İdare tarafından veya İdareye karşı açılan davalarda davanın sonucuna göre mahkeme tarafından taraflar lehine vekâlet ücretine hükmedilmektedir.


6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330’uncu maddesinin 1 numaralı fıkrasında vekil ile takip edilen davalarda mahkemece, kanuna göre takdir olunacak vekâlet ücretinin taraf lehine hükmedileceği belirtilmiştir.

Yargıtay, içtihatlarıyla vekâlet ücretini yargılama giderlerinin bir parçası olarak kabul etmekte ve asil lehine hükmedilmesi gereken bir hak olduğu konusunda istikrarlı şekilde kararlar vermektedir. Bu durumda mahkemeler tarafından hükmedilen vekâlet ücretinin, taraflar lehine bir hak ya da aleyhine bir yükümlülük doğurduğu anlaşılmaktadır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 82’nci maddesinde belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin avukatlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanacağı belirtilmiş, 02.11.2011 gün ve 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 18'inci maddesinde; diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanun’a yapılan atıfların bu Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılacağı ifade edilmiştir.

Mezkûr KHK’nın 14'üncü maddesinin 1 numaralı fıkrasında aynen;


“Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

İdarenin taraf olduğu dava dosyaları ve emanet hesaplarının incelenmesi sonucunda; İdarenin taraf olduğu davalardan İdare aleyhine sonuçlananlarda karşı taraflara vekalet ücreti ödemesi yapıldığı, ancak İdare lehine sonuçlanan davalarda mahkemelerce İdare lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin tahsil edilmediği görülmüştür. Bu kapsamda 2018 yılı sonuna kadar toplam 1.260.828,39 TL vekâlet ücretinin tahsili için gerekli işlemlerin yapılmadığı tespit edilmiştir.

İdarenin taraf olduğu davalar sonucu, İdare lehine hükmedilen vekâlet ücretleri öncelikle emanet hesabına alacak kaydedilmeli, kaydedilen tutarlar 659 sayılı KHK’da


belirtilen sınırlar dâhilinde İdare avukatlarına dağıtılmalıdır. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutarlar üçüncü bütçe yılı sonunda İdarenin bütçesine gelir kaydedilmelidir. Söz konusu tutarların tahsil edilmemesi hem İdare bünyesinde görev yapan avukatların kanunen hakları olan tutarları alamamalarına hem de üçüncü bütçe yılı sonunda bütçeye gelir kaydedilmesi gereken tutarların gelir olarak kaydedilememesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle hatalı işlemin düzeltilmesi hem personel hakları hem de İdare gelirleri açısından önem arz etmektedir.

Kamu idaresi cevabında; özetle idare lehine 2019 yılından geriye doğru 10 yıllık süreçte vekâlet ücretine hükmedilen 1173 adet dosya için tahsili amacıyla tebligatların gönderildiği ve tahsilat işlemlerine başlanıldığı,

2018 ve 2019 yılları için ilgili mevzuat gereği avukatlara dağıtılması gereken tutarların dağıtıldığı, hazineye irat kaydedilmesi gereken tutarlara ait işlemlerin gerçekleştirildiği ifade edilmiştir.

Sonuç olarak Kamu idaresi cevabında idare lehine 2019 yılından geriye doğru 10 yıllık süreçte vekâlet ücretine hükmedilen 1173 adet dosya için tahsilat işlemlerine başlanıldığı ve avukatlara 2018 ve 2019 yılları için vekâlet ücreti dağıtımı yapıldığı belirtilmiş, söz konusu hususa ilişkin bilgi ve belgelere cevap ekinde yer verilmiştir. Bu nedenle bu aşamada önerilecek başka bir husus bulunmamaktadır. Bulgu konusu tespitin devam edip etmediği takip eden denetimlerde izlenecektir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?