Karar Künyesi
Belediye tarafından tahsil edilmesi gereken çevre temizlik vergilerinde tahakkuk- tahsilat oranının düşük olduğu görülmüştür.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Üst Yöneticiler” başlıklı 11’inci maddesinde;
“Bakanlıklarda ve diğer kamu idarelerinde en üst yönetici, il özel idarelerinde vali ve belediyelerde belediye başkanı üst yöneticidir…
Üst yöneticiler, … sorumlulukları altındaki kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanımını sağlamaktan, kayıp ve kötüye kullanımının önlenmesinden, malî yönetim ve kontrol sisteminin işleyişinin gözetilmesi, izlenmesi ve kanunlar ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde belirtilen görev ve sorumlulukların yerine getirilmesinden Bakana; mahallî idarelerde ise meclislerine karşı sorumludurlar.
Üst yöneticiler, bu sorumluluğun gereklerini harcama yetkilileri, malî hizmetler birimi ve iç denetçiler aracılığıyla yerine getirirler.”
Aynı Kanun’un “Mali Hizmetler Birimi” başlıklı 60’ıncı maddesinde ise;
“Kamu idarelerinde aşağıda sayılan görevler, malî hizmetler birimi tarafından yürütülür:
İlgili mevzuatı çerçevesinde idare gelirlerini tahakkuk ettirmek, gelir ve alacaklarının takip ve tahsil işlemlerini yürütmek.
…” hükümleri yer almaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Belediye Başkanının Görev ve Yetkileri” başlıklı
38’inci maddesinde ise;
“Belediye başkanının görev ve yetkileri şunlardır:
…
Belediyenin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.
…” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, belediye başkanlarının belediyenin üst yöneticisi olarak, kaynakların etkili, ekonomik ve verimli şekilde elde edilmesi ve kullanılmasından sorumlu olduğu, gelirlerin takip ve tahsilinin görev ve yetkisi içinde olduğu ve 5018 sayılı Kanun çerçevesinde bu görevin mali hizmetler birimi aracılığıyla yerine getirilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır.
Belediyenin yılı içinde çevre temizlik vergisine ilişkin tahakkuk ve tahsilatlarının incelenmesi neticesinde 9.898.201,98 TL tutarında vergi tahakkukuna karşılık 5.692.124,18 TL vergi tahsilatının olduğu ve yılı içindeki tahakkuk tahsilat oranının %57,50 düzeyinde kaldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca 2017 yılından devreden çevre temizlik vergisi alacağının 45.207.947,30 TL olduğu ve 2018 yılı sonunda ise bu rakamın 50.372.731,48 TL’ye ulaştığı, geçmiş yıldan gelen alacaklarla beraber değerlendirildiğinde toplam çevre temizlik vergisi alacaklarının yılı içinde yalnızca %11,30’unun tahsil edildiği görülmektedir.
Yapılan açıklamalar uyarınca Belediyenin çevre temizlik vergisine ilişkin gerek yılı içindeki tahakkuklarından gerekse geçmiş yıldan gelen tahakkuklardan tahsilatlarının etkin gerçekleştirilmesi konusunda gerekli çalışmaların yapılması gerektiği düşünülmektedir.
Bir önceki denetim döneminde de Sayıştay Raporunda yer alan bu hususa ilişkin, Kamu İdaresi tarafından gerekli düzeltmelerin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Kamu idaresi cevabında; “Çevre Temizlik Vergisinin tahsilatının düşük olması hakkındaki izahımız; iş yerinin açılışını yapan mükellefler, iş yerlerini kapatırken Belediyemize gelip vergi kaydını kapatmaması yüzünden daha sonraki ve takip eden yıllarda Kanun gereği Çevre Temizlik Vergileri mevzuatı gereği grup ve derecelerine göre her yılın ilk ayın ilk gününde tahakkuk ettirildiğinden birçok olmayan ve faaliyeti sonlandırılmış iş yerlerine mükerrer olarak vergi tarh ettirilerek tahakkuk ile tahsilat arasındaki fark büyük
gözükmektedir.” denilmektedir.
Sonuç olarak İdare cevabında işyerini kapatan mükelleflerin vergi kaydını sildirmemesi sonucu Çevre Temizlik Vergisi tahakkuklarının yapıldığı ve bunların tahsil edilememesi nedeniyle tahakkuk tahsilat oranının düşük kaldığı belirtilmiş ise de, bu durumda olan mükelleflerin Belediyenin diğer ilgili birimlerinden alınacak verilerle takibinin yapılabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle Belediye birimleri arasında koordinasyon ile bilgi ve belge paylaşımının sağlanarak çevre temizlik vergisinin takip ve tahsili sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca Çevre Temizlik Vergisi ile tahsilat oranının düşüklüğü önceki dönemlerden gelen bir sorun olup, geçmişten gelen tutarla birlikte tahsil edilmeyen miktarın 50.372.731,48 TL’ye ulaştığı göz önüne alındığında yalnızca kapanan işyerlerinden vergi tahsilatı yapılamaması nedeniyle tahsilat oranının düşük kaldığı cevabı yetersiz görülmektedir.