İdare tarafından Başkanlık Oluru ile tellallık harcı gelirlerinin ilçe belediyelerine devredildiği ve bu harcın tahsil edilmediği görülmüştür.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 67-71’inci maddeleri kapsamında tellallık harcının konu, mükellef, matrah, nispet, harcın ödenmesi konuları düzenlenmiştir.

Buna göre; Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyelere ait hal, balıkhane, mezat yerleri ve ilgilinin isteğine bağlı olarak belediye münadisi veya tellalı bulundurulan sair yerlerde, gerçek veya tüzelkişiler tarafından her ne surette olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsullerin satışının Tellallık Harcına tabi olduğu, Tellallık Harcını, mal ve mahsullerini satan gerçek veya tüzel kişilerin ödemekle mükellef oldukları, gerçek veya tüzelkişilerin yapacakları satışları, satış yapmadan önce belediyeye haber vermek zorunda oldukları, Tellallık Harcının matrahının, harcın konusuna giren satışların gayri safi tutarı olduğu, harcın nispetinin yüzde 1 olduğu bahsi geçen maddelerde zikredilmiştir.

Yukarıda yer verilen madde metninde yer alan “her ne suretle olursa olsun” ifadesi; satışı yapılan menkul ve gayrimenkul mallarla mahsullerin satış usulünün, tellallık harcının doğması açısından öneminin bulunmadığına işaret etmektedir.

Diğer yandan, Anayasa’nın 73’üncü maddesinde vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, kanunla değiştirilip kaldırılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Anayasa Mahkemesinin E:2004/79 K:2007/6 no.lu Kararında;

“…Yetki devrinin hukuken geçerliliği, daha önce kanunda açıkça öngörülmüş bulunmasına bağlıdır. Ancak, kamu hukukunda yetkiler ait olduğu organ, makam görevlilerce bizzat kullanılmak üzere verildiğinden, yetki devri istisnai durumlarda söz konusudur. Nitekim, öğretide ve Danıştay içtihatlarında da yasayla bir makama verilmiş yetkilerin bu makamca başka bir makama devri ya da başka bir makamlarca kullanılmasına izin verilmesinin mümkün ve geçerli olmadığı kabul edilmektedir.

Büyükşehir belediye başkanının ilçe ve ilk kademe belediyeleri üzerinde hiyerarşik bir yetkiye sahip olması ve bu yetkiye dayalı olarak yetki devretmesi, Anayasa’ya göre mümkün değildir. Yetki devri ancak, aynı kamu tüzel kişiliği içinde yer alan bir makamdan diğer bir makama doğru yapılan bir şeydir. İki ayrı tüzel kişi arasında yetki devri olamaz…” denilerek yetki devrinin aynı kamu tüzel kişiliği içinde yapılabileceği, iki ayrı tüzel kişi arasında yetki devri yapılamayacağı vurgulanmıştır.

Yapılan incelemede; Tellallık harcı tahsil işlemlerinin yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara rağmen, 21.04.2005 tarih ve 12734-19-000.000/2636 sayılı ve Tellaliye Harcı konulu Başkanlık Oluru ile ilçe belediyelerine bırakıldığı görülmüştür.

Yukarıda yer verilen denetim tespiti üzerine İdare tarafından; yasada sayılan yerler dışında veya belediye münadisi ve tellal bulundurmadan yapılan satışlardan harç alınamayacağının değerlendirildiği, Danıştay 9. Dairesi 19/03/1986 gün ve Esas 1984/2466, Karar: 1986/1071 sayılı kararında, 2464 sayılı Kanunun 67. Maddesinde sayılan yerlerde yapılmayan satış işlemlerinden tellallık harcı alınamayacağı sonucuna varıldığı, Gelir İdaresi Başkanlığının Sayı:B.07.1.GİB.0.66/6605-199 05.09.2008*88330 yazısında; "...Öte yandan, belediyeye ait hal, balıkhane ve mezat yerleri dışında ve belediye münadisi veya tellalı bulundurulmaksızın icra müdürlüklerinin kendi satış mahallerinde yapacakları müzayedelerden tellallık harcının aranılmayacağı tabiidir." denildiği, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun, 17.1.1992 gün ve E: 1991/55, K: 1992/97 sayılı kararında; “Harcı doğuran ve tahakkuk ettiren işlem, tellal ve alıcının da imzasını taşıyan artırma tutanağı ile ihalenin tekemmülüdür.” ifadesinin yer aldığı ifade edilmiştir.

Ancak, İdare cevabında belirtildiği üzere harçların tahsil edilebilmesi için belediye tarafından bir hizmetin verilmesi gerekmektedir ve tellal görevlendirilmeden harcın tahsil edilemeyeceği açıktır. Nitekim Kanun'un "Harcın ödenmesi" başlıklı 71'inci maddesinde harcın belediyece görevlendirilecek yetkililer tarafından makbuz mukabilinde tahsil edileceği belirtilmiştir. Yasada sayılan yerler dışında harç kapsamında olan bir işlemin gerçekleştirilmesi halinde ise; dikkat edilecek olunursa kanun koyucu "mükellef" başlıklı 68'inci madde ile gerçek veya tüzelkişilerin yapacakları satışları, satış yapmadan önce belediyeye haber vermek zorunda olduklarını düzenlemiş, haber verilmediği taktirde ise harcın yüzde 50 fazlasıyla tahsil edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu konu; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 02/05/1985 tarih ve 4445/4216 sayılı içtihadında; tellaliye harcının yapılan bir hizmetin karşılığı olduğu ve belediyenin haberdar bulunmasına rağmen ihale yerinde tellâl bulundurmaması hâlinde tellaliye harcının tahakkuk ve tahsilinin gerekmediği şeklinde açıklanmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yargı kararlarında da belirtildiği üzere; yetki devri ancak kanunda açıkça öngörülmüş olmak kaydıyla ve aynı kamu tüzel kişiliği içinde yapılabilmektedir. Dolayısıyla İdare tarafından Tellallık Harcı tahsil yetkisinin ilçe belediyelerine devredilmesi ve bu gelirin tahsil edilmemesi mümkün bulunmamaktadır.

Sonuç olarak; İdarenin yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalara uygun şekilde; Tellallık Harcının tahsiline ilişkin iş ve işlemleri yerine getirmesi gerekmektedir.

Kararla ilgili sorunuz mu var?