İdarenin tahakkuk eden kira gelirlerinin eksik tahsil edildiği, kira ödemeyenlerin kira sözleşmelerinin feshedilmediği ve tahliye davasının açılmadığı görülmüştür.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde;


“belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek” belediye başkanının görev ve yetkileri arasında sayılmış ve bu hususta sorumluluk yüklenmiştir.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 60’ıncı maddesinin (e) bendinde, ilgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek mali hizmetler biriminin görevleri arasında sayılmış, 61’inci maddesinin birinci fıkrasında ise muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleri olarak tanımlanıp muhasebe yetkilisine gelirlerin ve alacakların tahsil görevi verilmiştir. Ayrıca, anılan Kanun’un 38’inci maddesinde de kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanların, ilgili kanunlarda öngörülen tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin zamanında ve eksiksiz olarak yapılmasından sorumlu oldukları düzenlenmiştir.

İdarece hazırlanan kiralamalara ilişkin ihale şartnamelerinin 9’uncu maddesinde; kira bedelinin iki defa ödenmemesi nedeniyle Belediyenin, ihtara gerek kalmaksızın haklı nedene dayanarak sözleşmeyi feshedebileceği, kira sözleşmelerinin 4’üncü maddesinde ise taşınmazın aylık kira bedelini 2 defa ödemeyen kiracı hakkında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca hukuk ve icra işlemlerinin başlatılıp, kira bedelinin art arda iki defa ödenmemesi halinde kiracının taşınmazı derhal tahliye edeceği ve tahliyesine itiraz edemeyeceği düzenlenmiştir.

Yukarı yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde; 5393 sayılı Kanun’a göre belediye başkanı, belediyenin gelir ve alacaklarının takip ve tahsilinden sorumlu tutulmuş, 5018 sayılı Kanun’da ise bu işlemlerin yürütülmesinin mali hizmetler biriminin görevi olduğu hüküm altına alınmıştır. Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleri olarak tanımlanıp muhasebe yetkilisine gelirlerin ve alacakların tahsil görevi verilmiştir. Ayrıca, anılan Kanun’un 38’inci maddesinde de kamu gelirlerinin tarh, tahakkuk, tahsiliyle yetkili ve görevli olanların sorumluluğuna değinilmiştir. İdarenin düzenlemiş olduğu şartname ve sözleşmelerde ise kira bedelinin iki defa ödenmemesi nedeniyle Belediyenin, ihtara gerek kalmaksızın haklı nedene dayanarak sözleşmeyi feshedebileceği, kiracı hakkında hukuk ve icra işlemlerinin başlatılacağı, kira bedelini art arda iki defa ödemeyen kiracının taşınmazı derhal tahliye edeceği ve tahliyesine itiraz edemeyeceği ifade edilmiştir.


Tahsilat/tahakkuk oranı; idarelerce tahakkuk ettirilen gelirlerin ne kadarının tahsil edilip bütçe gelirine dönüştüğünü, dolayısıyla kamu idarelerinin tahsil kabiliyetini ölçen bir göstergedir. Bu oran, idarenin gelir performansına ilişkin bir ölçüt olarak kabul edilmektedir. İdeal olan durum, tahakkuk etmiş tüm gelirlerin tahsil edilebilmesidir.

Yapılan incelemede, kira gelirlerinin tahsilat oranının düşük seviyede gerçekleştiği görülmüştür. İlgili gelir kaleminin toplam tahakkuk tutarı olan 38.783.330,20 TL’nin 20.013.993,89 TL’sinin tahsil edildiği göz önünde bulundurulduğunda, bu gelir kalemine ilişkin etkin bir gelir yönetiminin olmadığı değerlendirilmektedir. Ayrıca, hukuk işlerinden istenen icra ve dava dosyaları hakkındaki çalışmadan da tahsil edilemeyen kira alacaklarına ilişkin icra dosyalarının açılmasına rağmen tahliye davalarının açılmadığı anlaşılmıştır.

Söz konusu tahakkuk eden gelir kaleminin tahsilatının sağlanabilmesi için takip, tahsil ve tahliye işlemlerinin mevzuata uygun şekilde yapılması gerekmektedir. Finansal olarak daha sağlam bir yapının kurulabilmesi için idarelerin tahsil kapasitelerini yükseltmeye yönelik olarak e-haciz ve e-tebligat yöntemlerinin uygulanması gibi tüm araçların kullanılması ve personelin eğitimi gibi unsurların bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?