözleşmeye bağlanma ihtiyacı gerekçe olarak gösterilmiş ise
de, söz konusu hususların kabul edilebilir gerekçeler olmadığı yukarıda detayları ile anlatılmıştır.
Kurum tarafından herhangi bir iş yapılırken mevzuatın öngördüğü temel usuller kullanılmalı, istisnai olarak yetki verilen usullere ise ancak ilgili maddelerde yer alan şartlar tümüyle gerçekleştiğinde başvurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak uygulamalar ile ihaleler, temel ilkelerde de belirtildiği üzere rekabetçi bir ortamda gerçekleşecek ve ihtiyaçlar uygun şartlarla ve zamanında karşılanarak kamu kaynaklarının verimli kullanılması sağlanacaktır.