İşyeri açma ve çalışma ruhsatından muaf olan iş yerlerinin büyük bir kısmından emlak vergisinin, mesken üzerinden tahakkuk ve tahsil edildiği görülmüştür.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun “Mükellef” başlıklı 3’üncü maddesinde, bina vergisini; binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği ifade edilmiş, Kanun’un “Nispet” başlıklı 8’inci maddesinde ise, bina vergisinin oranının meskenlerde binde bir, diğer binalarda ise binde iki olduğu; bu oranların, 5216 sayılı Kanun’un uygulandığı büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde ise

%100 artırımlı uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.


Kanun’un “Vergi değerini tadil eden sebepler” başlıklı 33’üncü maddesinde, Vergi değerini tadil eden sebeplerden birinin, bir binanın kullanış tarzının tamamen değiştirilmesi veya bir binanın ikamete mahsus mahallerinden bir kısmının dükkân, mağaza, depo gibi ticaret ve sanat icrasına mahsus mahaller haline dönüştürülmesi (Bu hükmün uygulanmasında bir apartmanın her dairesi bir bina sayılır ve tadil sebebi, yalnız kullanış tarzı tamamen veya kısmen değiştirilen daire için geçerli olur.) olduğu hükmüne yer verilmiştir.

Yapılan incelemede; 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun hükümlerinden muaf tutulan avukatlık büroları, mimarlık-mali müşavirlik büroları, muayenehane ve benzeri yerlerden olmak üzere örnek olarak seçilen iş yerlerinden bazılarının emlak vergisinin mesken üzerinden tahakkuk ve tahsil edildiği tespit edilmiştir.

Söz konusu yerlerin İdareden ruhsat alma zorunluluğu bulunmadığından İdare ile ilişkileri diğer iş yerlerine göre daha sınırlı olmaktadır. Bu nedenle İdarenin bu yerlerden elde etmesi gereken vergiler, olması gerekenden daha düşük tutarlı olmaktadır.

Yukarıda yer alan denetim tespiti üzerine, İdare tarafından; emlak vergisi mükellefiyeti kurulmasının “işyeri ve çalışma ruhsatı alma zorunluluğu bulunma ve bulunmama” kriterine göre değil mükellefin beyan vermesi veya İdarece yoklama yapılmasına bağlı olduğu; mükellefin Belediyeye beyan vermek için geldiğinde veya yoklama sebebi ile İdarece tarh edildiği durumda, öncelikle emlak beyanın mesken veya iş yeri olup olmadığının kontrolünün yapıldığı; bundan sonra da gerekli hassasiyetin gösterileceği ifade edilmiştir.


Sonuç olarak, bulguda belirtilen tespitlere ilişkin olarak İdare tarafından gerekli çalışmaların yapılarak emlak vergisinin tarh, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin mevzuata uygun olarak yapılması, böylelikle İdarenin gelirlerinde meydana gelen kaybın giderilmesi gerekmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?