Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğinin “Temel kavramlar” başlıklı 5 inci maddesinde “Dönemsellik” kavramına ilişkin olarak; kamu idarelerinin faaliyetlerinin, belirli dönemlerde raporlanacağı ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanacağı öngörülmüştür.

Aynı Yönetmeliğin “Faiz giderleri ve faiz gelirleri” başlıklı 36 ncı maddesinde; kamu idarelerinin yaptıkları borçlanmalar dolayısıyla tahakkuk eden faizlerin, ilgili oldukları dönemlere gider yazılacağı ifade edilmiştir.

Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliğinin 381-Gider Tahakkukları Hesabının işleyişine ilişkin 291 inci maddesinde; uzun veya kısa vadeli borçlara ilişkin ay sonlarında tahakkuk ettirilen ve gelecek aylarda ödenecek olan işlemiş faiz tutarlarının 630- Giderler Hesabına borç, 381-Gider Tahakkukları Hesabına alacak kaydedileceği açıklanmıştır.

Aynı Yönetmeliğin 481-Gider Tahakkukları Hesabının işleyişine ilişkin 338 inci maddesinde; bu hesabın tahakkuk etmiş giderlerden kaynaklanan ancak, içinde bulunulan faaliyet dönemini takip eden dönemden sonraki dönemlerde ödenebilir duruma gelecek olan borçların izlenmesi için kullanılacağı belirtilmiştir.

Anılan mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde; idarelerin borçlanmalarına ilişkin faiz giderlerinin borçlanma sözleşmesi imzalandığı anda peşinen giderleştirilemeyeceği, ödeme planlarında belirtilen faiz tutarlarının ay sonlarında tahakkuk ettirilmesi gerektiği, tahakkuk tarihinde ödenecek faiz tutarları için 381-Gider Tahakkukları Hesabının kullanılmasına gerek olmadığı, tahakkuk etmiş ancak sonraki aylarda ödenecek faizlerin ise 381-Gider Tahakkukları Hesabına kaydedilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Zira borçlanmalara ilişkin faiz giderleri, süreye bağlı edimler olup, ödeme planlarında belirtilen aylar itibariyle tahakkuk etmektedir.

Belediyenin muhasebe verileri ve mali tabloları üzerinde yapılan incelemelerde, bankadan yapılan borçlanmaya ilişkin ödeme planında belirtilen faiz tutarlarından, 2018 yılı içerisinde ödenmesi planlanan 892.687,83 TL’nin 381-Gider Tahakkukları Hesabına, sonraki


yıllarda ödenmesi planlanan 5.355.902,80 TL’nin ise 481-Gider Tahakkukları Hesabına alındığı, karşılığında toplam faiz tutarı olan 6.637.601,97 TL’nin 630-Giderler Hesabına kaydedildiği, cari dönem öncesi yapılan borçlanmalara ilişkin tahakkuk etmeyen faiz tutarlarının da benzer şekilde gider tahakkukları hesaplarına kaydedilerek giderleştirildiği tespit edilmiştir.

Sonuç olarak cari dönem ve önceki dönemlerde yapılan borçlanmalara ilişkin faiz giderlerinin mevzuata aykırı olarak peşinen tahakkuk ettirilmesi, kesin mizanda ve bilançoda, 381-Gider Tahakkukları Hesabının 6.833.431,66 TL, 481-Gider Tahakkukları Hesabının 13.215.459,55 TL, faaliyet giderleri tablosunda yer alan 630-Giderler Hesabının ise olması gerekenden 5.355.902,80 TL fazla görünmesine sebep olmaktadır.

Kamu idaresi cevabında; “Bankalardan yapılan uzun vadeli borçlanmalara ilişkin faiz giderlerinin peşinen tahakkuk ettirilmesinin dönemsellik kavramına uygun olmadığı ve faiz giderlerinin ilgili olduğu dönemlerde gider yazılması gerektiğinin belirtilmesi üzerine 2019 yılı içerisinde yapılan borçlanma kaydı düzeltilmiştir.” denilmiştir.

Sonuç olarak kamu idaresince borçlanmaya ilişkin faiz giderlerinin peşinen tahakkuk ettirilmesine ilişkin 2019 yılına ait hatalı işlemlerin düzeltme kayıtlarının yapıldığı tarafımıza cevaben gönderilen yazı ekinden anlaşılmıştır.

Ancak kamu idaresi tarafından da kabul edilen hatalı uygulama sebebiyle 2018 yılı dönem sonu bilançosunda 381-Gider Tahakkukları Hesabı 6.833.431,66 TL, 481-Gider Tahakkukları Hesabı 13.215.459,55 TL, 2018 yılı faaliyet sonuçları tablosunda ise 630- Giderler Hesabı 5.355.902,80 TL fazla görünmektedir.


Kararla ilgili sorunuz mu var?