Karar Künyesi
Belediyede geçmiş yıllarda personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi kapsamında çalıştırılan, sonrasında 696 sayılı KHK ile belediye şirketlerinden doğrudan hizmet alımı ile temin edilen işçiler için kıdem tazminatı karşılığı ayrılmamıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Bazı kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların kıdem tazminatı” başlıklı 112’nci maddesinde, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan alımlar kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından ödenmesi hükme bağlanmış; bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bahsi geçen madde çerçevesinde hazırlanan “Kamu İhale Kanununa Göre İhale Edilen Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımları Kapsamında İstihdam Edilen İşçilerin Kıdem Tazminatlarının Ödenmesi Hakkında Yönetmelik”te yapılan düzenlemelere göre; idarelerin bünyesinde 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin (e) bendine göre çalışan personelin sayısının, çalıştıkları sürelerin, aldıkları ücretlerin, kıdem tazminatına dâhil olan ve olmayan unsurlar da dikkate alınması suretiyle hesaplanması, muhasebe uygulama tebliği hükümleri kapsamında uzun vadeli bir pasif hesap olan 472-Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabında kıdem tazminatı karşılığı olarak gösterilmesi ve bu karşılıklardan faaliyet dönemi içinde ödeneceği öngörülen tutarların uzun vadeli bu hesaptan çıkartılarak aynı hesabın kısa vadeli olanı 372- Kıdem Tazminatı Karşılığı Hesabına aktarılması gerekmektedir.
Diğer yandan, 20.11.2017 tarihli ve 696 sayılı KHK ile belediyelerin 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin (e) bendine göre personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi yapamayacağı, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri doğrudan hizmet alımı suretiyle şirketlerine gördüreceği, daha önce bu kapsamda çalışan işçilerin de belediye şirketlerine geçişinin yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
4734 sayılı Kanun'un 62/e maddesi, 696 sayılı KHK’nin 83’üncü maddesi ile değiştirilerek, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımları yasaklanmıştır. Ancak, belediyeler için 696 sayılı KHK’nın 126’ncı maddesi ile istisna getirilmiş olduğundan, hem 696 sayılı KHK’da şirketlere geçişi yapılan işçilerin kıdem tazminatlarının da devredildiği ile ilgili
düzenleme olmaması hem de geçişten önceki taşeronların kıdem tazminatı ile ilgili yükümlülüklerinin olmayıp bu yükümlülüğün belediyelerde bulunması nedeniyle (dolayısıyla belediye şirketine devredilen kıdem tazminatı ile ilgili bir borç ve hak bulunmamaktadır) belediyelerin doğrudan hizmet alımı yöntemiyle kendi şirketlerinden yaptıkları personel istihdamına dayalı alımların, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112’nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi uygun olacaktır. Aksi bir yorum, belediye şirketlerine karşılığı verilmemiş yüksek miktarda kıdem tazminatı sorumluluğu yükletilmesi sonucunu doğuracaktır.
Yapılan incelemede; 696 sayılı KHK öncesinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca yapılan hizmet alımları kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatlarının hesaplanmadığı, bu haliyle 696 sayılı KHK kapsamında şirketlere geçişi sağlanan işçiler açısından da benzer uygulamanın devam ettiği, dolayısıyla bunlar için de kıdem tazminatı karşılığı ayrılmadığı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede, gerek idarenin ihtiyatlı olması açısından gerekse mali tabloların idarenin mali durumunu tam ve doğru olarak yansıtabilmesi açısından kıdem tazminatı karşılık işlemlerinin ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bu işlemlerin yapılmasında, 4734 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinin 696 sayılı KHK ile değiştirildiği hususunun dikkate alınması gerekmektedir.
Yukarıda yer alan denetim tespiti sonrasında, kamu idaresince gönderilen cevapta genel olarak bulguya iştirak edilmekle birlikte, Anayasa Mahkemesinin 19.09.2019 tarihli ve Esas: 2019/42, Karar: 2019/73 sayılı kararında özetle taşeronlara rücu müessesinin işletilebileceği karara bağlandığı belirtilse de söz konusu karar rücu ile ilgili hükme yönelik olup idarelerin sorumluluğunu kaldırmamaktadır. Bulguda da yer verilen Yönetmelikte açıkça belirtildiği üzere kamu idareleri kıdem tazminatlarından sorumludur. Şirketlere devredilen personel için ilgili şirketleri kıdem tazminatının tamamından sorumlu tutmak bu şirketlerin mali yapısında ciddi bozulmalara sebep olacaktır.
Ayrıca söz konusu kıdem tazminatı tutarlarının 696 sayılı KHK sonrası hangi idare tarafından karşılanacağı mevzuatta netleştirilerek, ihtiyatlılık ilkesince muhasebeleştirme işlemlerindeki eksikliğin giderilmesi mali tablolar açısından önem arz etmektedir.
Netice olarak, İdare tarafından yukarıda belirtilen karşılık işlemlerinin yapılmaması, bilançoda karşılık hesaplarının ayrılması gereken karşılık gideri kadar eksik görünmesine neden olmuştur.