Karar Künyesi
İdarede bulunan kadrolu müdürlerin kendi kadrosuna ait görevleri yerine getirmediği, bunun yerine diğer dolu müdürlük kadrolarına tedviren görevlendirmeler yapıldığı, böylece müdürlük görevinin genel olarak vekâleten yürütüldüğü görülmüştür.
Anayasa’nın 128’inci maddesinde; “Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” hükmü yer almaktadır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda tedviren atamaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
99 seri numaralı Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği’nde ise; “Asilde aranan şartlara sahip vekil memur bulunamadığı takdirde, hizmetin aksamadan yürütülebilmesi bakımından herhangi bir şekilde boşalmış veya boş bulunan bir görevin öncelikle varsa yardımcıları yoksa asilde aranan şartlara en yakın personel tarafından tedviren gördürülmesi mümkün görülmektedir” denilmektedir.
İlgili mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, bir görevin tedviren yürütülmesi istisnai bir durum olduğu ve bu usulün Kanun’da belirtilen şartları haiz personel bulunmadığı koşullarda uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Bir görevin tedviren gördürülebilmesi için öncelikle ilgili kadronun boş olması, kadronun boş olması durumunda ise görevin öncelikle vekil veya yardımcılar vasıtası ile gördürülmesi gerektiği açıktır.
İdarede tedviren atamaların yapıldığı 5 adet müdür kadrosu doludur ve kadroları işgal eden personel Belediyedeki görevine fiilen devam etmektedir. Herhangi bir zaruri durum olmamasına rağmen ilgili kadrolara yapılan tedviren atamaların hukuka uygun olmadığı düşünülmektedir.
Sonuç olarak; İdare tarafından dolu kadrolara tedviren görevlendirme yapılmamalı ve atama işlemlerinde ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde işlem tesis edilmelidir.