Karar Künyesi
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından kullanılan Aşağıılıca Gölet havzası ile havza bölgesinde yer alan İdare taşınmazlarının korunmasına ilişkin gerekli tedbirlerin alınmadığı tespit edilmiştir. Söz konusu tespitlerle ilgili detaylı açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
İçme-Kullanma Suyu Havzasının Korunmasına İlişkin Tedbirlerin Alınmaması
Eskişehir İli Odunpazarı İlçesi Aşağıılıca Mahallesi’nde bulunan ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından kullanılan Aşağıılıca Göleti'ne ait içme-kullanma suyu havzası içerisinde bulunan alanlarda tarımsal faaliyetler yapıldığı ve mesken olarak kullanılan yapıların bulunduğu görülmüştür.
27.10.2017 tarihli ve 30224 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik’in “İlkeler” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde, içme-kullanma suyu temin edilen su kaynaklarının korunmasına yönelik denetimlerin öncelikli olarak yapılmasının esas olduğu belirtilmiştir.
Mezkûr Yönetmelik’in;
“Mutlak koruma alanı” başlıklı 9’uncu maddesinde;
“(1) Mutlak koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, maksimum su seviyesinden itibaren yatayda 300 metre genişliğindeki kara alanıdır. Söz konusu alanın sınırının içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, mutlak koruma alanı, havza sınırında son bulur.
…
(12) Mevcut ve yeni açılacak tarım alanlarında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetiminde sadece organik tarım faaliyetlerine izin verilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetki verilmiş kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun görüşleri doğrultusunda organik tarım yapılamayacağının teknik olarak raporlandığı durumlarda, iyi tarım uygulamalarına izin verilebilir. …”,
“Kısa mesafeli koruma alanı” başlıklı 10’uncu maddesinde;
“(1) Kısa mesafeli koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, mutlak koruma alanı sınırından itibaren yatayda 700 metre genişliğindeki kara alanıdır. Söz konusu alan sınırının, içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, kısa mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.
…
(11) Mevcut ve yeni açılacak tarım alanlarında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının denetiminde sadece organik tarım faaliyetlerine izin verilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetki verilmiş kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun görüşleri doğrultusunda organik tarım yapılamayacağının teknik olarak raporlandığı durumlarda, İyi Tarım Uygulamaları Koduna uyulması şartıyla tarımsal faaliyetlere izin verilebilir. …”,
“Orta mesafeli koruma alanı” başlıklı 11’inci maddesinde;
“(1) Orta mesafeli koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatayda 1000 metre genişliğindeki kara alanıdır. Söz konusu alan sınırının, içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.
…
(10) Tarım alanlarında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kontrolünde organik tarım faaliyetlerine veya iyi tarım uygulamalarına geçilmesi teşvik edilir…”,
“Uzun mesafeli koruma alanı” başlıklı 12’nci maddesinde; (1) Orta mesafeli koruma alanı, içme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan tabii göl, baraj gölü ve göletlerin, kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatayda 1000 metre genişliğindeki kara alanıdır. Söz konusu alan sınırının, içme-kullanma suyu havzası sınırını aşması hâlinde, orta mesafeli koruma alanı havza sınırında son bulur.
…
(9) Tarım alanlarında, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının kontrolünde organik tarım faaliyetlerine veya tarımsal faaliyetlerin İyi Tarım Uygulamaları Koduna uygun olarak yapılması teşvik edilir. …” hükümlerine yer verilmiştir.
Söz konusu mevzuat hükümlerinde tanımları yapılan “mutlak koruma alanı” ve “kısa mesafeli koruma alanı”nda; mevcut ve yeni açılacak tarım alanlarında, Tarım ve Orman Bakanlığının (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı) denetiminde sadece organik tarım faaliyetlerine izin verilebileceği; Bakanlık tarafından yetki verilmiş kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun görüşleri doğrultusunda organik tarım yapılamayacağının teknik olarak raporlandığı durumlarda, iyi tarım uygulamalarına izin verilebileceği açıktır. “Orta mesafeli koruma alanı” ile “uzun mesafeli koruma alanı”nda ise tarım alanlarında, Bakanlığın kontrolünde organik tarım faaliyetlerine veya tarımsal faaliyetlerin İyi Tarım Uygulamaları Koduna uygun olarak yapılmasının teşvik edileceği anlaşılmaktadır.
Konu ile ilgili olarak İdare tarafından hazırlanan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Su Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin “Yerüstü içme suyu kaynakları” başlıklı 5’inci maddesinin üçüncü fıkrasında; rezervuar (gölet) alanı maksimum su kotu içinde kalan arazilerde tarım yapmanın, tarımsal sulama yapmanın, hayvan otlatmanın; rezervuardan ve rezervuara su taşıyan derelerden toprak, kum, çakıl ve malzeme çekmenin yasak olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca Yönetmelik’in 6’ncı maddesinde mutlak koruma alanında, 7’nci maddesinde ise kısa mesafeli koruma alanında tarıma hiçbir şekilde izin verilmeyeceği; 8’inci maddesinde orta mesafeli koruma alanında, 9’uncu maddesinde ise uzun mesafeli koruma alanında sadece organik tarıma izin verilebileceği, ancak organik tarımın uygun olmadığı koşullarda Bakanlıktan onay alınması koşuluyla iyi tarım uygulamalarına izin verilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemeler neticesinde; Aşağıılıca Göleti'ne ait içme-kullanma suyu havzasının rezervuar alanında, mutlak koruma alanında, kısa mesafeli koruma alanında, orta mesafeli koruma alanında ve uzun mesafeli koruma alanında tarımsal faaliyetlerin yapıldığı, faaliyetlerin organik tarım veya iyi tarım uygulamaları olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca mülkiyeti İdareye ait olan taşınmazlar üzerinde mesken olarak bölge halkı tarafından kullanılan yapıların bulunduğu görülmüştür.
İdare cevabında, İçme Suyu Havzaları Şube Müdürlüğünce içme ve kullanma suyu havzalarında yasak uygulamaların tespiti ve giderilmesi için çalışmaların başladığını, ihlallerin ortadan kaldırılması için ilgili kurum ve kuruluşlar ile resmi yazışmalar yapıldığını ve söz konusu alanda denetimlerin periyodik olarak devam edeceğini ifade etmiştir.
Sonuç olarak; İdare tarafından vatandaşlara sağlıklı bir şekilde içme-kullanma suyu temin edilmesini sağlamak adına, İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelik ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Su Havzaları Koruma Yönetmeliği kapsamında gerekli denetimler yapılmalı ve tedbirler alınmalıdır.
İdareye Ait Taşınmazların Korunmasına İlişkin Gerekli Tedbirlerin Alınmaması
Aşağıılıca Mahallesi’nde İdare tarafından kamulaştırılarak mülkiyetine geçirilen taşınmazların herhangi bir hakka dayanmaksızın üçüncü kişiler tarafından tarım alanı, mesken ve bahçe olarak kullanıldığı görülmüştür.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 5’inci ek maddesinde, bu Kanun’un diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un “Ceza hükümleri” başlıklı 27’nci maddesinde ise İSKİ'ye ait taşınır ve taşınmaz malların Devlet malı sayılacağı ifade edilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Ecrimisil ve tahliye” başlıklı 75’inci maddesinin birinci fıkrasında; Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallarının, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanun’un 9’uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisilin isteneceği; ecrimisil talep edilebilmesi için, idarelerin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı ifade edilmiştir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise işgal edilen taşınmaz malın, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edileceği hüküm altına alınmıştır.
Yapılan incelemeler neticesinde; Aşağıılıca Mahallesi’nde İdare tarafından kamulaştırılarak mülkiyetine geçirilen ve toplam alanı 1.104.451 m2 olan 190 adet taşınmazdan, toplam alanı 397.108 m2 olan 97 adedinin bahçe, mesken veya tarımsal alan olarak üçüncü kişiler tarafından herhangi bir hakka dayanmaksızın kullanıldığı; İdare tarafından da fuzuli şagillerden ecrimisil alınmadığı ve işgallerin sona erdirilmesi için tahliye işlemlerinin başlatılmadığı tespit edilmiştir.
İdare cevabında; mülkiyeti İdareye ait olan taşınmazları fuzuli şagil sıfatıyla kullanan şahısların isim, soy isim ve adres bilgilerinin tespit edildiğini, söz konusu taşınmazlara ilişkin ecrimisil tahakkuk işlemlerinin yapılabilmesi için Ecrimisil Tespit Komisyonu kurulduğunu ve bu taşınmazlarda tahliye işlemlerinin gerçekleştirilmesi hususunun resmi yazı ile Hukuk Müşavirliğine bildirildiğini ifade etmiştir.
Sonuç olarak, İdare tarafından söz konusu taşınmazlara ilişkin 2886 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi çerçevesinde ecrimisil işlemlerinin tamamlanması ve tahliye işlemlerinin başlatılması gerekmektedir.